İnsan Hakları Savunucuları Cinayetlerinin Ardında Kim Var? (Video)
Çeçen insan hakları savunucularının birer birer cinayete kurban gitmesinin ardında kimin olduğu tartışılıyor bugünlerde. Oysa yanıt belli: “Ramzan Kadirov”, Moskova güdümlü Çeçen hükümetinin lideri ve Rus mafya devletinin başbakanı Putin’in kişisel kiralık katili.
Çeçenya insan hakları savunucuları için ölümcül bir bölge haline geliyor, en son iğrenç bir cinayete kurban gidenler evli bir çift, emperyal Rus tarafından Çeçenya’da sürdürülen askeri operasyonların kurbanlarına, yetimlere ve sakat çocuklara yardım eden “Neslimizi Koruyalım” isimli organizasyonun başkanı Zarema Sadulayeva ve eşi Umar Dzhabrailov Grozny’deki ofislerinden kaçırıldı ve göğüslerinden ve başlarından kurşunla vurulmuş cansız bedenleri bir aracın bagajında bulundu. Bu cinayet ünlü Çeçen insan hakları savunucusu Natalya Estemirova’nın benzer bir şekilde evinin önünden kaçırılıp öldürülmesinden neredeyse bir ay kadar sonra işlendi.
İnsan hakları organizasyonları, ulusal hainlerin Kremlin tarafından atanan elebaşı Ramzan Kadirov’u ve özel ordusunun üylerini Natalya Estemirova cinayetinden ve Kadirov’un kanlı rejimini eleştiren herkese zulmedilmesi ve bunların cezasız kalmasından ötürü suçladı. Kadirov, Estemirova cinayetiyle ilgisi olduğunu şiddetle reddederken, Natalya Estemirova’yı “kimsenin ihtiyaç duymayacağı”, “onurdan ve haysiyetten yoksun” bir kişi olarak tanımlayarak Natalya’ya yönelik kişisel nefretini gözler önüne serdi.
Kadirov benzer şekilde Sadulayeva ve Dzhabrailova cinayetlerinde rolü olduğu iddialarını da reddederek cinayetleri “bu Çeçen halkına göz dağı vermeye yönelik bir girişimdir” diyerek katilleri kınadı. Ama Kadirov’un kuzeni, sağ kolu, Rus Duma Meclisi’ndeki temsilcisi, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Sulim Yamadayev cinayetinin zanlılarından birisi olan Adam Delimkhanov’un Natalya Estemirova cinayetinden birkaç gün önce Grozny Tv’de yayınlanan görüntülerinde Çeçenya’daki insan hakları savunucularını açıkça tehdit ediyor.
İşte video görüntüleri:
Video görüntülerindeki konuşmanın deşifre edilmiş hali:
Adam Delimkhanov: “Kendilerini insan hakları savunucusu olarak tanımlayan malum kişiler, aslında ayak takımı militanlara yardım ediyor, bu suçlu militanlar için çalışıyor, onların kirli işlerini yapıyor, onların siyasi görüşlerinin reklamını yapıyorlar… çeşitli diyaloglarını sürdürüyorlar…
Fakat, güvenlik güçlerinin ve halkın ruhsal durumunu biliyorum, sıradan insanların ne dediğini biliyorum. Onlar diyor ki “bu insanlar (insan hakları savunucuları), Aushev ve diğerleri tarafından yapılan açıklamalar; diğer deyişle onlar ne yapıyorlar ve söylüyorlarsa, ormanlarda saklanan militanlardan farkları yok, en az onlar kadar kötülük yapıyorlar…
Bu insanlar (insan hakları savunucuları) sözleri ile aldatıyor ve insanların zihnini bulandırıyorlar. Ama bu insanları aptallaştıramayacaklar. Bunda başarılı olamayacaklar. Doğruluk ve adalet her zaman üstün gelecektir… Askerlerimiz burada, komutanlarımızı, oğullarımız her zaman “bu insanlar (insan hakları savunucuları) ne istiyor” diye bana soruyor. Ben de onlara bu insanların benim gözümde bir kuruşluk değeri yok diyorum…
Allah’ın izniyle, tüm bu kötülükleri destekleyenleri bulacağız. Onların hepsi -bir Çeçen, bir İnguş ya da her kimse-, bilmelisiniz ki sözlerinin bedelini ödeyecekler…”
Tweet
Bir yanıt bırakın!