TBMM Muş Milletvekili Mümtaz Yavuz’un Çeçenya’daki Rus İşgali Üzerine Sözleri (1999)
Türkiye Büyük Millet Meclisi 21.Dönem’de (18 Nisan 1999 – 14 Kasım 2002) görev yapmış Doğru Yol Partisi Muş Milletvekili Mümtaz Yavuz’un Çeçenya’daki Rus işgaliyle ilgili gündem dışı konuşması.
MÜMTAZ YAVUZ (Muş) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarih boyunca yaptığı katliamlarla dünyaya kendisini kabul ettirmeye çalışan Rusya ile kahraman Çeçenler arasında yaşanan savaş hakkında bazı bilgileri ve görüşlerimi Yüce Heyetinize arz etmek üzere söz almış bulunuyorum.
İki yıl önceki Çeçenistan zaferinden sonra 12 Mayıs 1997 tarihinde imzalanan anlaşmaya göre:
1 – Aradaki ihtilafları gidermek için, güç kullanımından ve karşılıklı tehditten vazgeçilecektir.
2 – Taraflar arasındaki ilişkiler, uluslararası prensiplere ve normlara göre kurulacak; daha sonraki antlaşmalarda, belirtilecek alanlarda da işbirliği yapılacaktır.
Rusya’nın gerçek emeli, anlaşmanın bu açık hükümlerine rağmen, her zaman yaptığı gibi, kendi iç meselelerini unutturmak için, Rus ve dünya kamuoyunu “Vehhabîler, şeriatçılar Dağıstan’ı istila ediyor” diye yanıltıp, kini ve garezi olan Çeçenya’yı işgal etmektir.
Bugün, orada yaşananlar, teröristleri yok etme bahanesiyle, bu minik ülkenin masum insanlarını katletmektir. Ruslar, ellerine geçirdikleri Çeçen erkekleri toplamakta, terörist diyerek bilinmeyen yerlere göndermektedir. Kadınları, çocukları, yaşlıları, konvoy halinde giderken, topa tutarak, bombalayıp yok etmektedir. Bu, bir savaş olmaktan çıkmış, Çeçen halkına yönelik soykırıma dönüşmüştür.
Bombardımandan kaçıp, canım kurtarmaya çalışan mültecilere İnguşya’ya giden bir koridor bırakılmış; mülteciler, bu koridordan vagonlara bindirilerek, Sibirya’ya gönderiliyor, Sibirya’da, her biri bir yere dağıtılarak yok edilmek isteniyor. Dünya ise, oturmuş, bu insanlıkdışı vahşi katliamı seyretmektedir.
Türkiye, insan haklan alanında ciddî çalışmalar yapmakta; bu maksatla, hükümet içinde bir bakanlık, Mecliste ise özel bir komisyon kurmuş bulunmaktadır. Hükümetlerimizin, insan haklarına verdikleri önem ve hassasiyet, Bosna-Hersek ve Kosova katliamları sırasında başanlı ve etkili bir şekilde ortaya konmuştur. Bu defa, çok kuvvetli tarihî bağlarımız bulunan; ayrıca, Türkiye bakımından güvenlik bölgesi oluşturan Çeçenistan’daki soykırıma karşı, sayın hükümetin sessiz ve âdeta duyarsız kalmasının arkasında bizim bilmediğimiz hesaplar mı bulunmaktadır?
Sayın milletvekilleri, bazı gerçekleri hatırlatmakta yarar görüyorum.
1980’lerden önce, Türkiye’deki tüm komünist örgütleri destekleyen kimdi? Türkiye, iki yıl önceki Çeçen-Rus savaşında her şeyiyle Çeçenistan’ı desteklemiyor muydu; şimdi ne değişti? İki yıl önce PKK mı yoktu veya daha mı güçsüzdü? O zaman, Rusya PKK’yı desteklemiyor muydu? PKK’ya kamp yeri ve büro açma hakkı vermemiş miydi?
