Tercüman: “Ölürler Ama Asla Boyun Eğmezler”
Tarihe mücadeleleriyle adını yazdıran Çeçenler, vatanperverlikleriyle tanınırlar. Bu amaçla kurulan Kafkas Çeçen Kültür Derneği’ de Türkiye’ deki Çeçenleri kültürel dayanışma çatısı altında topluyor.
Çerkeslerin bir bölümünü oluşturan Çeçenler, 1859 yılında İmam Şamil’ in Rusya’ ya esir düşmesinden sonra muhacir olarak ülkelerini terk edip diğer Kafkas halklarının da göçtüğü Anadolu’ ya yerleştiler. Türkiye’ nin değişik bölgelerine gelen bu ilk dalganın güneye inen kolu Kahramanmaraş’ ta Çardak kasabasını kurdu. Çeçen kültürünün tanıtılması çabalarına öncülük eden Çardaklılar, 1989 yılına gelindiğinde bu faaliyetleri bir dernek çatısı altında toparlama kararı alarak Çeçen kültür ve folklorünün tanıtılması ve Anadolu’ da varlığını sürdürmesi amacıyla Çardak Kültür Derneği’ ni kurdular. 90’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde Çeçenya ve Çeçen toplumunun Türkiye ve dünya kamuoyuna gerektiği gibi tanıtılmasında bu dernek büyük görevler üstlendi. 1995 yılından başlayarak artan sayıda Çeçen’ in Türkiye’ ye göçetmesi ile doğan barınma, Türk toplumuna uyum, eğitim ve öğretim gibi sorunların üstesinden gelebilmek için faaliyetlerin daha sistematik ve kurumsal gerçekleşmesi ihtiyacı ileri seviyede bir çalışmayı kaçınılmaz kıldı ve Çardak Kültür Derneği’ nin bir adım ötesine geçilerek 2001 yılında Kafkas Kültür Derneği projesi hayata geçirildi.
Amaç, Dostluğu Pekiştirmek
Kafkas Çeçen Kültür Derneği, savaş şartlarının kuşatması altındaki Çeçen kültürü, tarihi, edebiyatı, folklorü, toplumsal yaşamı, mimarisi, sanatı ve doğal güzelliklerinin ne yazık ki böylesine olumsuz ve baskın atmosferde neredeyse bir detay haline geldiğinin farkında olarak, savaşın toz bulutu altında gözlerden ve dikkatlerden kaçan bu çok önemli detayı, Çeçen toplumunun kültürünü ve toplumsal varoluşun tüm tezahürlerini Türkiye ve dünya kamuoyu duyarlılığının ilgisine sunmayı amaçlamakta.
Derneğin temel amacı; tarihi, sosyal, kültürel ve akrabalık bağları bulunan Çeçenya halkı ile Türk halkı arasındaki dostluk ilişkilerinin geliştirilmesini ve ekonomik, kültürel ve sosyal dayanışmayı sağlamaktır. Dernek, kültürel değerlerin ortaya çıkarılması ve mevcut olanların korunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirmeyi önüne hedef olarak koydu. Savaş, doğal afet, hastalık veya ekonumik güçlükler nedeniyle yardıma ihtiyaç duyan insanlarımıza ayni ve nakdi yardımlar yapmak, sağlık problemlerinin çözümüne katkıda bulunmak derneğin amaçları arasında yer almakta.
Ciddiyet ve Terbiye Esas
Çeçenlerin milli karakteri üzerine çok şey söylenir. Bütün dağ halklarında olduğu gibi onların yapısında da coğrafi muhitin, sert iklimin tesirinden söz edilir. Çeçenler psikolojik açıdan melankolik sınıfa dahil edilirler. Bu sayılarının az, topraklarının küçük olmasından; asırlar boyunca yabancıların işgaline karşı mücadele etmelerinden, büyük devletler kuramayışlarından kaynaklanır. Melankolik olmalarının ikinci sebebi ise, Çeçen milli karakterinin bir özelliği olan “Ciddiyet”tir. Çeçenler hiçbir zaman yüksek sesle konuşmaz, yerli yersiz gülmezler. Laubali ve bayağı davranışlardan uzaktırlar. Çeçenler çok terbiyeli bir millettir. Konuşurken yabancıların, özellikle başka bir milletten olanın gözünün içine bakmazlar. Cevapları ve soruları kısa ve açıktır. Şartları nasıl olursa olsun muhtaçlara ve düşkünlere yardım elini uzatırlar. Doğru sözlü ve dürüsttürler. Yalan konuşmak onlar için ölümden de beterdir. Verdikleri sözü mutlaka yerine getirirler. Vefa ve sadakat duyguları son derece gelişmiştir. Aynı zamanda temiz kalpli ve saftırlar.
Hileyi Asla Bağışlamazlar
Azerbaycan’ ın başkenti Bakü’de yayınlanan Hak gazetesinin 1996 yılında yayımlanan bir sayısında Çeçenlerin şu karakteristik özellikleri üzerinde durulmuştur: “Kolaylıkla yalan ve hile tuzağına düşebilirler. Ancak kandırıldıklarını anlayınca deliye dönerler. Hileyi bağışlamazlar. Her konuda kin tutmazlar ama aynı zamanda öçlerinden korkmak gerekir. Misafirperverlikleri dillere destandır. Evlerinde misafir olan bir kimsenin bir şeyi beğendiğini hissederlerse değeri ne olursa olsun onu misafire bağışlarlar. Çeçenler’in yiğitliği, mertliği hakkında konuşmak ise yersizdir. Onları mahvetmek mümkündür, ancak itaat altına almak, asla! Kısacası Çeçenler karakter itibarıyla çok seçkin bir millettir. Korkup çekinmenin, riya ve hilenin ne olduğunu bilmezler. Vatanperverlikleri ise dillere destandır. Dünya buna şahittir.”
Gülçin Günay
Tercüman Gazetesi/22.04.2008
Tweet
Bir yanıt bırakın!