Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi Harekete Geçmeye Çağırıyor!
Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi yayınladığı sert bir bildiri ile Zakayev’in kukla yönetim ile müzakere girişimlerini değerlendirdi.
Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi’nin açıklaması:
Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi, Akhmad Zakaev ile Çeçenya’daki işgal güçleri arasında, Rus-Çeçen Savaşı’nı bir sivil savaş gibi göstermeye yönelik suç karşısında kayıtsız kalamamıştır.
Bu konudaki pozisyonumuz çok net: Zakaev’in eylemlerini kınıyor, ve onların Çeçen halkının ulusal çıkarlarına zarar veren haince bir planın içerisinde olduklarını düşünüyoruz.
Ayrıca, Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi, Zhaloudi Saralyapov’un tek kişilik Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Parlamentosu’nun ve Akhmad Zakayev’in kendi kendine kurduğu hükümetin suçlarını kesin bir şekilde kınamaktadır. Konseyin ne tüm bu eylemlere ne de Zakayev’in yandaşlarından oluşturulan “danışma kurulu”na güveni yoktur.
Bu göstermelik amaçların ardına gizlenilen, hem Çeçenya’da hem de Rusya’daki yayılmacı politikalarını uygularken işledikleri savaş suçlarından ötürü cezalandırılmayı hak edenleri kurtarma girişimidir. Bu insanlar son on beş yıldır devam eden savaşı silip, bunu Çeçenler arasında süregelen bir çatışma gibi göstermeyi amaçlamaktadır.
“Konsolidasyon” için önerilen Çeçenya’nın bağımsızlığı amacıyla sürdürülen savaşı durdurmaktır. Bu açıkça özgürlüğümüz için mücadele edenlere karşı alınan düşmanca bir pozisyondur.
Zakaev ve destekçileri tarafından başlatılan müzakere süreci dört yüz yıllık geçmişimizi yok saymak ve insanlarımızın kahramanlıklarla dolu tarihini silmektir.
Değerli kardeşlerimiz, bugün çocuklarımıza değerli konaklar ve haksız servetler bırakmayacağız, ama onlara özgürlüklerini verebiliriz. Eğer özgürlüğümüz olmazsa, geleceğimiz de olmaz.
Yarın değil, bugün, Çeçen halkının geleceğine karar vermeliyiz, ve Çeçen sorununu kalıcı olarak çözebilmek için bu kutsal yolda yaşamlarımızı, servetlerimizi kısacası her şeyimizi feda etmeliyiz; alçakça davranarak çocuklarımızın ve torunlarımızın omuzlarına bu yükü vermemeliyiz.
Rusya ile halen savaş içerisindeyiz, ve diğer tarafta onlarla birlikte olanlar da bizim düşmanımızdır. Ancak gelecekte Rusya devleti ile bir devlet olarak görüşmeler yürüteceğiz. Ulusal hainler için, her halükarda bir yer yoktur, ne etrafımızda, ne dünya üzerinde ne de cennette; ve şu ya da bu sebeple onlarla müzakerelerde bulunmayacağız.
Rusya ile müzakerelere karşı değiliz, ancak bu, mücadeleyi sürdüren mücahitler tarafından çizilen plan dahilinde katılım sağlamaları ve uluslararası arabulucuların da bu görüşmelerde hazır bulunmasıyla mümkün olabilir. Bir taraf zafer kazandığında, düşman ona elini uzatır.
Ve buna bir son vermek için diğer devletleri çabalarımıza destek olmaya çağırıyoruz. Bugün, yarın değil, Allah’ın izniyle zafer kazanan taraf biz olacağız.
Başkalarının kanından var olan hayali “kurtarıcılara” ihtiyacımız yok. Bu insanlar kim olduklarını bir nebze unuttular ve müsamaha edilebilir sınırları aştılar. Hiç kimseye 300 bin şehidin kanını, bir iz bırakmadan ortadan kaybolan 10 bin kişiyi, hapsedilen ve işkence gören 20 bin kişiyi, ve ayrıca Rus filtrasyon kamplarındaki parmaklıkların ardında takati kalmayarak göz yaşlarını döken 6 bin Çeçen kadını yok saymasına izin vermeyeceğiz.
Zakaev’e atadığı “bakanlar kurulu”nun ve kurtuluşları için konuştuğu insanların nerede olduklarını sormak istiyoruz?
Azerbaycan basit bir örnek. Öldürülen ya da Rusya’ya teslim edilen, burada yoksulluk içerisinde yaşayan ya da buradan ayrılması için zorlanan, gaddarlığa maruz kalmış tüm bu Çeçenler hakkında ne düşünüyor?
Onu ve “kabinesinin” güncel üyelerinin, hemşerilerinin yaşadığı trajedileri belgeleyecek ya da bunlar hakkında söyleyecek tek bir sözcüğü olamaz mıydı? Müzakere Komitesi’ne atadığı bu insanlar neredeydi? “Parlamentosu” neredeydi? Vicdanları neredeydi? Şimdi ansızın nereden ortaya çıktılar?
Bizi tek bir yerde savunmadılar, ve daha bugün bizlerin adına açıklamalar yayınlıyorlar ve kapalı kapılar ardında müzakereler ayarlıyorlar.
Bizler yabancı topraklarda amaçsızca gezinip, onurumuzu ve haysiyetimizi korumaya çalışırken; Zakaev ve yandaşları on yılı lüks ve refah içerisinde geçirdi.
Bu insanlar (Zakaev ve destekçileri) savaşanları, açlık ve yoksulluk çekenleri, aşağılananları ve zulme maruz kalanları önemsemediler. Diğer ülkelerin insanları bizim yanımızdayken ve bizi manevi açıdan desteklerken bile; onlar bizimle beraber değildi. Üstelik savaş halinde olduğumuz ülkenin temsilcileri, Politkovskaya, Markelov, Litvinenko ve diğerleri gibi insan hakları savunucuları dahi Çeçenya’da adalet için hayatlarını feda etti.
Kardeşlerimiz, çocuklarımız ve annelerimiz kan içinde boğulurken, Zakaev 10 yıldır İngiltere’de yaşıyor, kahvaltısında kahvesini yudumluyor; ve şimdi, savaşanlara dahi sorma gereği hissetmeden geçmişimizi ardına alarak barış görüşmelerine başlıyor ve kendisini ulusun “kurtarıcısı” olarak takdim ediyor.
Onu bizim adımıza hareket etmekten men ediyor, ve tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklıyoruz: “Müzakere bayrağını taşıyanlara ihtiyacımız yok!”
Değerli kardeşlerimiz, dünya toplumundan önce bu rezalete izin vermeyin!
Bu konuda her birimiz görüşlerini açıklamalı ve Zakaev’in üstlendiği bu maceraya gereken yanıtı vermeliyiz.
20 Ağustos 2009
Azerbaycan Çeçen Mülteciler Konseyi
Tweet
Bir yanıt bırakın!