“Izvestia” adlı Rus gazetesi, Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da kurulan Kremlin destekli rejimin Müftüsü Sultan Mirzayev ile yaptığı bir röportajda Çeçen mücahitlerin mezarlıklara gömülmesinin yasaklandığını doğruladı.

Habere göre, Rus destekli rejimin Müftüsü Sultan Mirzayev gazeteye verdiği röportajda, Kremlin destekli rejimi için görev yapan “Çeçenya Müslüman Dini İşleri Birimi”nin Çeçen mücahitlerin mezarlıklara gömülmesi ve onlar için dini ritüellerin yerine getirilmesini yasakladığını kabul etti.

Sultan Mirzayev, “Bunlar Müslümanların ölmesinden sorumlu suçlular ve bu vahşeti gerçekleştirenler normal insanlarla birlikte mezarlıklara gömülemez. Hatta bu kişiler için dini törenlerin ya da geleneksel taziye ritüellerinin bile organize edilmemesi gerekir zira onlar Allah karşı gelmiş kişiler, köpekler gibi basitçe ölmüş bu suçlular elbette mezarlıklarımıza gömülmeyi de hak etmiyorlar. Bu katiller ve teröristlerden arta kalanlar ancak dini merasim gerçekleştirilmeden mezarlıkların dışındaki alanlara gömülebilir. Ülkemizdeki mollaların ve kadıların, bu tip şahıslar için dini ritüelller organize etmemeleri veya olası cenaze merasimlerine katılmamaları konusundaki kat’i yasak kendilerine bildirilmiştir” dedi.

Öte yandan Ramzan Kadirov’un basın sekreteri Alvi Karimov’da röportajda verilen bilgiyi yalanlamayarak, “Dini İşler Birimimiz” böyle olması gerektiğini söylüyorsa buna ekleyecek herhangi bir şey bulamıyorum ifadelerini kullandı.

Esasında, Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da bu tip uygulamaların yaygın biçimde gerçekleştirildiği bilinse de bugüne kadar bu uygulamanın varlığı Kremlin destekli rejimin temsilcileri tarafından kabul edilmiyordu. Örneğin, Ağustos ayında, Çeçenya’nın Vedeno bölgesinde bulunan Elistanji Köyü’nün sakinlerinin Albert Osupov adlı Çeçen mücahidin ailesine taziyeye gitmelerine izin verilmedi. Osupov ailesi, 18 Ağustos günü evlerinin kapılarını bile açmalarına müsaade edilmediğini aktardı. Albert Osupov’un naaşı Rus işgalciler ve onların yerel işbirlikçilerine karşı verdikleri denk olmayan mücadelede birlikte şehit düştüğü (inşaAllah) diğer savaşçılarla beraber bilinmeyen bir yere götürüldü ve ailelerine teslim edilmedi.

Salakh T adlı bir Çeçen vatandaş, “Mirzayev’in bundan daha ilerisini istememesine sevindim. Rus işgalcilere karşı ülkemizi savunan Çeçen mücahitlerin ailelerine teslim edilmemesi ya da ‘din işlerinin’ izni olmaksızın taziye verilememesi bir gerçek ve bunu çok uzun bir süredir herkes biliyor” dedi.

Bir başka Çeçen sivil, “Yaşlılarımız, gerçek bir Çeçen’in asla bir başka Çeçen’e zarar vermeyeceğini ve asıl cesaretin affedebilmek olduğunu söyler” diye bir yorumda bulundu.

Adının gizli kalmasını isteyen yerel bir insan hakları savunucusu ise, “Bu yaz, Zaurbek ve İbragim Avdorkhanov kardeşleri İnguşetya’da bir çatışmada öldürdüler. Bedenleri önce Kurçaloy bölgesindeki Alleroy Köyü’ne götürüldü ve güvenlik çemberine alınan halka gösterildi, ardından da hemen götürüldü. Ne köyün mezarlığına ne de mezarlığın dışında bir alana gömülmelerine izin verilmedi. Öğrenebildiğim kadarıyla ormana götürülerek orada yakıldılar. Tüm bu ve benzeri uygulamalardan sonra, bu insanların hala nasıl olup ta din adına böyle konuşmalar yapabildiklerini şahit olmak garip” dedi.

İnguş insan hakları avukatı Musa Pliyev’de benzeri bir uygulamanın şimdilik İnguşetya’da olmadığını ama birkaç kez bu uygulamanın gerçekleştirildiğini duyduğunu dile getirdi. Pliyev, “Eğer bu açık bir şekilde Çeçenya’da uygulanmaya başladıysa, bu aynı trendi kısa bir süre içerisinde bölgedeki tüm cumhuriyetlerin izleyeceği manasına gelir. Böylesi bir metodu dini terimlerle açıklayamazsınız, bunun ne dinde ne de insani davranış içerisinde yeri yoktur. Ölü bedenlerle savaşamazsınız” dedi.

©Waynakh Online

YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.