Rusya Çeçenya’da Kaçırdığı Sivillerden Dolayı AİHM’de Suçlu Bulundu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) 22 Temmuz 2010 Perşembe günü sabah oturumunda ele alınan iki ayrı davada Rusya Federasyonu 2002 ve 2003 yıllarında Çeçenya’da üç sivilin kaçırılmasından ötürü suçlu bulundu ve toplamda 288.200 Euro tazminat ödemeye mahkum edildi.
8347/05 başvuru numarasıyla takip edilen Benuyeva ve Diğerleri ile Rusya Federasyonu arasındaki davanın mahkemedeki kayıtlarına göre dava konusu olan olaylar Çeçenya’nın Urus-Martan bölgesine bağlı Martan-Chu Köyü’nde 2002 yılında meydana geldi.
1973 doğumlu Abu Zhanalayev, Martan-Chu Köyü Pervomayskaya Caddesi 31 numarada amcası Khasmagomed Dzhanalayev’e ait evin bahçesindeki bir evde ikamet ediyordu. 24 Kasım 2002 gecesi oniki maskeli ve silahlı Rus askeri kendilerini tanıtmaksızın Khasmagomed Dzhanalayev’in evine girdi. Evde bir arama yapan işgal güçleri “Ayup” isimli birisinin orada ikamet edip etmediğini sordu. Khasmagomed’in olumsuz yanıtının ardından evden ayrılmaya karar veren Rus işgal güçleri evin bahçesinde Abu Zhanalayev’i gördü ve kimlik kontrolü için pasaportunu istedi. Amcası Khasmagomed, Abu’nun pasaportunu almak üzere eve girdi ve geri döndüğünde ne Abu ne de silahlı Rus askerleri yoktu, kapının önündeki UAZ marka araçlar da ayrılmıştı.
Rus askerleri Abu Zhanalayev’i kaçırdıkları gece (24 Kasım 2002) bir kaç ev ileride de bir başka operasyon gerçekleştirdi. 1982 doğumlu Sayd-Selim Benuyev ailesiyle birlikte Martan-Chu Köyü Pervomayskaya Caddesi 24 numarada ikamet ediyordu. Olayın yaşandığı gece köyde elektrikler yoktu. Saat 21.00 sularında makinalı tüfekli ve askeri üniformalı oniki Rus askeri Benuyevlerin evine girdi. İçlerinden dört tanesi maskeliydi. İşgal güçleri baba Mumad Benuyev’in odasına girdi, onu yere yatırarak çocuklarının nerede olduklarını sordu. Ardından Sayd-Selim Benuyev’i sordular. Bunun üzerine Sayd-Selim Benuyev kendisini tanıtarak babasını bırakmalarını istedi. Rus askerleri Sayd-Selim’i dövmeye başladı, bu esnada diğer bir grup askerde tüfeklerinin dipçikleriyle baba Mumad’ı ve Sayd-Selim’in kızkardeşini dövdü. Sayd-Selim’in başına bir çuval geçirdiler ve dışarı çıkardılar. Sağ üst tarafında anteni olan UAZ marka bir araca bindirdiler ve bilinmeyen bir yere doğru uzaklaştılar.
Kaçırılan iki gencin akrabaları kendi araçlarıyla UAZ marka araçları izlemeye başladı. Rus işgalciler için çalışan Bay S., bu araçları durdurmayı başardı ve takibe devam etmeleri halinde Rusların onlara ateş açacağını söyledi. Kurbanların yakınlarına UAZ marka araçların Urus-Martan bölgesi İçişleri Bakanlığı birimine (ROVD) ait olduğu bilgisini verdi. Kurbanların yakınları takip eden günlerde çeşitli makamlara ve kişilere başvurularda bulundularsa da bugüne kadar herhangi bir sonuç alamadılar. Sayd-Selim Benuyev ve Abu Zhanalayev’in akıbetleri halen bilinmiyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mevcut deliller ve tanık beyanları doğrultusunda yaptığı incelemede, Rusya Federasyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. (Yaşam Hakkı), 3. (İşkence Yasağı), 5. (Özgürlük ve Güvenlik Hakkı) ve 13. (Etkin Başvuru Hakkı) maddelerini ihlal ettiğine karar verdi. Mahkeme, Rusya Federasyonu’nun davacılardan Sayd-Selim’in annesine 1.500 Euro Maddi Tazminat ve 55 bin Euro Manevi Tazminat ödemesine; davacılardan Abu’nun ebeveynlerine 1.500 Euro Maddi Tazminat ve 55 bin Euro Manevi Tazminat ödemesine; diğer 12 davacının her birine 850’şer Euro Manevi Tazminat ödemesine hükmetti. Ayrıca Rusya Federasyonu 4 bin Euro tutarındaki mahkeme masraflarını da karşılamaya mahkum edildi.
