Çatışma Yaşanmadı, Sivilleri Katlettiler! (Fotohaber +18)
11-12 Şubat 2010 tarihlerinde Çeçenya ve İnguşetya sınırındaki Arshty ve Dattykh köylerinin sırtlarındaki ormanlık alanda işgalci Rus güçleri özel bir operasyon düzenlediğini duyurdu. Rus işgalciler operasyon sonucunda Çeçen mücahitlere büyük kayıp verdirdiklerini duyurarak sivil kaybı iddialarını yalanladı. Ancak 12 Şubat günü operasyonda çok sayıda sivil kaybının yaşandığı ortaya çıktı.
13 Şubat günü İnsan Hakları Merkezi Memorial’den aktivistler Arshty köyüne ulaştı. 14 Şubat günü Memorial ve Human Rights Watch, Çeçenya’nın Achkhoi-Martan bölgesindeki görgü tanıklarının ifadelerine başvurdu. Yapılan incelemelerde Rus işgal güçlerinin yürüttüğü operasyon bölgesinde çok sayıda sivilin bulunduğu ortaya çıktı. Kesin sayı tespit edilemese de, en az dört sivilin hayatını kaybettiği belirlendi. İnsan hakları savunucuları bu dört sivilin nasıl öldüğünü tespit etmeyi başardı.
Memorial’in yönetim kurulu üyesi Alexander Cherkasov, “Bölgede tam olarak bir çatışma yaşanmadı ve ormanlık alan helikopterlerden bombalanmadı. Bir grup silahlı Rus askeri gücü köylülere pusu kurarak saldırdı, onları vurarak öldürdü ya da yaralıların işlerini bitirdi. Cesetlerin bazılarında bıçak izlerinin olduğunu görünüyor, bu da köylülerin ölmeden önce işkenceye maruz kaldığını gösteriyor” dedi.
Cherkasov, “Militanların giymediği sivil kıyafetleri vardı ve çantaları tamamen yabani sarımsak doluydu” diye de ekledi.
Memorial’e göre, Ormanda bulunan cesetlerden dördünün -Shamil Kataev (1991 doğumlu, Yandi-Kotar sakini), Movsar Tataev (1988 doğumlu, Achkoi-Martan sakini), Ramzan Susaev (1969 doğumlu) ve Movsar Dakhaev (1992 doğumlu, Achkoi-Martan sakini)- kimlikleri tespit edildi. Bir diğer köylü, Mayr-Ali Vakhaev (1965 doğumlu) ise halen ormanlık alandan dönmedi, akıbeti ise bilinmiyor.
Arbi Mutaev (1990 doğumlu, Achkoi-Martan sakini) ve erkek kardeşi Adlan Mutaev (1993 doğumlu) baskından yaralı biçimde sağ olarak kurtulmayı başardı. Adlan Mutaev’in anlattıklarına göre, 11 Şubat günü saat 15.00 sularında abisi Arbi, Shamil Kataev ve Movsar Tataev ile birlikte ağzına kadar yabani sarımsak dolu çantalarıyla ormanın dışına doğru yöneldiler. Ansızın Rus askerleri bir tepenin ardından otomatik silahlarla ateş etmeye başladı. Shamil ve Movsar yaralandı. Mutaev kardeşler kaçmaya çalıştı. Adlan bacağından yaralandı ve bir deliğin içerisine saklanmayı başardı. Kurşun yarasına ve dondurucu soğuğa rağmen, Adlan iki gün boyunca bu delikte hayatta kaldı. Yerel sakinler Adlan’ı nehrin kıyısının yakınlarında bir alanda buldular. Arbi Mutaev’de kaçmaya çalıştıysa da Rus askerlerinin eline düştü. İşgal güçleri Arbi’ye halen hayattaki arkadaşlarını taşımasını emretti. Bu esnada Shamil Kataev, Rus askerlerinden kendilerini öldürmemelerini istiyordu. Arbi’nin arkadaşlarını daha fazla taşımaya gücü yetmedi, şapkasını gözünün önüne indirdi ve duyduğu sadece silah sesleriydi. Rus askerleri, cesetleri karların üzerinde bırakırken Arbi’yi yanlarında götürdü. Arbi ancak ikinci gün serbest kaldı.
