Dudaev Ölüm Yıldönümünde Unutulmadı!
Yerel kaynaklar, Çeçen lider Djokhar Dudaev’in ölüm yıldönümü münasebetiyle Türkiye, Gürcistan, Fransa ve Finlandiya’da çeşitli anma ve protesto gösterileri düzenlendiğini bildirdi.
21 Nisan günü, Avrupa’nın değişik ülkelerindeki Çeçen diasporası, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya I.Devlet Başkanı Djokhar Dudaev’in ölümünün 17.yılında çeşitli anma gösterileriyle efsanevi liderlerini andı.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de kent meydanında ellerinde Çeçen Cumhuriyeti İçkerya bayrakları ve Dudaev’in fotoğrafları ile toplanan bir grup Çeçen mülteci, ellerindeki dövizlerle Finlandiyalılara 21 Nisan’ın Djohkar Dudaev’in haince katledildiği gün olduğunu hatırlattı.
Fransa’nın Strasburg kentinde ise Strasbourg Üniversitesi binası önünde biraraya gelen Çeçen mülteciler, günün anlam ve önemine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Gösterici Çeçenler, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya bayrakları, Dudaev’in fotoğrafları ve işgalci Rusya’nın Çeçenya’da işlediği savaş suçlarına atıfta bulunarak uluslararası yargılama talep ettikleri dövizleri taşıdılar.
Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te de bir grup Çeçen genç ve Gürcü, yağışlı havaya rağmen 14.00-15.00 saatleri arasında Gürcistan Parlamentosu binası önünde toplandı. Gençler, Dudaev’in fotoğrafını üzerine bastırdıkları t-shirtleri giyerken ellerinde de Çeçen Cumhuriyeti İçkerya bayrakları taşıdılar. Göstericiler, hem Dudaev’in ölüm yıldönümünü andı, hem de Rusya’nın Çeçenya’da işlediği suçları kınadı.
Dudaev’i anmak isteyen Çeçenler, Türkiye’de Çeçen diasporasının yoğun olarak ikamet ettiği yerleşim alanlarından birisi olan Kahramanmaraş’ta Kafkas Çeçen Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde biraraya geldi. Programa Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Davut Yaşar, Adana Ceyhan Kuzey Kafkas Kültür Derneği eski başkanı İsmail Mert ile bu derneğin eski yönetim kurulu üyelerinden Cavit Berçik, Büyük Anadolu Şair Alpagutlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eğitimci Şair Yazar Erol Yorulmaz ile aynı derneğin ikinci başkanı Tufan Yorulmaz ve Sevinç Yağmuru Özel Rehabilitasyon Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Demir’in yanı sıra Çardak, Gücük ve Sisne’den gelen çok sayıda Çeçen iştirak etti. Anma programı Kahramanmaraş Kafkas Çeçen Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Murat Demirci’nin açılış konuşmasıyla başladı:
“Değerli basın mensupları çok kıymetli hemşerilerim ve Adana’dan gelerek aramıza katılan çok kıymetli misafirlerimiz.
Bugün burada dünya nimetlerini zevk ve sefalarını elinin tersiyle iterek 2000’li yıllara çeyrek kala dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir avuç Müslüman’ın şahadete yürüyüş destanını anmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Hepinize hoş geldiniz diyor ve saygılar sunuyorum.
Evet, bugün 21 Nisan büyük bir lider büyük bir savaşçı üniformam kefenim ben şahadete talibim diyen iman abidesi Cahar Dudayev’in şehit edilişinin 17. yıldönümünü anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Allah hepimizi o şehitlerin şefaatine layık etsin inşallah.
