Çeçen Dili Tehlikede
Çeçenya, [Rus destekli rejimin emriyle] birkaç yıldır “Çeçen Dili Günü”nü resmen kutluyor ama Rus işgali altındaki ülkenin resmi dili halen Rusça ve her geçen gün gittikçe daha az Çeçen kendi ana dilini rahatlıkla konuşabiliyor.
“Masa” için kullandığımız kelime nedir? Ehemmiyetsiz gibi görünen bu soru, Çeçen gençlerin en azından kendi anadillerindeki basit kelimeleri öğrenmek için toplandıkları online forumlarda sıklıkla rastlanılan sorulardan birisi. Mobilyanın parçaları için birkaç eşanlamlı sözcük olmasına rağmen, bunların hiçbirisi masa değil ama bu durumun farkında olan sadece birkaç kişi var. Bunun sebebi insanların gündelik yaşantılarında Çeçence ile hakim dil olan Rusça’yı garip bir şekilde harmanlamasından kaynaklanıyor. Bu dil kalıbının kullanımı, Çeçenlerin kendi dillerini kullanmaları halinde dağlıların içindeki bağımsızlık isteğinin, ulusal kimliklerinin ya da tutkularının filizleneceği korkusuyla Sovyet ve Rus dil politikalarının Çeçenceyi bastırmayı amaçladığı yıllarda başladı. Sonuç olarak, günümüzde çok az sayıda Çeçen Rusça kelimeler kullanmadan net ve akıcı biçimde ana dilinde kendini ifade edebiliyor.
Sovyet Çeçenya
Sovyetler döneminde okullarda sadece Rusça kullanılırdı. Ne o zaman ne de bugün resmi olarak herhangi bir yasak olmamasına rağmen Çeçence konuşmak yasaktı. Resmi bir engel olmamasına rağmen, okulda, iş yerinde ya da kamusal alanlarda Çeçence konuşma girişimleri, tanımında “birisinin kendi dilini konuşması” da yer alan “milliyetçi eğilimleri” sürekli takip eden “Komünist Parti”nin gözlemcileri tarafından bastırılırdı. Toplu taşıma araçlarındayken herhangi bir Çeçence kelime kullandığınızda Rusça konuşan halkın verdiği agresif reaksiyonları halen hatırlıyorum: “Bu yaptığınız doğru değil. Burası barbar dilinizi konuşabileceğiniz bir mağara değil”. Çeçenya’nın “ağabeyleri”nin temsilcileri de benzeri reaksiyonları dostane biçimde uygulardı.
Sovyetler Birliği geçmişe gömülmüş olsa bile, ulusal dilleri sessizce yok etme mirası hayatta kaldı. Günümüzün “demokratik” Rusyası’nda tıpkı geçmişteki gibi ulusal azınlıkların kendi dillerini geliştirmek bir yana dursun yaşatmak gibi bir şansları yok. Bilindiği gibi bir dili kurtarmanın tek yolu o dili her gün günlük yaşantıda kullanmak ve onu yazılı olarak geliştirmektir. Ancak Rusça tek resmi olarak kaldığı müddetçe bunu gerçekleştirmek imkansız, çünkü tüm bürokratik işleyiş, belgeler ve yasalar Rusça. Kamusal alanda yasaklanmış bir Çeçen dili yok olmaya mahkumdur. Bugün Çeçence yayınlanan sadece bir gazete var ve çok az sayıda okuru bulunan bu gazetede Rusça’dan suni bir şekilde tercüme edilmekte. Dahası Çeçenler, Kiril alfabesini kullanmak zorunda olduğundan kendi dillerindeki özgünlüğü adapte etmekte de güçlük çekiyor. Çeçenler, geleneksel olarak Çeçen fonetiğine uyarlanmış Arap alfabesini ve bir dönem de Latin alfabesini kullandılar. Ekim Devrimi’nden sonra ise Rusya’daki tüm azınlık dilleri Kiril alfabesine geçirildi. Şu anda dahi Rusya Federasyonu Anayasası, tüm halklar için Kiril alfabesinin kullanımını zorunlu tutmaktadır.