Shamil Kataev, babası ve dört kardeşiyle birlikte fakirlik içerisinde yaşadıkları eve elektrik tesisatı döşemek amacıyla para kazanmak için yabani sarımsak toplamaya gitti. Cansız bedeni bulunan Shamil Kataev’in alnında birkaç kurşun deliği vardı. Montunun cebindeki pasaportu, cep telefonu ve yabani sarımsak toplamak için aldığı izin belgesi kayıptı. Movsar Tataev’in cesedinde ise üç kurşun deliği ve çok sayıda bıçak kesiği bulundu. Her iki kurban da Achkoi-Martan Köyü’nde Movsar Tataev’in akrabaları tarafından defnedildi. Çünkü Shamil Kataev’in akrabalarının cenaze masraflarını karşılayacak kadar bile parası yoktu.
Kimliği tespit edilen bir diğer kurban Ramzan Susaev’in akrabalarının aktardığı bilgilere göre, Ramzan göğsünden vurulmuştu. Ayrıca sırtı tamamen parçalanmış, sağ eli kırılmış ve vücudunun sağ tarafında da kurşun yaraları vardı. Movsar Dakhaev ise sırtından aldığu üç kurşun yarası ile hayatını kaybetmişti. Movsar Dakhaev yabani sarımsak toplamaya ilk kez gitmişti. Hatta 10 Şubat günü sağ salim olduğunu annesine göstermek için ormana ulaştıktan sonra çektiği fotoğrafını cep telefonuyla annesine göndermişti.
İnsan hakları savunucuları, Achkoi-Martan Köyü’ndeki kurbanların yakınları da dahil olmak üzere onlarca yerel sakin ile görüştü. Köylüler kimsenin kendilerini bölgede özel operasyon olduğu konusunda uyarmadığını ve toplayıcıların da ormana kontrol noktalarını hiçbir engelle karşılaşmadan rahatlıkla geçerek ulaştığını anlattılar. Hepsinden öte, görgü tanıkları ormanda bulundukları süre içerisinde herhangi bir çatışma sesi duymadıklarını ve Rus askerlerin aniden kendilerine ateş açtığını söylediler.
Memorial kurbanların listesinin henüz tam olmadığına inanıyor. Ancak 11-12 Şubat tarihlerinde bölgede yaşanılanlarla ilgili araştırmalarına devam edeceklerini duyurdular.
Hatırlanacağı üzere olayların başlangıcında, FSB (Rus Federal Güvenlik Servisi) sivillerin öldürüldüğüne dair haberleri yalanlayarak, bu haberlerin gerçek dışı olduğunu ve provokasyon amacı taşıdığını iddia etti. Ancak bir süre sonra Moskova’nın kukla İnguş lideri Yunusbek Yevkurov’un Ruslar tarafından vahşice öldürülen çocukların yakınlarına başsağlığını sunmasının hemen akabinde Ruslar yeni bir hikaye uydurarak sivillerin askeri operasyon bölgesinde çapraz ateş arasında kalmış olduğunu ileri sürdü.
Yerel halk ise yabani sarımsak toplayıcılarının bulunduğu bölgede tek bir savaşçı dahi olmadığının bilindiğini, buna rağmen FSB’nin Rus özel birliklerinin, çoğunluğu çocuk olan barışçıl köylülere gün boyunca toplama kamplarında vahşice işkence ettikten sonra sivilleri öldürdüklerine dair ifade verdi.
Ruslar tarafından öldürülen köylülerin en az 7’si Çeçenya’nın Achkhoi-Martan Köyü’nden ve kalanların da (en az 7 köylünün daha öldürüldüğü tahmin ediliyor) diğer çevre köylerden olduğu öğrenildi.
Kanlı Rus katliamına ilişkin şüpheler, Çeçenya’nın Gekhi Köyü’nde kukla rejimin Yerel Diyanet İşleri Ofisi’nde küçük bir bölge katibi olarak çalışan ve KGB ajanı olduğu bilinen Khasu isimli ulusal hainin Achkhoi-Martan Köyü’ne gelip köylülerden Rus katliamı hakkında gazetecilere hiçbir şey anlatmamalarını istemesiyle daha da arttı. Hain Khasu, köylülere istediğini yapmaları halinde para ve her türlü yardım konusunda söz verdi.
Kurbanların fotoğrafları:
Movsar Dakhaev:
Movsar Tataev:
Shamil Kataev:
Ramzan Susaev:
Zalimlerin köpekleri, Türkiye’deki gönüllü yardakçıları. Bu masum insanların kanında boğulacaksınız. Kafkasya Özgürlük Mücadelesi çok hain gördü. Herkes tiyniyetinin gereğini yapacak.
Bir yanıt bırakın!