Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bugün açıkladığı bir kararda, İ.K. adlı Çeçen sığınmacının Avusturya’dan Rusya’ya iadesinin davacı Çeçen’in can güvenliğini riske atacağına kanaat getirerek iade işleminin durdurulmasına karar verdi.

AİHM’de 2964/12 başvuru numarasıyla takip edilen ve İ.K. ile Avusturya devleti arasında görülen davanın mahkeme kayıtlarına göre, 1976 doğumlu İ.K., Nisan 2004 tarihinde annesi ile birlikte Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’dan ayrıldı ve Kasım 2004’de Avusturya’ya gelerek sığınma talebinde bulundu. İ.K. babasının Çeçen Cumhuriyeti İçkerya III.Devlet Başkanı Aslan Maskhadov’un güvenlik servisinde çalıştığı için, 5 Kasım 2001 tarihinde Çeçenya’nın Kurçaloy Köyü’nde işgalci Rus askerler tarafından öldürüldüğünü, kendisinin de dört defa kaçırıldığını, işkence gördüğünü ve her seferinde ancak verilen rüşvet sayesinde serbest bırakıldığını, kendisinin ve ailesinin can güvenliği olmadığı için de ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını başvurusunda belirtti. Avusturya Federal Sığınma Bürosu, İ.K. ve annesinin başvurularını kanıtlarının yetersiz olduğu iddiasıyla reddederken, Çeçen sığınmacılar da karara karşı yargı yoluna başvurdu. Avusturya makamlarının yanlış yönlendirmesiyle İ.K. karardan önce mahkemeden başvurusunu geri çekerken, Mayıs 2009’da İ.K.’nin annesinin başvurusu mahkeme tarafından kabul edildi. Akabinde de İ.K.’nin Rusya’ya iadesi gündeme geldi. AİHM, mevcut belgeler, tanık beyanları, resmi ve sivil kuruluşların Çeçenya ve Rusya’daki güncel duruma ilişkin raporlarını dikkate alarak İ.K.’nin iadesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2.maddesinin (Can güvenliği ve Yaşam Hakkı) ihlali anlamına geleceğini belirtti ve iadenin durdurulmasına karar verdi.

İade riski ile karşı karşıya kalan Çeçen sığınmacılar için emsal teşkil edecek bu AİHM kararında Çeçenya’daki güncel duruma ise şu şekilde değinildi: “Mahkeme, Çeçenya’da insanların kaybolmaları ve kötü muameleler konusunda yapılan çok sayıda başvurda AİHS’nin 2. ve 3. maddelerinin ihlal edildiğine kanaat getirmiştir. Her ne kadar bu kararlar birkaç yıl önce gerçekleşmiş olaylarla bağlantılıysa da, Sayın K.’nın dosyasında mahkeme için bölgedeki genel durumu tasvir etmektedir. Dahası, uluslararası kuruluşların yakın tarihli raporları da bölgede insan hakları ihlallerinin halen sistematik olarak işlenmeye devam ettiğini, ortadan kaybolan siviller ya da kötü muameleye maruz kalanlarlarla ilgili soruşturmaların etkin biçimde yürütülmediğini ve bir nevi cezadan muafiyet ortamının var olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca bu raporlar, direnişe destek verdiğinden şüphenilenlerin ya da direnişçilerin akrabalarının topluca cezalandırıldıklarını ve misilleme uygulamalarına maruz kaldıklarını da belirtmektedir”.

©Waynakh Online

YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.