Değerli misafirler, Kafkasya mücadelesi 400 yıldır süregelen bir mücadeledir. İmam Mansur, İmam Gazi Muhammet, Şeyh Şamil ile başlayan ve devam eden bu mücadele en son 2000’li yılların başında Cahar Dudayev ve bir avuç mücahit Müslüman’la devam edecekti. Evet, 1989 yılının sonuna gelindiğinde komünist Sovyet sistemi çatırdamaya başlamıştı. Gorbaçov’un glasnost ve perestroyka politikaları komünizme gün saydırıyordu. 1991 yılının sonlarında beklenen son geldi ve komünizm çöktü. Bu süreçte Sovyet Rusya’ya bağlı birçok cumhuriyet hareketlenmeye ve bağımsızlık mücadelesine giriyordu. Çeçenya’da da hareketli günler yaşanıyordu. Zelimhan Yandarbiyev önderliğinde kurulan Çeçen Halk Kongresi hareketi Sovyet kalıntısı yönetimi sarsıyordu. Zelimhan, General Cahar Dudayev’i ülkesini bu mücadelede başında olmasını isteyerek davet etti ve o büyük komutan da hiç düşünmeden ülkesine geldi ve halkın %90 ın üzerinde oyunu alarak devlet başkanı seçildi. Halk Kongresi 6 Eylül 1991 yılında Dudayev’in başkanlığında bağımsızlığını ilan etti. Bundan sonraki süreçte tarihi kan vahşet soykırımla sabıkalı olan Rusya devleti kendi vatanlarında sadece özgür ve bağımsız yaşamaktan başka hiç bir isteği olmayan bir avuç Müslüman çeçen kardeşlerimizin üzerine vahşice saldırdı. onların hesabı 24 saat içinde Çeçenya’yı işgal edip büyük bir zafer kazanıp Slav ırkı içinde kendi iç politikalarını ve prestijlerini güçlendireceklerini düşünüyorlardı. Âmâ hesap etmedikleri bir şey vardı, hani diyor ya şair Mehmet Akif:
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsün gibi serhattim var
Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
Evet değerli dostlar bu tek dişi kalmış canavarların hesap edemedikleri şey vatanı milleti dini ve namusu için bağımsızlık mücadelesine giren bu bir avuç Müslüman’ın iman dolu göğüsleriydi, bunu hiç hesaba katmamışlardı.
Onlar şahadete susamıştı ve büyük komutan şöyle diyordu; ‘Üzerimdeki üniformam kefenim, şahadete talibim. Şehitliği rütbe ve şeref kabul ediyorum. Kanımın son damlasına kadar ülkemin bağımsızlığı ve milletimin hürriyeti için savaşmaya hazırım‘.
Ve savaştı da…
Çeçenler, 24 saatte Çeçenya’yı ele geçirecek olan süper güç Rusya’yı tüm dünya önünde rezil edecekler, bir avuç Müslüman dünyanın en güçlü donanımlı süper gücünü önünde diz çöktürecekti. Onların hesap edemedikleri, iman ve Allah aşkına vatanı için savaşanların karşısında Allah’ın yardımıyla en güçlü silahlarında çaresiz kalacağıydı. Bu savaş da 45 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 350 bin insanın şehadetiyle sonuçlandı.
Bakara suresi 154.ayet ne diyor: ‘Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler. Farkında olmazsınız‘.
Bizde Allah’ın kelamına iman ediyoruz ve diyoruz ki onlar ölmediler, şehid oldular ve Allah katındalar. Allah bizleri de onların şefaatine layık kılsın inşallah.
Değerli misafirler
Bugün bu anma programında bir araya gelmişken son günlerde Amerika’da Boston şehrinde meydana gelen terör hadiseyle de ilgili konuşmak istiyorum. Gerçi henüz kesin hukuki delillerle ispatlanmamış olmakla beraber basındaN alDığımız haberlere dayanarak bir açıklamada bulunmak istiyorum.
Biz Kahramanmaraş Çeçen Kültür Derneği olarak terörün dininin milliyetinin ırkının olmadığını beyan ediyor terörün her türlüsünü kınıyoruz. Bu ferdi olayda da bir milletin adının karıştırılmasını ve bir milletin mensuplarının topyekûn teröristmiş gibi lanse edilmesini de kabul edilemez olarak görüyor ve kınıyoruz. Şu noktayı tüm kamuoyunun ayırt etmesini istiyoruz. 1990’lı yıllarda Çeçenya’da bir savaş verildi. Onlar vatanı için savaşan bir avuç müslümandı ve asla terörist değillerdi, asıl terör o yıllarda Çeçen milletinin topraklarına kast eden ve saldıran Rusya’nın eseridir ve asıl teröristte onlardır. Tekrar herkese teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum” dedi.
Ardından, Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Davut Yaşar’ın konuşmasıyla programa devam edildi ve Kuran-ı Kerim okunması ve dualara geçildi. Sinevizyon gösterilerinin ardından ise gerçekleştirilen sohbetle birlikte program sona erdi.
©Waynakh Online
YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.
Bir yanıt bırakın!