Finlandiya’daki Çeçen ve İnguşlar Tehdit Altında
Finlandiya’daki Çeçen-İnguş diasporası Azınlıklar İçin Fin Kamu Denetçisi Eva Biaudet’e başvurarak, Kuzey Kafkasya’dan gelen mültecilerin teröristlerle bağı olduğunu iddia eden “Fin Anti-Faşist Komitesi” üyesi Lutheran papazı Juha Molari’nin tehditleri karşısında koruma talep etti.
Papaz Juha Molari, 24 Eylül 2010 tarihinde kişisel internet günlüğünde Finlandiya’ya Kafkasya’dan gelen mültecilerin samimi olmadığını yazdı. Papaz, “Kafkasya’dan ayrılarak Finlandiya’ya gelen tüm mültecilerin teröristlerle bağlantısı” şeklinde bir iddiada bulundu. Daha önce de “sığınma talebinde bulunanların terörist bağlantıları nedeniyle Finlandiya’ya getirildiklerini” yazmıştı.
Finlandiya’da yaşayan Çeçen ve İnguşlar, Molari’nin suçlamalarını ırkçı nefreti körüklemeye yönelik bir girişim olarak değerlendirdi. Dahası Papaz Juha Molari’nin açıklamaları, onun iddialarına göre mülteciliğe uygun olmayan suçlulara yaptığı incelemeler neticesinde mültecilik statüsü tanıyan Finlandiya göç makamlarını da aşağılıyor.
Çeçen ve İnguş mültecilerin başvurusu Uusi Suomi (Yeni Finlandiya) adlı bağımsız internet portalı tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
Başvuru metninin tamamı:
Sayın Azınlıklar için Kamu Denetçisi,
Biz, Finlandiya’da yaşayan Çeçen ve İnguş mülteciler, sizin ve ofisinizin başlıca görevleri arasında Finlandiya’daki etnik azınlıkların haklarının korunması ve etniklerle iyi ilişkilerin temin edilmesi de bulunduğu için başvuruyu size yöneltiyoruz.
Biz, Finlandiya’da yaşayan tüm Çeçen ve İnguş kökenli mültecileriz. Anavatanımıza karşılaştığımız problemler nedeniyle ülkenizde uluslar arası koruma elde ettik. Fin halkına ve Finlandiya toplumuna bizlere ve çocuklarımıza iyi bir hayat kurma şansı tanıdığınız için sizlere müteşekkiriz.
Toplumunuzun tüm standart ve kurallarına uymak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çabalıyoruz. Hala bir gün anavatanımıza geri dönebileceğimize dair umudumuz var. Fin halkının sunduğu misafirperverliği asla unutmayacağız ve bu ulusal mirasımızın bir parçası haline gelecek. Bu kuşaklar boyunca hatırlanacak bir hediyedir.
Öte yandan, Fin toplumunun içerisinde bulunmamıza rağmen, şimdi kendimizi tehdit altında hissediyoruz. Finlandiya’da bulunan bir grup hiç birimiz tarafından işlenmemiş suçlarla bizleri suçlayarak hedef gösteriyor. Bize karşı uzun bir süredir bu kampanyayı yürüten grup kendilerini “Fin Anti-Faşist Komitesi” olarak adlandırmaktadır.
Kremlin destekli “Anti-Faşist Komitesi”nin son suçlamaları bu grubun önde gelen üyelerinden Papaz Juha Molari tarafından internet günlüğünde şöyle dile getirildi: “Kafkasya’dan Finlandiya’ya gelen tek bir gerçek mülteci yoktur; Kafkasya’dan kaçarak Finlandiya’ya gelenlerin hepsinin teröristlerle bağlantısı bulunmaktadır”.
Papaz, hepimizin suçlu olduğunu etnik kökenimizi dayanak göstererek yazdı. Bu bir grup insana yönelik genel bir suçlamadır. Finlandiya’da bulunan Kafkasyalı mülteciler arasında terörizmle bağı olan tek bir şahıs dahi bilmiyoruz.
Molari’nin açıklaması aynı zamanda Fin göç yetkililerine de doğrudan bir suçlama yöneltiyor: oysa bildiğimiz kadarıyla uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilere Fin yetkililerce sığınma hakkı tanımaya mecbur kılan yasalar, yurtdışında suç işleyen kişiler için bu hakkı sağlamıyor.
Sayın Kamu Denetçisi, bu papazın bize karşı yöneltmiş olduğu etnik nefretten bizleri korumak üzere her türlü adımı atmanızı ve yasal gereklerini yerine getirmenizi talep ediyoruz. Lütfen anavatanımızdaki durumu göz önüne alın, bu tür suçlamalar bizler ve özellikle çocuklarımız için son derece tehlikelidir. Lütfen bize yardım edin.
Bu mektubun altında imzaları yer alanların isimlerini gizli tutmanızı rica ediyoruz; eğer isimlerin kamuoyuna yansırsa evimizde ardımızda bıraktığımız yakınlarımızın başına geleceklerden ötürü korkmaktayız. Ayrıca Molari’nin kişisel internet günlüğünde Finlandiya’daki Çeçen mültecilerin isimlerini Rusya’nın Federal Güvenlik Servisi (FSB)’ne bildirdiğini açıkladığı gerçeğine dikkatinizi çekmek istiyoruz. Bu durum bizler arasında çocuklarımızın ve yakınlarımızın can güvenlikleri için ciddi endişeye neden olmaktadır.
Size ve ofisinize büyük bir saygı duyarak bu mektubu imzalıyoruz. Ofisinizin varlığı Fin yetkililerin insan haklarına ne kadar büyük bir önem verdiğinin bir göstergesidir. Bugün Finlandiya’da 400-500 Çeçen mülteci ikamet etmektedir; zaman darlığı nedeniyle yerel diasporanın tüm mensuplarının imzalarını metnin altına ekleyememiş olsak ta, hareketimizin Finlandiya’da yaşayan tüm Kafkasyalılar adına olduğundan emin olmanızı isteriz.
Helsinki, 27 Eylül 2010
Tweet
Bir yanıt bırakın!