UAÖ: Rusya Her Zamanki Gibi: Tehdit, İşkence, Cinayet, Irkçılık…
“Uluslararası Af Örgütü”, 27 Mayıs 2010 Perşembe günü dünya genelinde insan haklarının durumuyla ilgili yıllık raporunu açıkladı.
“Uluslararası Af Örgütü Raporu 2010: Dünya Çapında İnsan Hakları” isimli çalışma 159 ülkedeki hak ihlallerini ortaya koyuyor. Organizasyon insan hakları hukukunun hiçe sayılmasıyla, güçlü hükümetlerin uluslararası yargılamayı engellediğini, müttefiklerini eleştirilerden koruduğunu ve ancak siyasi bir çıkar söz konusu olduğunda harekete geçtiğini dile getirdi.
Rapora göre, Rusya’da her şey oldukça basit: Rusya’da kendinizi insan haklarına adamanız, bağımsız bir gazeteci olmanz ya da muhalif bir aktivist olmanız kendi hayatınızı riske atmanız anlamına geliyor.
Bağımsız sivil toplum Rusya’da ve özellikle Kuzey Kafkasya’da tehdit altında kaldı. Rusya Federasyonu boyunca insan hakları savunucuları, gazeteciler ve muhalif aktivistler saldırı ve tehditlere maruz kaldı. Bazıları öldürüldü.
Uluslararası Af Örgütü, bu tür saldırı ve tehditlerle ilgili soruşturmalarının yetersiz kaldığını belirtti. Kanunsuz cinayetler, yargısız infazlar, orantısız güç kullanımı, ortadan kaybolmalar, işkence, gözaltında kötü muameleler ve keyfi gözaltılar Çeçenya, İnguşetya ve Dağıstan’da bildirilmeye devam etti.
Organizasyonun raporunda Rusya’da bir yıl içinde avukat Stanislav Markelov ve gazeteci Anastasia Baburova, ayrıca Çeçen insan hakları savunucuları Natalya Estemirova, Zarema Sadulayeva ve Umar Dzhabrailov’un öldürüldüğü vurgulandı.
Rusya’da insan hakları savunucuları, avukatlar ve gazeteci cinayetleri ve onlara yönelik tehditler cezasız kalmaya devam ettiği üzerinde duruldu.
Raporda 2008 Ağustos ayında Gürcistan’a saldıran Rusya silahlı kuvvetleri tarafından işlenen insan hakları ihlalleri konusunda Rus yetkililerin kapsayıcı araştırma yapmadığını da belirtti.
Organizasyon çalışmasında, Rusya’da mahkeme süreçleri sıklıkla uluslararası adalet standartlarının altında olduğunu, şüphelilere uygulanan muamelede siyasi nedenlerin etkili olduğuna değindi.
Rapor, Rusya’nın ırk ayrımcılığı ve ırkçı motivasyonla şiddeti engelleme konusunda halen etkili bir programa sahip olmadığını belirtti. Sivil toplum kuruluşlarına göre, yılın sonuna kadar, Rus ırkçılarının saldırıları sonucu 36 adet Rus bölgesinde en az 71 kişi öldürüldü ve 330’dan fazla kişi yaralandı.
Bu raporun yanı sıra, Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupa Birliği Ofisi’de yayınladığı bir basın bildirisinde 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilecek Avrupa Birliği-Rusya Zirvesi’nde örgütün 28 Nisan’da sunumunu yaptığı Rusya’daki hak ihallerinin gündeme getirilmesi ve insan hakları konusunda Rusya’ya baskı yapılmasını talep ettiğini açıkladı. Basın bildirisine göre organizasyon taleplerini Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı yürüten İspanya Devlet Başkanı José Luis Rodríguez Zapatero, Avrupa Konseyi Başkanı José Manuel Barroso, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a 21 Mayıs’ta bir mektup ile iletti.
Mektupta katledilen ve baskıya maruz kalen insan hakları savunucularına yer verilirken, Kuzey Kafkasya’daki hak ihlalleri mektubun ana başlıklarından birisini teşkil etti.
Mektubun, “Kuzey Kafkasya’da İnsan Hakları İhlalleri” başlıklı paragrafında, “Rus yetkililer Nisan 2009’da Çeçenya’da terörle mücadele operasyonlarının sona erdiğini duyurmasına rağmen, küçük çaplı terörle mücadele operasyonları Çeçenya, İnguşetya ve Dağıstan’da halen sıklıkla yürütülmeye devam ediyor. Bölgeden gelen raporlar gösteriyor ki, keyfi gözaltı, kötü muamele ya da yargısız infaz gibi insan hakları ihlalleri bu operasyonlar sırasında işlenmeye devam ediyor. Uluslararası Af Örgütü 11 Şubat 2010 tarihinde Sunzhenskoi bölgesinde sivillerin yargısız infaza kurban gittiğine inanmaktadır. Bundan başka, insan hakları organizasyonları, gazeteciler ve sivil toplum aktivistleri tehdit, gözdağı ve cinayetlere maruz kalmaya devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Tweet
Bir yanıt bırakın!