J.Lagerfelt: “Ardında İz Bırakmadan Ortadan Kaybolur!”
Dalarnas Tidningar isimli İsveç gazetesi İsviçre’den Rusya’ya iade edilme tehdidi altındaki iki Çeçen sığınmacıyla ilgili çeşitli haberler yayınladı.
Ruslan Ayndievich Dzhamaev ve annesi Manash Khalitovna Akhmadova yaklaşık 3,5 yıl kadar önce Çeçenya’dan İsveç’e geldi. Şimdi ise sınırdışı edilme tehdidi altındalar, çünkü ülkenin göç bürosu sığınma taleplerini reddetti ve bu iki Çeçen de gönüllü geri dönüşü reddetti.
Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Silahlı Kuvvetleri’nin eski bir üyesi olan Ruslan’ın hikayesine daha önce sitemizde yer vermiştik. Bu nedenle, Ruslan, Çeçenya’ya dönmeye korkuyor. Çünkü Ruslan, Rus istihbarat servislerinin ve onların yerel işbirlikçilerinin bağımsızlık mücadelesine katılanları teker teker avladığını çok iyi biliyor.
Annesi, “Eğer Çeçenya gerçekten güvenli bir yer olsaydı, burada bir dakika bile durmaz geri dönerdik” diyor. Ayrıca geri dönüşün sadece Ruslan için değil aynı zamanda kendisi için de tehlikeli olduğuna dikkat çekerek şöyle diyor: “Oğlumun nerede olduğunu öğrenmek için bana eziyet edeceklerdir”.
Ruslan ve annesinin sığınma süreciyle ilgili bazı soruları ve görünüşe göre şikayetlerinde de oldukça haklılar. Bayan Akhmadova, “Buraya geldiğimizde bize Çeçence konuşan bir tercüman vermediler, temin ettikleri kişi bir Rus’tu. Bizim için gönderilen avukat ise ne Çeçenya ne de oradaki durum hakkında en ufak bir bilgiye sahip değildi” diyor yakınarak.
İsveç Çeçen Komitesi’nin (Svenska Tjetjenienkommittén) başkanı Johan Lagerfelt, “Ruslan ile tamamen aynı fikirdeyim. Çeçenya’ya geri dönüşü onun için çok tehlikeli. 2008 yılında birkaç kez Rus güvenlik servisi FSB tarafından telefonla arandı. Geri döndüğü takdirde başına neler gelebileceğini düşünmek bile istemiyorum. Geri dönerse ardında hiçbir iz bırakmadan kaybolacaktır” dedi.
Bay Lagerfelt, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin geride bıraktığımız yaz dönemindeki oturumunda kabul ettiği bir raporda Çeçenya’daki durum hakkında değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi. Bu rapora göre Çeçenya’da insanların ortadan kaybolduğu, işkencenin yaygın bir uygulama olduğu bir korku atmosferi olarak tasvir edildi.
Johan Lagerfelt ayrıca İsveç Göç Bürosu’nu da ciddi hatalar yapmakla suçluyor.
Bay Lagerfelt, “Bazı Rusça dokümanların tercümesi sırasında hatalar yapıldı, gerçekler çarpıtıldı ya da gizlendi. Göç Bürosu’nun görüşmeler esnasında Çeçen tercümanlar yerine Çeçenlerin çok az güvendiği Ruslarla çalışması büyük bir talihsizlik. Kimi Çeçenler bu görüşmelere katılan Rusların duydukları bilgileri Rus konsolosluğuna ve FSB’ye aktardığından endişe ediyor. Ancak görünüşe göre Göç Bürosu kasıtlı olarak Çeçenlerin sığınma başvurularını reddediyor, çünkü karlı gaz ve petrol anlaşmaları ülke için daha cezp edici” dedi.
Tweet
Bir yanıt bırakın!