Şimdi, Sayın Başbakan Rusya’ya gidip anlaşma imzalayacak ve Rusya PKK’yı desteklemeyecek. Buna inanalım mı?! Uluslararası platformda, Rusya’nın kendisine bile faydasının olmadığı bir gerçektir. Rusya’nın dediğiyle hareket eden dünyada tek bir ülke dahi kalmadı. Şimdi Rusya’nın neyinden çekiniyoruz? Çeçenistan’a tankı, topu, uçağı, helikopteriyle saldırarak, masum Çeçen halkını katlediyorlar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk “yurtta sulh, cihanda sulh” demiş. Şimdi, soruyorum size, susmakla Atamızın sözünü yerine mi getirmiş olacağız? Nerede iki yıl önceki Çeçen dostu olan Türkiye, nerede Bosna-Hersek’teki Türkiye, nerede Kosova Savaşındaki Türkiye? Soruyorum size, Türkiye’ye ne oldu? Bosna-Hersck’tekiler ve Kosova’dakiler kardeşimiz de Çeçenler kardeşimiz değil mi? Bunlar din kardeşimiz de olmasa, mazlum insanlardır. Rusya, sivil, asker, köy, kasaba demeden bu mazlum insanlara bomba yağdırarak, topa tutmaktadır.
Sayın milletvekillerini, inanıyorum, Türk halkı yüreğinde bu acıyı hissediyor. Değişen, sadece ürkek 57 nci Türkiye hükümetidir. Hükümetin bir ortağının lideri, Başbakanlığı döneminde, Türkiye’nin Türk cumhuriyetlerindeki yüksek menfaatlarını hiçe sayıp, Rusya’yla Mavi Akım Projesi diye bir olmayacağı imzaladı. Geçenlerde de sessiz sedasız gittiği Rusya’da, yoksa, kendilerine, Çeçen savaşında sizlerin yanınızdayız mı dedi? Şimdi ise, Sayın Başbakan, gidip, Çeçenler bizi ilgilendirmiyor mu diyecek? Sayın Başbakan, bugüne kadar, ne Türkiye Cumhuriyeti ne de ondan önce Osmanlı Devleti Rusya’ya eyvallah etmemiştir ve de Rusya’dan bir hayır görmemiştir.
BAŞKAN – Sayın Yavuz, 1 dakika ek süre veriyorum; buyurun, toparlayınız.
MÜMTAZ YAVUZ (Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Bizim Rusya’yla tarihten gelen Kafkasya meselemiz vardır. Kafkasya Türkiye’nin asıl meselelerinden biridir. Kimsenin gücü Kafkasya meselesini Türkiye’nin meselesi olmaktan çıkarmaya yetmez. Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik konumuyla, tarihî mirası nedeniyle üstlenmek zorunda olduğu misyon, çok küçük hesap ve menfaatlarla zedelenemez, böyle bir vurdumduymazlığa da izin vermeyeceğiz. Bu konularda hassasiyet,içerisinde olduğunu umduğumuz hükümetin ortağı MHP ne oldu? İki yıl önce, Çeçen meselesini en çok destekleyen parti değiller miydi? Hayatları boyunca komünizmle mücadele eden bu milliyetçi kardeşlerim de mi, şimdi Rusya’yı destekleyecekler; Çerçen kardeşlerini, Rus bombardımanına, toplarına mı teslim edecekler? Bunu, kahraman Çeçenlerin mücadelesini destekleyen tabanlarına nasıl izah edecekler?
Tüm bu acı gerçekler karşısında, ne Türk Milletinin ne Türkiye Büyük Millet Meclisinin duyarsız kalmayacağı açıktır. Türkiye’nin yüksek menfaatları ve gücüne yakışır tarzda politikalar üretmesi için, Parlamentomuzun, konuya gereken hasasiyeti göstereceğine olan inancımı belirtiyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP ve FP sıralarından alkışlar)
TBMM Tutanak Dergisi- 02.11.1999 – Birleşim:13 – Cilt:15 – Sayfa: 10-11
©Waynakh Online
YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.
Bir yanıt bırakın!