Viyana’da Uzman Tanıklar Anlatmaya Devam Ediyor
2009 yılında öldürülen Çeçen mülteci Umar İsrailov cinayetiyle ilgili olarak Viyana Devlet Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya 25 Kasım günü yeni uzman tanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam edildi.
Uzun yıllar boyunca Avrupa Konseyi’nin Çeçenya özel raportörlüğünü yapan ve İngiliz Lordlar Kamarası’nın bir üyesi olan Lord Frank Judd, son olarak Şubat 2010’da Rusya ve Çeçenya’ya yaptığı ziyaretlerde elde ettiği gözlem ve bilgiler ışığında Umar İsrailov cinayeti hakkında konuştu.
Lord Judd, Çeçenya’yı korku ve cezadan muafiyet atmosferinin yaşandığı bir coğrafya olarak tasvir etti. İşgalci Rusya tarafından kurulan kukla hükümetin eylemlerinden ötürü bağımsız yargıya karşı sorumlu olmadığını belirtti. Görgü tanıklarının can güvenliği yok diyen Lord Judd, tam tersine “polis” olarak adlandırılan Kadirov’un gangsterlerinin cezadan muaf tutulduğunu, bunların her türlü suçu işlediğini ve bu suçları işlerken cezalandırılmayacaklarından emin şekilde hareket ettiklerini dile getirdi. Uzman tanık, hatta ülkede yaşanan işkence, insanların zorla ortadan kaybolması ve yargısız infazlarla ilgili olarak kimi zanlıların isimlerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce yayınlanan kararlarda zikredilmiş olmasına rağmen cezalandırılmadıkları gibi terfi edilerek ödüllendirildiklerinin altını çizdi.
Lord Judd ifadesinde Kadirov’un çok açık bir şekilde adamlarına her türlü yetkiyi sunduğunu ve suç işleseler dahi cezalandırılmayacaklarının garantisini her şekilde sunduğunu belirtti. Lord Judd buna örnek olarak, Kadirov’un televizyonda kimsenin kendisinin adaletinden kaçıp kurtulamayacağını söylediğini dile getirdi. Ayrıca Kadirov’un açıklamalarına göre Kadirov her şeyden haberdar oluyor, her şeyi biliyor ve şeytanları ortadan kaldırmak için her yerde onları aradığını söylediğini de anlattı.
Yargılamada aynı gün dinlenen bir diğer uzman tanık Brüksel’deki Özgürlük Üniversitesi’nin (Université Libre de Bruxelles – ULB) akademisyenlerinden olan Dr Aude Merlin’di. Bayan Merlin, Çeçenya’da problemli durumun arka planını anlattı. Ramzan Kadirov’un birkaç adımda gerçekleştirilen “Çeçenizasyon (Çeçenleştirme)” çatışmasının bir ürünü olduğunu dile getirdi. Öte yandan Kadirov’un sadece Moskova’nın emirlerini takip ederek Çeçenya’nın yeniden inşasında ve düşmanların yok edilmesinde görev aldığını belirtti. Bayan Merlin, Kadirov’un da tıpkı selefleri gibi kendi siyasi-ekonomik ve maddi gücü, özerklik ve daha fazlasının peşinde olduğunu; bu bağlamda Kadirov’un gücünün çok artarak Rusya’nın etkisinin ortadan kaldırmaya başladığını belirtti. Kadirov’un iktidarının belli adımları takip ettiğini belirten uzman tanık, Kadirov’un öncelikle bağımsızlık yanlısı eski savaşçıları ve kendisine muhalif gruplara mensup savaşçıları tehdit ve işkence ile kendi saflarına kattığını; böylelikle şahsi ordusunun gittikçe daha da büyüdüğünü anlattı. Bayan Merlin, Kadirov’un Avrupa’daki mültecilerin geri dönüşünü ülkedeki istikrar iddialarını kanıtlamak için zaruri gördüğünü, bu açıdan tüm muhaliflerini etkisiz hale getirmeye çalıştığını söyledi. Uzman tanık, Kadirov’un kendisini eleştiren herkesi haydut, terörist ya da suçlu olarak tanımladığını vurguladı.
Duruşmanın son tanığı ise Avusturya’ya 2010 yılında yakın bir zaman önce gelmiş olan bir Çeçen sığınmacıydı. Çeçen tanık, Umar İsrailov cinayetinde tetiği çeken isim olarak suçlanan ve 2009 yılından bu yana hakkında tutuklama kararı bulunan Lecha Bogatirov’un Kadirov tarafından bölge polis kumandanı olarak ödüllendirildiği bilgisini vererek daha önce mahkemede dile getirilen hususu doğruladı.
Tweet
Bir yanıt bırakın!