Arşiv Belgeleri

Tozlanmış raflardaki Arşiv Belgeleri…

Çeçen Kültürü

Çeçen Dili ve Folkloru, Halk Dansları, Efsaneler, Öykü ve Masallar ile çeşitli kültürel bilgiler…

Çeviriler – Makaleler

Çeşitli Çeviri ve Makaleler…

Röportajlar

Ekibimizce Yapılmış Çeşitli Röportajlar…

Şarkı Sözleri

Sevdiğiniz Çeçence şarkıların sözlerine buradan ulaşabilir, dinleyebilir ve indirebilirsiniz.

Ana Sayfa » Haberler

Filistin için “One Minute”, Peki ya Çeçenya için …?

Bu yazı 16 Mayıs 2010 Pazar  tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 15.679 defa okundu.. 2 Yorum
Filistin için “One Minute”, Peki ya Çeçenya için …?

Geçtiğimiz hafta içerisinde Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in heyetinde işgal altındaki Çeçenya’da Rus yönetimi tarafından kurulan kukla rejimin haydutbaşı Ramzan Kadirov’da yer aldı.

Dmitry Medvedev’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret haftalar öncesinden biliniyordu. Ancak sürpriz olan ise ulusal hain Ramzan Kadirov’un da sessiz sedasız bir şekilde Türkiye’ye gelmesi oldu. Türkiye’de Müslüman kesimin oylarıyla iktidara gelen A.K. Partisi, Çeçenya konusunda Türk halkının sahip olduğu hassasiyeti bildiği için Putin’in şahsi kiralık katili Ramzan Kadirov’un Türkiye’ye gelişini kamuoyundan gizli tuttu.

11 Mayıs 2010 Salı günü akşam saatlerinde Ankara Esenboğa Havalimanı’na özel uçağı ile gelen eli kanlı Kadirov’u, Ankara Vali Yardımcısı Fevzi Güneş karşıladı. Türkiye kamuoyuna Rusya Federasyonu’na bağlı özerk bir devletin başkanı olarak takdim edilen bir şahsın “Vali Yardımcısı” düzeyinde karşılanması da aslında A.K. Partisi’nin konunun gündeme gelmesini istememesinden kaynaklanan bir gelişmeydi. Ne var ki Medvedev’in ziyaretini yakından takip eden Türk muhabirler, ismi insan hakları ihlalleri ve gaddarlıkla özdeşleşen bir ismin Türkiye’ye gelişini hemen ajanslara aktardı.

Ramzan Kadirov ile Türkiye’ye gelen grubun içerisindeki bir isim ise geçtiğimiz günlerde uluslararası kamuoyu tarafından adı sıklıkla duyulan Magomed Daudov’du. Ramzan Kadirov’un danışmanı olarak takdim edilen Magomed Daudov, Avusturya’da Ocak 2009’da işlenilen Çeçen mülteci Umar İsrailov cinayetinden dolayı Avusturya makamlarının soruşturmasında bir numaralı zanlılardan birisi olarak yer alıyor.

A.K. Partisi’nin oy kaybetme korkusu ise Çeçenya’daki kukla rejimin elebaşıyla resmi temastan kaçınmasına neden oldu. Hatta Kadirov’un propaganda sitelerinde Ramzan Kadirov’un Ankara ziyaretinde garip bir şekilde Rusya Federasyonu İçişleri Bakanı Rashid Nurgaliyev ve Tarım Bakanı Yelena Skrynnik ile toplantı yaptığına yer verildi. Medvedev’in resmi heyetinde yer alıyor olması nedeniyle Kadirov, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile kısa süreli de olsa görüşme fırsatı buldu. Bu ayaküstü konuşmalarda konu Çeçen mültecilerin geri gönderilmesi, hiç olmazsa Türkiye’deki bazı Çeçenlerin Rusya’ya iade edilmesiydi. Her ne kadar resmi bir ziyaretten söz edilemese de kaynaklarımız insan kasabı Ramzan Kadirov’un Türk diplomatlar ile kapalı kapılar ardında uzun pazarlıklar yaptığını aktardı.

Öte yandan, Rus kuklası Ramzan Kadirov, 12 Mayıs Çarşamba günü Türkiye’deki propagandacısı Seyfullah Türksoy vasıtasıyla Ankara Rixos Grand Oteli’nde Türk işadamları ile bir araya geldi ve Çeçenya’daki sözde değişimle ilgili hikayeler uydurarak onları Çeçenya’da yatırıma davet etti.

Kukla Kadirov’un gelişi sürpriz olsa da, kısa süre içerisinde organize olan bir grup 13 Mayıs Perşembe günü akşam saatlerinde İstanbul Fatih’te kukla Kadirov’un Türkiye’ye gelişini ve onu Türkiye’ye kabul eden iktidar partisini protesto etti. Protesto sırasında eylemciler kukla Kadirov’un posterlerini yaktı ve sloganlar attı.