Tehlikede Altındaki Bir Dil
Birkaç yıl önce UNESCO’nun yayınladığı tehlike altındaki diller listesinde Çeçence’de yer aldı. O günden bu yana ne Rus yetkililer ne de onların yerel temsilcileri, Kafkasya’nın en eski dillerinden birisi olan Çeçen dilini kurtarmak için hiçbir şey yapmadı. [Rus destekli] Çeçen hükümetinin birkaç girişimi de Kremlin tarafından ezildi. Örneğin, birkaç yıl önce [Rus destekli rejimin] Eğitim Bakanlığı, Çeçen ailelerin evlerinde geleneksel Çeçence konuştuklarını ve çocukların okullarda Rusça eğitim almalarından ötürü zorluk çektiklerinden bahisle ilkokullarda Çeçence uygulamasına geçmeyi düşündüklerini duyurdu. Ancak Moskova, Rusya Federasyonu’nun resmi dilinin Rusça olduğunu ve Moskova’da, Çeçenya’da, Sibirya’da ya da her nerede olursa olsun okullardaki tek eğitim dilinin Rusça olacağını vurgulayarak bu fikri hemen reddetti.
[Rus destekli] yerel yöneticilerin ellerinde bu girişimi “vakitsiz” geri çekmekten başka bir seçenek kalmadı. Buna karşılık olarak, utançları telafi etmek için “Çeçen Dili Günü”nü ilan ettiler. Buna göre, Nisan ayında belirli bir gün tüm devlet çalışanları sıklıkla halk dansçıları üzerinde görülen geleneksel kıyafetleri giyerek işe gitmek zorundalar. Bugün “Ulusal Kostüm Günü” olarak adlandırılmadığına göre, bu kıyafetleri giymekle dil kutlamaları arasında nasıl bir bağ olduğu ise muamma. Hal böyleyken bu durum şöyle görünüyor: [Rus destekli] hükümet oraya-buraya birkaç afiş asıyor, insanlara geleneksel kıyafetleri giydiriyor ve onları şehirde taklit sanatçıları gibi dolaştırarak ulusal dili korumaya çalışıyor.
Son birkaç yılda durum gittikçe kötüleşiyor. Uzun savaş yılları boyunca, edebiyat dilinde birikimi olan pek çok kişi öldü. Rusça’dan uydurma kelimelerle kirlenmemiş bir dil konuşan yaşlılar kayboluyor. Yüz binden fazla Çeçen genç anadillerini nadiren konuşma fırsatını buldukları Avrupa’ya gitmiş durumda. Çeçen göçü nispeten yeni bir olgu olduğu için de, diaspora üyeleri henüz dil öğretimi ve öğrenimi yapabilecekleri kendi okullarını ya da kurslarını kurmayı başaramadı. Bu durum muhtemelen birkaç yıl daha böyle devam edecek ama Çeçen dilinin korunması ve geliştirilmesi acil bir ihtiyaç. İşte bu nedenle dünyanın dört bir yanına savrulmuş Çeçen gençler internet üzerinden kendi mütevazi bilgilerini paylaşmaya çalışıyor ve kendi dillerinde “masa”nın nasıl söylendiğini merak ediyor.
Mainat Kurbanova
18.07.2011 – The Osservatorio Balcani e Caucaso
*Mainat Kurbanova (Abdulaeva), ikinci Rus-Çeçen savaşının başından 2004 yılına kadar Grozny’den Novaya Gazeta için muhabirlik yaptı. Bombalar altında bile Çeçenya’nın başkentinde yaşadı; hayatı, üzüntüleri ve günlük yaşamın gerçeklerini sundu, sunduğu haberler Avrupa basınında da yer aldı. Ama o da sürgüne zorlandı ve 2004 yılından bu yana Almanya’da yaşıyor ve çalışıyor.
Tweet
Çeçen Dili Günü düzenliyorsa neden konuşulmasına yasak getiriliyor.Benim babamın babası çeçenya da doğmuş sürgün edilmiş. Annemin babasıda çeçenya göçmeni.Biz bir araya gelince çeçence şarkılar dinleriz çeçence konuşuruz.Çeçenistan dan gelen çeçen mültecilerle konuşuyoruz.Onlar anneme sen çeçenceyi öz şekliyle konuşuyorsun diyorlar.Biz 4 kardeşiz.Annem babam bize nohçi dilini öğretti biz de çocuklarımıza öğretecez.Rusya bizi dilimizden koparamayacak.Unutmadan, Masa kelimesinin çeçencesi(SOL)dur.
Bir yanıt bırakın!