İngilizce Al Jazeera’de Çeçenya Konulu Tv Programı
2 Mart 2010 Salı akşamı Al Jazeera adlı televizyon kanalının İngilizce yayınında ekranlara gelen bir televizyon programında Çeçenya’daki güncel siyasi durum ele alındı. Programda yer alan konuşmacılardan birisi de Dünya Çeçen Kongresi Başkan Yardımcısı Profesör Mohammad Adal Shashani’ydi.
“Çeçenya’nın Unutulan Savaşı” adlı tartışma paneli İngilizce Al Jazeera’da yer alan Riz Khan Show’un bir bölümü olarak 2 Mart 2010 Salı günü Türkiye saati ile 22.3o’da yayınlandı. Ürdün’ün Amman kentinden Dünya Çeçen Kongresi Başkan Yardımcısı Profesör Mohammad Adel Shishani; Amerika Birleşik Devletleri’nin Hartford kentinden Connecticut Üniversitesi öğretim görevlisi, Sovyet tarihi, insan hakları ve soykırım üzerinde uzmanlaşmış Profesör Emma Gilligan; ve İngiltere’nin Londra kentinden geçtiğimiz günlerde Çeçenya’yı ziyaret eden İngiltere Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi’nin bir üyesi Lord Frank Judd programda konuşmacı olarak yer aldı.
Canlı yayınlanan tartışmanın moderatörlüğünü Riz Khan isimli tv programcısı yaptı, konuşmacıların yanı sıra izleyiciler de telefon ve internet üzerinden sorularıyla programa katıldı.
Mohammed Adel Shashani tartışma panelinin ilk konuşmacısı oldu. Mohammad Shashani, Riz Khan’ın “Çeçenya ne kadar istikrarlı? Çeçenya’da her şey iyi mi” şeklindeki sorusuna yanıt verdi. Bay Shashani, “Bence herşey yolunda denilemez. Sıklıkla Ramzan Kadirov’un Çeçenya’da başlattığı ekonomik kalkınma ile ilgili haberleri duyuyoruz, ancak diğer yandan insan haklarına ilişkin ciddi endişeler var ve Çeçenya’da fikirlerin özgürce ifade edilmesi tamamen yasaklanmıştır. İşsizliğin yaklaşık %70 düzeyinde olduğu söyleniyor ve iş bulup ta çalışabilenler sadece Kadirov’un hükümetinde görev alanlar. Savaş halen devam ediyor, özgürlük savaşçıları halen saldırılarını sürdürüyor ve savaş devam ediyorsa ülkede bir barıştan da söz edilemez. İnsanlar yaşananlardan ötürü mutlu değiller. Eğer muhalefete izin verilmiyorsa, yüksek binaların, pahalı binaların, güzel yolların ve sahip olduğunuz diğer şeylerin ne önemi var? Çeçenya’daki savaşın dayanak noktası self-determinasyon (kendi geleceğine karar verme) hakkı ve bağımsız bir Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’ydı. İnsanlar ne tür bir hükümet istediklerine ve neler yapacaklarına, geleceklerine kendileri karar verecekler” dedi.
Riz Khan, Ramzan Kadirov’un rejiminin yeni bir Sovyet diktatörlüğü olduğu şeklinde tanımlamalar yapıldığına değinerek sözü Profesör Emma Gilligan’a verdi. Profesör Gilligan, “Evet, aşırı derecede otoriteci bir rejimin Çeçenya’da kurulduğunu düşünüyorum. Buna hiç şüphe yok. Ramzan Kadirov’un kendi kişisel ordusu var. İnsan hakları aktivistlerinin esas endişesi ise gizli cezaevleri, işkence, yargısız infaz konularında ve Kadirov’un durumu kontrol etme kabiliyetinin olmaması. Yeraltı hareketi saldırılarını sürdürüyor, sadece Çeçenya’da değil aynı zamanda komşu İnguşetya ve Dağıstan’da da faaller. Toplumun ve basının özgür olmadığı hakkında ciddi endişeler var” dedi.
Kısa bir süre önce Çeçenya’da bulunan Lord Judd, “Evet, binalar oldukça etkileyici, cami inanılmaz çarpıcı, iki yıl gibi kısa bir sürede nasıl yapıldı gibi konularla gerçek saptırılıyor. Hedefli suikastler, gözaltı merkezleri, işkence ve insanların evlerinin yakılması.. İşte Çeçenya gerçeği…” dedi.
İkinci turda söz yeniden Professor Mohammed Shashani’ye geldi: “Gerçekten Kadirov’un kendisiyle aynı fikirde olmayan insanlarla iletişim kurduğunu ya da bunu çabaladığını bile sanmıyorum. Tamamen kendisiyle aynı fikirde olan insanları etrafında topluyor ve karşı görüşe izin vermiyor. Eğer Kadirov ile herhangi bir konuda zıt düşerseniz, bunun anlamı Kadirov’a karşısınız demektir, bunu cezalandırılmanız takip edecektir. Lord Judd, Çeçenya’ya gittiğini ve Ramzan Kadirov’u görmek istediğini ancak Kadirov’un bunu reddettiğini anlattı. Kadirov, Lord Judd gibi liberallere alışkın değil. Peki Kadirov neden Lord Judd ve ekibiyle görüşmek istemedi? Çünkü Lord Judd’un kendisini eleştireceğini, Çeçen halkının haklarını koruyacağını biliyordu” dedi.
Çeçenya’ya yaptığı son ziyaret hakkında konuşan Lord Judd, “Çeçenya, yedi yıl önce ziyaret ettiğim haline göre elbette daha istikrarlı, ancak bu istikrar ortamının temelinde korku yatıyor… Açıkça eleştiri kabul edilmiyor. Bir üniversite salonunda büyük bir toplantı yaptık. 700 öğrenci katıldı, salon hınca hınç doluydu, eğer sorulacak sorular açıkça önceden belirlenmiş ve benim de vereceğim cevaplar önceden hazırlanmış olmasaydı mükemmel diyebilirdiniz. İnsanlar spontane bir durumla karşılaşmamak için çok dikkatliydi, herşey zekice kontrol altına alınmıştı. Tam bir utanç toplantısıydı…” dedi.
Son bölümde yeniden söz alan Mohammad Adel Shashani, “Esas problem Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere Batılı hükümetlerin çıkarlarıdır. Rusya ile olan çıkarlarını mukayese ettiklerinde Çeçenya onlar için küçük bir problem. Sorunu Rusya’nın Çeçenya’da istediği herşeyi yapmasına izin vererek çözüme kavuşturdular. Sorunun kaynağına dönersek, sorun Kadirov’un şahsı değil. Ramzan Kadirov da kim oluyor? Kadirov, Moskova’nın kuklasından başka bir şey değil biliyorsunuz. Çeçen halkı 17-18 yıldır Moskova Kadirov’u Çeçenya’ya atadığı için savaşmıyor. Çeçenler self-determinasyon hakları için, kendi yönetimlerini kurmak ve bağımsız bir Çeçen Cumhuriyeti’nde yaşamak için savaşıyor… Yöneticilerimizi Moskova’nın atamasını istemiyoruz. Halkımızın yöneticilerini kendisinin seçmesini istiyoruz ve geleceğimize biz kendimiz karar vereceğiz!” dedi.
İngilizce yayınlanan tartışma programını izlemek isteyenler, sitemizin İngilizce bölümünde yer alan programın tam videosuna BURAYI tıklayarak erişim sağlayabilirler.
Tweet
Bir yanıt bırakın!