14 Mayıs Cuma günü Ankara’dan Adana’ya geçen Ramzan Kadirov burada Çeçenya konusunda yıllardır sahip olduğu hassasiyetle bilinen Milliyetçi Hareket Partisi’nin mensuplarından Adana Milletvekili Muharrem Varlı ve Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü tarafından karşılandı (Hatırlatalım Muharrem Varlı ve Hüseyin Sözlü, 2009 yılında Çeçen Cumhuriyeti İçkerya I.Devlet Başkanı Dzhoxar Dudaev için düzenlenen “Şehitleri Anma Gecesi”ne bizzat katılmış ve gecenin organizasyonuna destek vermişti). Kukla Kadirov ve heyeti Adana’nın Ceyhan ilçesindeki İncetarla Köyü’nde bulunan Kadiri tarikatının kurucularından kabul edilen Şeyh Movsar’ın kabrini ziyaret ederek burada timsah gözyaşları döktü. Bölgedeki Çeçen diasporası mensupları ise onurlu bir duruş sergileyerek kukla Kadirov’u karşılamaya katılmadı ve onunla görüşmeyi reddetti.

Türkiye medyası, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, A.Y. ve S.K. adlı iki Çeçen’in Rus heyetini hedef alacak saldırı için Türkiye’ye geldiği şeklinde bir “duyum” aldığını ortaya attı. Çeçen özgürlük savaşçılarının ne başka ülkelerin topraklarında ne de anavatanımızda terörist eylem olarak nitelendirilebilecek hareketler içerisine girmediği ve girmeyeceği aşikar olsa da, eğer gerçekten böyle bir istihbari bilgi alındıysa bu kiralık katiller Medvedev’in Devlet Başkanlığı koltuğuna oturmasıyla diken üstünde olan kukla Ramzan Kadirov tarafından Medvedev’i ortadan kaldırmak için organize edilmiş bir suikast girişimi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

Türkiye siyaset sahnesi Çeçenler açısından bugüne kadar Besim Tibuk ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi onurlu duruş sergileyen politikacıları gördüğü gibi; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve MHP milletvekili Muharrem Varlı ile Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü gibi takiyeci ve mürai siyasileri de görmüş oldu.

Çankaya Köşkü’nden etrafa gülücükler saçan ve kukla Kadirov’un elini sıkan Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 1999 yılında Milli Gazete’ye verdiği bir demeçte, “Çeçenistan’daki insanlık dramına kayıtsız kalan hükümeti tarih asla affetmeyecektir” diyordu.

Yıl 2000, yer Strasbourg’daki Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi, gündemde Çeçenya’daki Rus saldırılarının durdurulması ve konunun barışçıl yöntemlerle çözümü var. Rus zulmünün sona erdirilmesini sağlamak için bir yaptırım olarak Rus heyetin oy hakkının askıya alınması isteniyor. Oylamada elektronik sistem çalışmayınca, “Evet” oyu verenlerin ayağa kalkması isteniyor. Meclis’te Türkiye adına bulunan Demokratik Sol Parti milletvekilleri Uluç Gürkan, Atilla Mutman ve Tayyibe Gülek oturarak “Hayır” diyor; MHP’li Mehmet Telek ve Hüseyin Kalkan, Doğru Yol Partisi’nden Mehmet Sağlam ve Cevdet Akçalı, Anavatan Partisi’nden Şükrü Yürür ve Süha Tanık ile Fazilet Partisi’nden Oya Akgönenç ayağa kalkarak “Evet” diyor; Çeçenya’daki insanlık dramını oy avcılığı içinde ağzına dolayan Abdullah Gül ise titrek gözlerle sağına soluna bakınarak ayağa kalkar gibi yapıyor, ancak işbirliği içerisinde olduğu Hristiyan Demokratlar Grubu’na mensup bazı temsilcilerin ikazı üzerine oturarak “Hayır” diyor ve Rusya’ya destek veriyor. Sonuçta “Rus heyetin oy hakkının askıya alınması” önerisi, 73 oya karşılık 81 oyla reddediliyor.

Abdullah Gül bilmelidir ki, şimdi katil Kadirov’un elini sıktığı için ne tarih ne de mazlum Çeçen halkı O’nu asla affetmeyecektir!

Hatırlayalım, sene 1996, o zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın bağımsızlığının 5.yıldönümü nedeniyle Samsun Yaşar Doğu Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen”Çeçenya ile Elele Dayanışma Gecesi”ne onur konuğu olarak iştirak ediyor ve duygu yüklü konuşmasında katılımcılara “Burada toplanmamızın nedeni Çeçenistan’daki kardeşlerimize sahip çıktığımızı göstermektir” diyordu.

