Protestocu Çeçen Sığınmacılar Polonya-Almanya Sınırında Durduruldu
15 Kasım günü öğleden sonra, Fransa’nın doğusundaki Strasbourg kentine giderek Polonya’daki sığınmacıların karşılaştığı şiddet ve tehditler ile insanlık dışı koşulları protesto etmek isteyen 230 Kafkasyalı sığınmacı Polonya-Almanya sınırında Polonya polisince zorla trenden indirildi.
Büyük kısmı Çeçen ve İnguş sığınmacılardan oluşan grubun içerisinde Gürcistan ve Rus vatandaşları da bulunuyordu. Sınırı geçmelerine izin verilmeyen eylemci grup, Almanya’nın doğusundaki Dresden kentine doğru yol alacak trenden inmeyi reddettiler. Bu nedenle tren Polonya’nın Zgorzelec kentiyle, nehrin karşısındaki Alman kenti Goerlitz arasında beklemek zorunda kaldı. Sınır muhafızları ve sığınmacılar arasında varılan uzlaşmanın ardından eylemciler polis eşliğinde trenden indirildi.
Rus-Çeçen Dostluk Derneği’nin yöneticisi Stanislav Dmitrievsky, grubun eylemini içinde bulundukları umutsuzluğun dışa vurumu olarak değerlendirdi. Ancak eylemci sığınmacılar şimdi sınırdışı işlemine tabi tutulabilir.
Trendeki Çeçenlerin bazıları ile iletişim kurabilen Çeçen insan hakları savunucusu ve Rus-Çeçen Dostluk Derneği’nin Başkanı Imran Ezhiev, “Çeçen mültecilerin Polonya’da kalmalarına izin verilmesini ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini talep ediyoruz” dedi. Ezhiev ayrıca trendeki eylemci sığınmacılardan bazılarının geçtiğimiz aylarda artan şiddet sarmalı nedeniyle İnguşetya’dan kaçarak Polonya’ya gelen İnguş sığınmacılar olduğunu belirtti.
Polonya Sınır Servisi Muhafızı Anna Galon, “Sığınmacılar sınırı geçemezlerdi, çünkü ellerinde gerekli dökümanları yoktu” dedi.
Anna Galon, sığınma prosedürüne göre aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu bu sığınmacıların Polonya topraklarında kalması gerektiğini ifade etti.
Polonya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Andrzej Kremer ise Polonya’nın mültecilere yönelik uygulamalarını savundu. Kremer’e göre, Polonya oldukça büyük sayıda Çeçen sığınmacıyı topraklarına kabul etti ve mültecilik kuralları da diğer Avrupa ülkelerinden bir farklılık taşımıyor. Ancak, 2008 yılına kadar Polonya’da kendilerine özgü “Tolerans sistemi” olduğu, bu sistemin yerini alan yeni kuralların da sığınmacılara sadece çalışma hakkı tanıdığı biliniyor. Polonya genellikle mültecilik statüsü vermezken, tanıdığı etkisi kuvvetlendirilmiş hak ile sığınmacıları koruyor. Ancak bu hak tanınan sığınmacılar Polonya topraklarından ayrılamıyor.
Protestocu sığınmacıların eylemleri nedeniyle Polonya yasalarına göre sınır dışı ya da 3 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalmalarının muhtemel olduğunu belirtelim. Bu nedenle Çeçen insan hakları savunucusu ve gazeteci Mayrbek Taramov, Polonya’daki Kafkas sığınmacılar için uluslararası insan hakları örgütlerine devreye girmeleri çağrısında bulundu. Avrupa Birliği ülkeleri, Schengen Anlaşması’nın Dublin Konvansiyonu’nu gözden geçirmeli ve Rusya’nın gazı için kan siyasetinden vazgeçmeleri gerekiyor.
Protestocuların yaklaşık 30 kadarı Gürcü’ydü. Gürcistan’dan Polonya’ya mülteci akımı 2009 yılında artış gösterdi. Mayıs-Ağustos 2009 tarihleri arasında 3.000’den fazla Gürcistan vatandaşı Polonya’da sığınma talebinde bulundu. Oysa 2001 le 2008 yılları arasında sadece 400-500 Gürcü’nün sığınma talebi olmuştu. Sığınmacıların pek çoğu Polonya’ya Polonya’nın Belarus ile sınırı olan Teraspol tren istasyonu üzerinden giriş yapıyor. 2003 yılından bu yana Polonya’ya her yıl ortalama 3.000-4.000 Çeçen sığınmacı giriş yapıyor. Çeçenya’da durum kötüleştikçe, Çeçenya’dan Polonya’ya gelen sığınmacı sayısı artış göstermekte.
Olay anından fotoğraflar:
Olay yerinden video görüntüleri:
Bir yanıt bırakın!