Arşiv Belgeleri

Tozlanmış raflardaki Arşiv Belgeleri…

Çeçen Kültürü

Çeçen Dili ve Folkloru, Halk Dansları, Efsaneler, Öykü ve Masallar ile çeşitli kültürel bilgiler…

Çeviriler – Makaleler

Çeşitli Çeviri ve Makaleler…

Röportajlar

Ekibimizce Yapılmış Çeşitli Röportajlar…

Şarkı Sözleri

Sevdiğiniz Çeçence şarkıların sözlerine buradan ulaşabilir, dinleyebilir ve indirebilirsiniz.

Ana Sayfa » Haberler

Rusya BM’nin Gizli Hapishaneler Raporunu Engellemeye Çalışıyor

Bu yazı 19 Şubat 2010 Cuma  tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 4.500 defa okundu.. Yorum Yok
Rusya BM’nin Gizli Hapishaneler Raporunu Engellemeye Çalışıyor

Rusya, 18 Şubat 2010 Perşembe günü Birleşmiş Milletler’in üst düzey insan hakları organlarına, Kremlin’in yönettiği gizli cezaevlerinde işkence gören isimsiz Çeçenlerle yapılan röportajları da içeren gizli hapishanelerle ilgili raporu yayınlanmaması çağrısında bulundu.

Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM)’deki daimi temsilcisi olan Vladimir Zheglov isimli diplomat, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne başvuruda bulundu ve BM tarafından atanmış bir grup bağımsız insan hakları uzmanı tarafından hazırlanmış 226 sayfalık çalışmanın BM tarafından resmi bir döküman olarak yayınlanmaması gerektiğini söyledi.

Vladimir Zheglov, geçtiğimiz aydan bu yana BM’nin resmi internet sitesinde yayında bulunan raporu “tartışmalı” olarak nitelendirerek internet sitesinden kaldırılmalı dedi.

Amerika Birleşik Devletleri’nden ve Avrupa ülkelerinden delegeler ise insan hakları konseyine raporun 8 Mart’taki oturumda Cenevre’de gündeme gelmesini istediklerini ifade ettiler. ABD ve İngiltere’nin de çalışmada eleştirilen ülkeler arasında olduğunu belirtmekte yarar var.

Rapora katkıda bulunan ve zorla ortadan kaybolmaları araştıran bir BM panelinin üyesi olan Jeremy Sarkin ise, “Eğer rapor yayınlanmazsa, açıkça kuşku uyandıracaktır” dedi.

Bu arada Rusya’nın raporu engelleyebilmesi için konseyin 47’sinin çoğunluğunun desteğini alması gerekiyor.

“Svobodnaya Pressa (Özgür Basın)” adlı internet sitesi konuyla ilgili olarak İnsan Hakları Merkezi “Memorial”in yönetim kurulu üyelerinden Alexander Cherkasov’un görüşlerine yer verdi. Cherkasov, raporun Kuzey Kafkasya’daki ve özellikle Çeçenya’daki (Tsentoroy, Gudermes, Shali ve Urus-Martan) gizli cezaevlerini listelediğini söyledi.

Cherkasov, BM raporunda 2007 yılının Eylül ayında varlığı tespit edilen Çeçenya’nın Goity Köyü’ndeki gizli cezaevinden de bahsedildiğini dile getirdi. Grozny’de Maksharip Aushev’in oğlu ve yiğeninin kaçırılmasından sonra Aushev dahil olmak üzere akrabalarının çabalarıyla kaçırılan iki genç serbest kaldı ve pek çok ilginç bilgiye ulaşıldı. Örneğin tutuklanan ya da ortadan kaybolan pek çok İnguş Goity’deki bu gizli cezaevinde bir süre tutulurken hakimlerin odasındaki kayıt defteleri üzerlerinde yargılanıyorlardı.

Alexander Cherkasov, “uzmanların raporda değindiği gibi bu gizli hapishanelere getirilenler için ölüm fermanı çoktan imzalanmış oluyordu. Sessizce infaz…” dedi.