AİHM’de 22 Temmuz 2010 Perşembe günü karara bağlanan ikinci dosya 20147/07 başvuru numarasıyla takip edilen Akhmatkhanovy ile Rusya Federasyonu arasındaki davaydı. Dava konusu olan Shali kent merkezinde yaşandı. 1980 doğumlu olan kurban Artur Akhmatkhanov, Grozny Petrol Enstitüsü 3.Sınıf öğrencisiydi.
2 Nisan 2003 tarihinde Artur Akhmatkhanov ve annesi Bilat Akhmatkhanova sabah saat 9.00 sularında bazı işlerini halletmek üzere Shali kent merkezine gitti. Anne Bilat şehir merkezinde kimliğini yanına almadığını fark ederek kimliğini almak üzere Melnichnaya Caddesi 81 numaradaki evlerine geri döndü. Artur ise Rus işgalcilerin Shali’deki ROVD binasına orada çalışan kuzeni A.A. ile görüşmeye gitmek üzere şehir merkezinde kaldı. Anne Bilat’ın eve gelmesinin üzerinden on dakika geçmemişti ki evlerinden 250 metre mesafe uzaklıktaki eski tıbbi malzemeler satılan binadan silah sesleri gelmeye başladı. Anne Bilat, işgalci Rus güçlerin Çeçen mücahitlerden birisi olan komşuları R.Ch. için bir operasyon düzenlediğini düşündü. Tekrar şehir merkezine dönerken de Rus işgalcilerin o binayı kordon altına aldığını ve kimsenin oraya yaklaşmasına izin vermediğini gördü. Kent merkezinde oğlu ile buluşacağı yere giden anne, Artur’u bulamayınca Shali ROVD’da çalışan A.A.nın yanına gitti. Shali ROVD’da anne Bilat’a Artur’un A.A.’yı sormak üzere oraya geldiği ancak içeri girmeden önce durdurulduğu ve onun da oradan ayrıldığını öğrendi. Bu arada baba Sharpudi Akhmatkhanov, oğlunun sarı şapkasının silahlı çatışmanın yaşandığı alanda bulunduğunu bildirdi.
Ailenin komşularından Bay A.Sh., olay günü saat 10.30 sularında silahlı çatışmanın yaşandığı alanda Artur ile karşılaştığını, kısa bir konuşma yaptıklarını ve ayrıldıklarını söyledi. Ancak yaklaşık 10 dakika sonra Artur’un gittiği yönden silah sesleri geldiğini duyduğunu anlattı. Bir diğer komşu Bayan L.Yu. saat 10.00 sularında eve giderken bir grup maskeli, askeri üniformalı ve silahlı Rus askerinin sağlık malzemeleri evini ablukaya alırken gördü. Dört zırhlı personel taşıyıcısı (APC) vardı ve kimsenin oraya yaklaşmasına izin verilmiyordu. Uzaktan Rus askerlerinin başına çuval geçirilmiş siyah elbiseli bir kişiyi APClerden birisine bindirirlerken gördü. Bir Shali sakini Bayan R.Kh. da saat 10.30 sularında olay yerinde Rus askerlerinin bir genci kaçırdığını gördüğünü anlattı.
Artur Akhmatkhanov’un ailesi olay gününden sonra çeşitli makamlara başvuruda bulunduysa da herhangi bir sonuç alamadı. Artur’un akıbeti halen bilinmiyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mevcut deliller ve tanık beyanları doğrultusunda yaptığı incelemede, Rusya Federasyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. (Yaşam Hakkı), 3. (İşkence Yasağı), 5. (Özgürlük ve Güvenlik Hakkı) ve 13. (Etkin Başvuru Hakkı) maddelerini ihlal ettiğine karar verdi. Mahkeme, Rusya Federasyonu’nun davacı aileye 15 bin Euro Maddi Tazminat ve 60 bin Euro Manevi Tazminat ödemesine; ayrıca 5.500 Euro tutarındaki mahkeme masraflarının da Rusya tarafından ödenmesine hükmetti.
Bu kararlar ile Rusya Federasyonu toplamda 288.200 Euro tazminat ödemeye mahkum edilmiş oldu.
Tweet
Bir yanıt bırakın!