TBMM Kayseri Milletvekili İsmail Cem’in Hükümetin Çeçenya Politikası Üzerine Sözleri (1999)

Türkiye Büyük Millet Meclisi 21.Dönem’de (18 Nisan 1999 – 14 Kasım 2002) Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış Demokratik Sol Parti Kayseri milletvekili İsmail Cem’in 2000 malî yılı bütçesiyle ilgili görüşmeler sırasında Çeçenya hakkında hükümete yönelen eleştirilere verdiği cevap.
BAŞKAN- Hükümet adına, Dışişleri Bakam Sayın İsmail Cem; buyurun efendim. (DSP sıralarından alkışlar)
DIŞİŞLERİ BAKANI İSMAİL CEM (Kayseri) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; özellikle dış politika konusunda yapılmış bazı eleştirilere açıklık getirmek ve özellikle, Doğru Yol Partisi Sayın Genel Başkanının ortaya koyduğu bazı düşüncelere cevap vermek için huzurunuzdayım.
Önce, Çeçenistan’dan başlamak istiyorum. Doğru Yol Partisi Sayın Genel Başkanı “Türkiye, bölge koordinasyonunu tümüyle kaybetmiş; Orta Asya ve Kafkaslar, âdeta, Türkiye’nin ilgi alanının ötesine kaçmış. Çeçenleri kendi kaderine bırakan utanç belgesini, Moskova’da Türkiye imzalamış…” Bunların hiçbiri doğru değildir. Bir defa, Türkiyemiz, belki de hiçbir zaman olmadığı ölçüde Orta Asya’da ve Kafkaslar’da etkindir, etkilidir. Artık, bu etkinlik düzeyi, Kafkasya’nın en önemli meselesine çözümü Türkiye’nin öncülüğünde getirmek şeklinde tecelli edecektir inşallah ve biz, Orta Asya ile ilişkilerimizi, geçmiş hükümetlerde, ama, özellikle bu hükümetimizde en ileri düzeye çıkardık. Hele Çeçenistan… Şimdi, biraz da haksızlık yapmamak icap eder. Çeçenistan’daki insanların durumuna karşı çıkan ilk ülke Türkiye olmuştur. Çeçenistan’dan Gürcistan’a göç edenlere, göçmenlere ilk yardım Türkiye’den gitmiştir; en son, Başbakan Yardımcımız Sayın Bahçeli’nin İslam Kalkınma Bankasıyla teması sonucunda imkân yaratılmış ve ulaştınlmıştır. AGİT zirvesinde, o AGİT bildirisinde, bütün dünyanın, bugün “Çeçen Halkının derdine merhem oldu” dediği sözcükleri Türkiyemiz önermiş, savunmuş ve o sonuç bildirgesine girmesini sağlamıştır. Daha bundan kaç gün önce, üç dört gün önce -biliyorsunuz, o talihsiz insanlar Gürcistan’a kaçabiliyor, göç edebiliyor- Gürcistan Dışişleri Bakanına, Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı olarak, Hükümetimiz adına, Hükümetimizden yetkiyi alarak “ne ihtiyacınız varsa, Gürcistan’a ulaşabilmiş Çeçen mültecilere, hangi yardımı istiyorsanız, ben yetkiliyim, bana söyleyin, ben Hükümetime sunayım; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti her türlü yardımı yapmaya hazırdır” dedim. (DSP sıralarından alkışlar)
NECMİ HOŞVER (Bolu) – Ne gönderildi Sayın Bakan?
TURHAN GÜVEN (İçel)– Akan kan durduruldu mu?
DIŞİŞLERİ BAKANI İSMAİL CEM (Devamla) – Hem sonra, haksızlık etmeyelim. Bakın, biz, Hükümet olarak şunu söyledik: Biz, kendi imzamız bulunan anlagmalar uyarınca ve kendi anlayışımız uyarınca, ülkelerin toprak bütünlüğünün kutsal bir değer olduğunu savunuruz; Türkiyemiz için de bu böyledir. Türkiyemizde toprak bütünlüğümüze biz nasıl sahip çıkarsak, her ülkenin de toprak bütünlüğüne saygılıyız; ama, biz şunu da söyledik, dedik ki : İnsan haklan, hele Çeçenistan’daki gibi, kadın, çoluk çocuk gözetmeksizin insanların öldürüldüğü, katledildiği durumlarda insan hakları hepimizin meselesidir. O insan hakları, Çeçenistan’da ihlal edilen, ayaklar altına alınan insan hakları, elbette Türkiyemizin meselesidir. Biz, bunu söyledik.
Gene, üç gün, dört gün önce Bakanlığımız bir açıklama yaptı; o açıklamayı da ben konuşmamda dile getirdim 13 Aralıkta ve orada şunu söyledim: Çeçen Halkının üzerindeki tehdidin, bombalama tehdidinin, bütün bir halkın terörist olarak görünüp hedef alınmasının hiçbir meşruiyeti yoktur; Çeçen Halkının üzerindeki tehdidin bütün insanlara yönelik bir tehdit olduğu düşüncesindeyiz ve bu konuda, Türkiye’nin kararlı, inançlı tutumunu bir kez daha bütün dünyaya, bütün ilgililere ilan etmekteyiz. Biz, bunları söyledik Çeçenistan konusunda. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar)
Hem sonra, şimdi, bunlar da güzel değil; bu da benim kişisel görüşüm: “Milliyetçiliği kimseye bırakmayan partiler…”, “Sizin bir itirazınız oldu mu?..” “Yıllarca gençlere Şeyh Şamil’in şiirlerini okutmadınız mı?”, “Şimdi millî vicdan soruyor; hepsi bunların bir koltuk uğruna mı?” Şimdi, bunlar, yakışıksız sözler ve ne Hükümetimizde Demokratik Sol Partinin, Anavatan Partisinin, hele hele Milliyetçi Hareket Partisinin kimseden milliyetçilik dersi almaya ihtiyacı yoktur. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)
…
TBMM Tutanak Dergisi- 19.12.1999 – Birleşim:37 – Cilt:20 – Sayfa: 404-405
©Waynakh Online
YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.
Bir yanıt bırakın!