Bir olayda, kaçırılan kişinin vücudu TNT kalıplarıyla sarılmış ve dağlarda havaya uçurulmuştu. Vücuttan arta kalanları da kuşlar ve yabani hayvanlar yemişti. Bu ola duyulunca büyük tepki topladı. Bir ceza soruşturması açıldı ve olay yeri açıklamaları teyit eden kaçırılmış kişilerin katılımıyla işgalci güçlerin savcıları tarafından incelendi. Sonbahar 2007’de “dosya araştırıldı, gizli hapishane kapatıldı”.

Bir insan hakları uzmanının verdiği bilgilere göre, Çeçenya’daki Rus işgal güçleri tarafından oluşturulan “ölüm tugayları” sistemini, insanların kaçırıldığını, gizli hapishaneleri, yargısız infazları, kurbanların cesetlerinin saklandığını son on yıl içerisinde Kuzey Kafkasya’da 3 bini aşkın kişi ileri sürdü.

BM’nin gizli cezaevleriyle ilgili 26 Ocak 2010 tarihli 226 sayfalık İngilizce çalışmasının tamamına erişebilirsiniz.

“Terörle Mücadele Ederken İnsan Hakları ve Temel Haklarının Korunması Özel Raportörü; İşkence ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçük Düşürücü Muamele Konusundaki Özel Raportörü; Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu; Cebren ya da Gönülsüz Ortadan Kaybolanlar için Çalışma Grubu tarafından ortaklaşa hazırlanan bu çalışma gizli cezaevleriyle bağlantılı olarak terörle mücadele konusundaki küresel uygulamaları konu edinmiştir…” şeklinde kısaca betimlenen çalışmanın Çeçenya ile ilgili olan kısmından bazı kesitler:

Avrupa Konseyi’nin İşkenceyi Önleme Komisyonu (CPT) Mayıs ve Eylül 2006 tarihlerinde Kuzey Kafkasya’ya yaptığı iki ziyaretin ardından şu sonuçları elde ettiği belirtildi: “çok sayıda kişi, bir kolluk kuvveti merkezine nakledilmeden ya da serbest bırakılmadan önce resmi gözaltı merkezlerine benzemeyen yapılarda bir süre tutuklu kaldığını, bu süre içerisinde bu yerlerde kötü muameleye maruz kaldıklarını iddia ediyor… Tutarlı iddialar dikkate alındığında insanların yasadışı gözaltında tutulduğu yerler arasında Çeçenya’nın Tsentoroy Köyü’ndeki bir iki nokta, Gudermes kentinin sırtlarındaki “Vega Üssü”nün olduğu görülüyor. Bazı iddialarda Çeçenya’nın Shali ve Urus-Martan bölgelerinin de isimleri geçiyor. CPT, gayriresmi gözaltı merkezlerinden Tsentoroy’daki bir yeri, Vega Üssü’nü ve Gudermes’teki Vostok Batalyonu’nun ana karargahını ziyaret etti. Ziyaretler esnasında tek bir tutuklu bulunmamasına rağmen, CPT bu mekanların daha önce gözaltı işlemleri için kullanıldığına dair net işaretler tespit etti. CPT’nin gözlemleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’de görülen davalarda doğrulandı”.

Ekim 2009’da İnsan Hakları Komitesi “Çeçenya’da askeri, güvenlik servisleri ya da diğer devlet ajanlarınca veya devlet görevlilerince yapılan işkence ve kötü muamelelerin, insanların cebren ortadan kaybolmasının, keyfi tutuklamaların, yargısız infazların devam ettiği; bu suçları araştırmaya yönelik soruşturmalardan netice alınmayarak bir tür cezasızlık ortamı yaratıldığına” ilişkin raporların gelmeye devam etmesi nedeniyle endişelerini dile getirdi. Komite özellikle 2008-2009 döneminde Çeçenya’da adam kaçırma ve tutuklama olaylarındaki artıştan dolayı tedirgin olduğunu belirtti.