Gazeteci Mehmet Ali Birand, 23 Ekim 2009 tarihinde CNN Türk adlı televizyon kanalında katıldığı “Medya Mahallesi” adlı programda aynı Tayyip Erdoğan’ın aradan yıllar geçtikten sonra nasıl değiştiğini ve Putin’e Çeçenler konusunda verdiği bir sözü şöyle naklediyor: “Putin bana dedi ki, benim sizin Başbakanınıza müthiş bir güvenim var. Neden diye sordum. Çünkü dedi, Başbakan olmadan önce bana geldi ve dedi ki, Çeçen konusunda göreceksiniz bizim iktidarımız size hiçbir şekilde zorluk çıkarmayacak, bu konuda sorun yaratmayacağız dedi. (Putin:) Ben de kendi kendime güldüm, çünkü geldiği yer, Çeçen konusunu sömüren yerdi, Çeçenya konusunda çok duyarlı olan Erbakan takımıydı, yapamaz dedim dedi. Geldi Başbakan oldu, ilk yaptığı bu oldu…”

Peki, 2009 yılındaki Davos zirvesinde katıldığı “Gazze” konulu panelde İsrail Devlet Başkanı Simon Peres’e “One Minutes” diyerek toplantıyı terk eden ve İsrail’i Filistin’de insanlık suçu işlemekle açık bir şekilde suçlayarak İslam dünyasının sempatisini kazanan kişi de Recep Tayyip Erdoğan değil miydi?

Tayyip Erdoğan, Filistin’deki zulme ve işgale Türkiye’nin çıkarlarını hiçe sayarak “One Minute” diyebiliyorken; konu Çeçenya olunca neden susmayı tercih ediyor ve Çeçen halkının içinden çıkan bir zalimin Türkiye’ye gelmesine nasıl müsaade ediyor?

Hatırlatmalıyız ki, Türkiye daha önce de Darfur’da soykırım yapmak iddiasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından cezalandırılan ve hakkında arama kararı bulunan Sudan Devlet Başkanı Ömer al-Beşir’in Uluslararası İslam Konferansı’na katılmak üzere Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyareti kabul etmişti. Ancak dünya kamuoyundan gelen tepkiler nedeniyle al-Beşir son anda ziyaretten vazgeçmişti.

Avusturya’da Ocak 2009’da işlenilen bir cinayette kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kukla Kadirov’un olduğu Avusturya tarafından tespit edilmişken; ABD hükümeti komisyonu kukla Kadirov’a vize verilmemesini ve Avrupa’da açmayı planladığı sözde kültür evlerine müsaade edilmemesini tavsiye ederken; kukla Kadirov’un en ciddi rakipleri olan kukla Yamadayev kardeşlerin Dishni-Vedeno’da, Moskova’da ve Dubai’de öldürülmesinin ardındaki isim olduğu Rusya’nın yürüttüğü bir soruşturmada ve Birleşik Arap Emirlikleri’deki bir davada ortaya çıkmışken; “Sınır Tanımayan Muhabirler” adlı uluslararası kuruluş tarafından kukla Kadirov dünya çapındaki 40 basın özgürlüğü düşmanından birisi olarak adlandırılıyorken; Natalya Estemirova, Zarema Sadulayeva, Umar Dzhabrailov ve Anna Politkovskaya gibi insan hakları savunucuları ve gazetecilerin katledilmesinde kukla Kadirov ismi bir numaralı zanlı olarak anılıyorken; işgal altındaki Çeçenya’da Rus güçlerin rolünü sahiplenip Çeçen halkına işkence eden ve masum sivilleri öldüren bir sadistin, bir kiralık katilin, ruhunu şeytana satmış bir canavarın Türkiye’ye gelmesine nasıl bu kadar rahat izin veriliyor, bunu anlamak gerçekten çok güç.

Ancak, Türk siyaset tarihinde önemli bir yeri olan Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Burası Türkiye, bizim siyasette 24 saat bile uzun bir süredir!”

Türkiye tarihi açısından bir utanç sayfası olarak yer alacak bu kısa ziyaretin sorumlusu A.K. Partisi’ni ve bu duruma sessiz kalan parti üyelerini kınıyoruz. Türkiye, kendi çıkarları açısından Rusya Federasyonu ile her türlü ekonomik ve siyasi ilişkiye girebilir, ancak bu ilişkilerinde Çeçen halkının hassasiyetlerine de saygı göstermek zorundadır. Türkiye’deki Çeçen diasporası ve Çeçen halkının çektiği acıyı paylaşan Türk halkı, A.K. Partisi’ne seçim sandığında kukla Kadirov’un elini kolunu sallayarak Türkiye’ye kabul edilmesinin hesabını  elbet soracaktır.

Waynakh Online



2 Yorum »

  • artur dedi:

    Bu yazı için defalarca teşekkür ediyorum tamamen düşüncelerimi daha fazlasını ekleyerek yayınlamışsınız, yazmak istesem bu şekilde iyi yazamazdım yani yaşanan gerçekleri yazamazdım tekrar teşekküerler Waynakh Online.

  • HAKAN dedi:

    Tebrikler çok güzel bir yazı yazmışsınız.

Bir yanıt bırakın!

Aşağıya bir yorum ekleyin veya kendi sitenizden trackback yapın. İsterseniz RSS ile de yorumları takip edebilirsiniz.

Yorum yazmadan önce lütfen kuralları okuyunuz...

500 karakter kaldı.

Yorum yaparken kullanabileceğiniz etiketler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Bu sitede Gravatar kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve üyelik için Gravatar sitesini ziyaret ediniz.