Ana Sayfa » Haberler
Dünya Mülteciler Günü
Bu yazı 20 Haziran 2007 Çarşamba tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 3.396 defa okundu..
Yorum Yok
Bugün 20 Haziran, yani, dünya üzerinde 250 bin kadarı Çeçenler olmak üzere toplamda sayılarının 13 milyonu bulduğu tahmin edilen mültecinin hatırlanacağı gün. 20 Haziran 2000 tarihinden bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından mültecilerin hatırlanması ve sorunlarının dile getirilmesi için gündeme getirilen ancak tahmin edilebileceği gibi yalnızca takvim yapraklarında kalan bir gün: “Dünya Mülteciler Günü”. 20 Haziran pek çoğumuz için takvim yaprağında küçücük bir hatırlatmayı, kimimiz için okuduğu gazetede yer alan mültecilerle ilgili minik bir haberi, kimimiz için ise tıpkı geride bıraktıkları gibi sıradan bir günü ifade ediyor. Oysa bugün, çeşitli nedenlerle vatanını terk etmek zorunda kalıpta şu kocaman dünyada kendine yatacak bir yer bulamayan, eğitim alamayan, sağlık hizmetlerinden faydalanamayan, sığındığı ülkede dahi kötü muameleye maruz kalan yüzbinlerce, milyonlarca insana insan olduklarını ve bu yüzden değerli olduklarını hatırlatmak için adım atabileceğimiz önemli bir gün.
Modern yaşamın getirdiği devlet politikaları ve bu politikaların sonuçları milyonları yurtlarından koparıp atıyor. Yerinden yurdundan olan bu insanlar korkudan, kaygıdan ve kaçmaktan bıkmış bir vaziyette bir dala tutunmak istiyor ama modern dünyanın kuralları buna da izin vermiyor.
Oysa, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ nun 1948 yılında ilan ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ nin 14.maddesi son derece açık bir hakkı ifade ediyor, “Herkes zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkına sahiptir.”
Ancak, mülteci olarak nitelediğimiz insanların halen önemli bir bölümünün gelişmiş ülkelerde değil de dünyanın en fakir ülkelerinde kalmaya zorlandığına şahit oluyoruz. İnsan haklarının yılmaz savunucuları olan kimi devletlerin ise, mültecilerin insan haklarına saygılı ve ekonomik koşulları çok daha iyi durumda olan kendi ülkelerine gelmeden fakir ülkelerde kalması karşılığında, “tamamen insani duygularla” uluslararası örgütler vasıtasıyla, bu fakir ülkelere ödenekler çıkardığını görüyoruz. Bu durumu şunu ispatlıyor ki, dünyaya insan hakları konusunda nutuklar atan egemen güçlerin aslında “insan haklarını” değil “kendi çıkarlarını” düşünüyor.
Evet, bugün Dünya Mülteciler Günü; bugün Kafkasya kökenliler olarak öncelikle, 250 bin Çeçen mültecinin bir savaş ve zulüm ortamından geldiğini; zihinlerinde yalnızlık, terk edilmişlik ve ötelenmişlik duygularının yer ettiğini; üstüne üstlük temel insani haklardan yararlanmadıkları gerçeğini bilmemize rağmen neden böylesine bir vurdumduymazlıkla sessizce oturduğumuzu düşünmemiz ve şapkalarımızı önümüze koymamız için tarihi bir gün.
Bir yanıt bırakın!