Rusya’nın kendisine yönelik suçlamaları reddetmesi ve insanların kaybolmasını engellemek için çeşitli tedbirler aldığını ileri sürmesi nedeniyle raporu hazırlayan uzmanlar Rusya Federasyonu’nun Çeçenya’daki gizli gözaltı merkezlerinde tutulmuş kurbanlarla çeşitli görüşmeler yaptı. Pek çok Çeçen kendilerine ya da ailelerine yönelik baskıdan korkması nedeniyle görüşme yapmazken, bazıları da kimliklerinin ifşa edilmemesi kaydıyla yaşadıklarını anlattı. Kimlikleri hakkında bilgi verilmeyen üç kurbanın ifadelerine raporda yer verildi:

Önceden Dağıstan’da ikamet eden ve şu anda sürgünda yaşayan X.Z. isimli Çeçen sivil ile 12 Ekim 2009 tarihinde yapılan görüşmede X.Z. 2005 yılının yazında beş gün süreyle tutulduğu gizli cezaevi ve kendisine yapılan işkenceyi anlattı. Gözaltında tutulduğu süre boyunca gözleri kapalı olarak tutulduğu için gizli cezaevinin nerede olduğunu ve nasıl bir yer olduğunu net olarak ifade edemedi. Hücarede yerler betondu, bu nedenle sivillerin yaşadığı bir konut olamazdı. Hücrede bir klozet vardı ve bu klozet aynı zamanda su içilebilecek tek kaynaktı. Düzensiz olarak bir parça kuru ekmek veriliyordu. Tutulduğu süre içerisinde diğer tutukluların maruz kaldığı işkencelerden dolayı attığı çığlıkları işitti.

Dağıstan’da ikamet ederken şimdi sürgünde yaşayan X.X. adlı bir başka Çeçen sivil ile aynı gün yapılan görüşmede, X.X., savaş karşıtı bir gösteriye katıldığı için 1991 yılından bu yana taciz edildiğini ve kısa bir süreler için gözaltında tutulduğunu anlattı. Bu gösteriye katılmış olması onun isminin “Kara Liste”ye alınması için yeterli oldu. Ne zaman bir olay olsa, X.X. birkaç gün süreyle gizlice gözaltına alınırdı. 2004 yılının başlarında FSB (Federal Güvenlik Bürosu)’nin yerel ofisinin başkan yardımcısı öldürüldüğünde evinden alındı, ormana götürüldü, kendi mezarı kazdırılarak tehdit edildi ve dövüldü, daha sonra serbest bırakıldı. Mart ayının başlarında yine kaçırıldı. Üç gün tutulduğu gizli cezaevinde işkence ile işlemediği suçlar itiraf ettirildi. İtirafların kaydedildiği kaset mahkemeye delil olarak sunuldu. Ailesinin çabaları ile serbest kaldı.

Üçüncü röportaj, Dağıstan’da ikamet eden Y.Y. isimli Çeçen sivil ile yapıldı. Y.Y., 2007 yılının sonlarında evinden zorla alındı ve “insanların geri dönmediği toplama kampı” olarak adlandırılan Çeçenya’nın Gudermes kentindeki FSB, GRU (Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Dış Askeri İstihbarat Servisi) ve ATC (Rusya Federasyonu Antiterör Merkezi) tarafından yönetilen gizli cezaevine götürüldü. Tutulduğu yeri “korkunç bir kokusu olan ve duvarları kanlarla kaplı” eski bir toplama merkezi olarak tanımladı. Burada tutulduğu 10 gün boyunca ateşle yakma, elektrik şoku, demir çubukla dövme de dahil olmak üzere ciddi işkence metotları üzerinde uygulandı. Kendisine yiyecek hiçbir şey verilmezken, verilen tek şey günde bir bardak suydu. Bir adamın ölümüne dövülmesine ve iç organlarının tamamen çıkarılmasına şahit oldu. İnfaz edilmek için ormana götürülürken güç bela kaçarak hayatını kurtardı.



Bir yanıt bırakın!

Aşağıya bir yorum ekleyin veya kendi sitenizden trackback yapın. İsterseniz RSS ile de yorumları takip edebilirsiniz.

Yorum yazmadan önce lütfen kuralları okuyunuz...

500 karakter kaldı.

Yorum yaparken kullanabileceğiniz etiketler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Bu sitede Gravatar kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve üyelik için Gravatar sitesini ziyaret ediniz.