Medet Ünlü: “Şehadetinin 14. Yıldönümünde Cahar Dudayev”
Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Türkiye Fahri Konsolosu Medet Ünlü, ilk Devlet Başkanımızın ölüm yıldönümü münasebetiyle “Şehadetinin 14.Yıldönümünde Cahar Dudayev” başlıklı bir basın açıklaması yayınladı.
ŞEHADETİNİN 14. YILDÖNÜMÜNDE
CAHAR DUDAYEV
Son asrın en güçlü direniş mücadelesinin verildiği Çeçenistan’da “hayat iman ve cihattır” nebevi umdesi hayatın her tarafını kuşatmış olarak devam ediyor.
Küfre ve küfrün Moskof şubesine karşı yüzyıllardır verilen izzet mücadelesi, Çeçenler için kesintisiz savaşları ve savaşın zorluklarıyla onulmaz meşakkat ve sıkıntılar oluştursa da Çeçenistan’da direnişin adı olan ĞAZOT/CİHAD kutlu yolu bütün bereket ve haşmetiyle o coğrafyayı güzelleştirerek teçhiz ediyor.
6 Eylül 1991 yılında bağımsız Devlet olarak varlığını ifade eden ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİYA, Çeçen toplumunun tamamının reyi ve hüsn-ü kabulüyle bir yiğit insanı bağımsızlık mücadelesinin Lideri olarak görevlendirildi.
Bir aylık bebek iken Sibirya sürgünüyle başlayan hayat serüveni, SSCB içerisinde en genç General ve ilk Müslüman General olarak devam etmiş, o korkunç emperyalist polis devleti “Demir Perde” namıyla maruf ülkede Nükleer Filolor Komutanlığı yapmıştır.
Fıtratına ve asliyyetine uygun asıl görevlendirmeyi bizzat müntesibi bulunduğu ÇEÇEN TOPLUMU yapmış ve O’nu bağımsızlık hareketinin başına getirmişti.
Allah’a (c.c) verdiği misaktan vazgeçmeyerek, tarihin kendi insanlarına yüklediği misyonun farkında olarak, son derece basiretli ve bir o kadar da istişareye önem vererek, Çeçen halkını birleştirmiş, ortak karar, ortak ses olarak bu riyasetin nasıl yürütüleceğinin en güzel örneği olmuştur.
Kendi halkını iyi tanıyordu, talep ve temennilerini, özgürlüğe açılan bayraklaşmış kavi niyetlerinin neler olduğunu iyi biliyordu. Asıl olarak yüzyıllardır Çeçenlere zulümden gayrı bir şey sunmayan Rusistleri de onların imkanlarını, gücünü ve tıynetlerini de biliyordu. Savaşın acımazsızlığı ve yıkıcılığının farkındaydı. Sorumluluğunun gereği, savaş girmeden çözüm bulabilmekti ve bu manada çok çaba sarf etti.
Ancak Rus, Rustu ve savaş ise kaçınılmazdı. Rus emellerinden vazgeçmedi. Çeçenler de onurlarından. Kader-i ilahi devredeydi.
Sonra herkesin görebildiği savaş başladı. Karşılığında hiç umulmayan bir direniş.
Yüzbinlerce cana mal olan acımasız yıkım. Rus yakıp yıktıkça, Çeçen yüreklere can geldi. Cihadın bereketi her tarafı sardı. İzzet temsilinin, onurlu yaşamının manası yeniden nakşolundu dimağlara. Olup bitenler Çeçenler açısından yeni bir dirilişti, yeniden bir varoluştu.
Evet, CAHAR DUDAYEV aziz şehidimiz, Çeçen Cumhuriyeti İÇKERİYA’nın kurucu Lideri, şanlı direnişin mimarı, yüzyıllardır miras kalmış ĞAZOT geleneğinin en önemli siması, küfre karşı asla tavizkar olmayan, Rus’a yaptıklarının cevabını en güzel şekilde verebilen, Onurumuz ve gururumuz olan büyük insan.
Yürekliydi, azimliydi, Liderdi, öndeydi, önderdi. Kulluk imtihanının hakkını da verdi. Toplumuna olan borcunu da ödedi. Arzın üzerindeki bütün Müslümanlar için Cihat nasıl edilirin en mükemmel örneklerinden oldu.
Rus’a karşı, ödleklere, beşere tapınanlara, Rus’u bir şey sananlara ve dünyada zulme rıza gösteren ve sessiz – müdahalesiz duran mahlukata karşı pes etmeyen yapısıyla izzet ve onur timsali olabildi.
19 Nisan 1996 tarihide G7’ler diye bilinen küfür milletinin elit temsilcileri, sekizinci ortak olarak aralarına alacakları Rusya’da toplanmışlardı. Orada CAHAR DUYAEV‘i yok etme planları ve Çeçen Ğazot direnişinin sonlandırılması ortak kararını aldılar. 21 Nisan 1996 tarihinde yani iki gün sonra şeytani entrikaları eşliğinde, küfrün tek millet olduğu gerçeğini hatırlatarak CAHAR DUDAYEV’imizin şehidler kervanına dahil olmasını sağladılar.
Cihadının ve şehadetinin bereketiyle CAHAR DUDAYEV tarihin altın sayfalarında, asla silinmez imzasıyla yerini almıştır. Hem Çeçenler hem diğer insanlar O’nu yeniden keşfedip yeniden yorumlamak durumundadır.
Çeçen Halkı imanın ve dirayetin gücü olan Çeçen coğrafyasında, şanlı ĞAZOT/CİHAD imzasını CAHAR DUDAYEV’le bir kere daha atmıştı.
Hatırlayınız şahadeti kurban arefesine denk düşmüştü. İnsanlık tarihi boyunca hiç kimseye nasip olmayan bir teveccühle İslam dünyasının bütün noktalarında O’nun için gıyabi cenaze namazları kılınmış ve ümmet O’nu bağrına basmıştı.
Riyasetini, mücadelesini, şehadetini imrenerek izlediğimiz CAHAR DUDAYEV’i bizler de bağrımıza basıyoruz.
Küfre karşı verilen mücadelede nöbetini devralan yeni CAHAR’lar O’nu da mirasını da terk etmeyecektir. Kurulmuş olan ve Çeçen zaferiyle bizzat Rus’lara kabul ettirilen ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİYA DEVLETİ ebediyen yaşayacaktır.
Allah-u Azimüşsan Şehadetini kabul ve makbul buyursun inşallah (AMİN).
21.04.2010
Medet ÜNLÜ
Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Türkiye Fahri Konsolosu
Bir yanıt bırakın!