Bize Yaşama Hakkı Verin!
Sitemizden daha önce duyurduğumuz üzere, 5 Ekim günü Fransa’nın Strasbourg kentinde barışçıl bir miting düzenlendi.
Avrupa Konseyi binası önündeki miting öğlen saat 12.30’de başladı ve yaklaşık iki saat kadar devam etti. Gösteri sırasında aralarında çocukların da olduğu bazı Çeçen mülteciler kaldırdıkları harfler ile “Bize Yaşama Hakkı Verin!” şeklinde bir pankart oluşturdu. Bazı mültecilerin de “Polonya’da Çeçenler zulüm altında!”, “Bize geri göndermeyin!” gibi dövizler taşıdıkları görüldü.
Göstericiler, Çeçen mültecilerin Polonya ve Fransa’da karşı karşıya kaldıkları insanlık dışı durum hakkında bilgi verdikleri ve insani nedenlerden ötürü mültecilik statüsü verilmesini talep ettikleri el ilanlarını da dağıttı.
Mitinge Çeçen mültecilerin yanı sıra onlara destek vermek üzere gelen yaklaşık 60 kişilik Fransa vatandaşı da katılım sağladı. Çeçen Cumhuriyeti İçkerya hükümeti Fransa temsilcisi Musa Taipov’da göstericiler arasındaydı.
Çeçen mültecilerin dağıttığı el ilanında şu ifadelere yer verildi:
“Bizler, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya vatandaşı olan ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Çeçen mültecileriz. Strasbourg’daki mültecilerin durumu hakkında sizlerin dikkatini çekmek istiyoruz. Umutsuz bir haldeyiz; her gün bir başka arkadaşımız buradan Polonya’ya, oradan da Rusya’ya sınırdışı ediliyor.
Bu son yardım çağrımız, tüm vatandaşların yanı sıra, sosyal ve insani oluşumları, insan haklarını savunan Avrupa Parlamentosu Parlamenterler Meclisi’nedir. Ezilen ve zulme uğramış insanları görmezden gelmeye devam edemezsiniz. Siyasi görüşlerimiz ya da dini inançlarımız nedeniyle anavatanımızdan kaçmaya zorlandık. Bir savaş ortamından kaçtık; kendimizin ve çocuklarımızın yaşamlarını kurtarmak için yabancı bir ülkede sürgünde yaşamaya zorlandık.
İçinde bulunduğumuz durumun dayanılmaz bir hal alması nedeniyle bugün sizlere sesleniyor ve durumumuzu görerek halimizi anlamanız için sizlerden yardım talep ediyoruz.
Pek çoğumuz Strasbourg’a ya da diğer Avrupa ülkelerine gidebilmek için Polonya sınırını geçti. Çeçenler zulümden kaçıyorlar ve Polonya’da kendilerini güvende hissetmiyorlar, bu yüzden de pek çok olayın yaşandığı, baskı ve tutuklamaların ve hatta cinayetlerin görüldüğü Polonya topraklarından ayrılıyorlar.
Rus gizli servisi ya da FSB görüldüğünde Çeçen sığınmacılar ortadan kaybolmaya başladı. Açıklanamayan ya da anlaşılamayan nedenlerle, Polonya’daki Çeçen sığınmacıların kayıtları ve hikayeleri FSB’nin eline geçiyor. Bunlar yaşandığında sadece Polonya’da bizler değil, anavatanımızda arkamızda bıraktığımız akrabalarımız da zulüm görmeye başladı.
Korktuğumuz için demokratik bir ülke olduğuna inandığımız Fransa’ya geldik. Ancak bugün, Fransız polisi bizleri Polonya’ya geri gönderirken iddialarımızın doğruluk payını araştırma gereği bile hissetmiyor. Dahası bizlere başımızı sokacak bir yer bile vermiyorlar; Çeçen sığınmacılar kiliselerde, sokaklarda kalıyor. Çocuklarımızın en temel hakları ihlal ediliyor; aileler bölünüyor, anneler ve çocuklar birbirlerinden koparılıyor.
Polis gece yarısı otellere geliyor ve Çeçenleri sokağa atıyor. Altı aydır Fransa’da bulunmamıza rağmen, Dublin düzenlemesi nedeniyle Fransa’da kalmamıza izin vermiyorlar. Bas-Rhin bölgesi yönetiminin uyguladığı politikalar nedeniyle meydana gelen trajediyi protesto ediyoruz. Evimize dönmeye korktuğumuz gibi, Rusya’ya sınırdışı edilmelerin arttığı Polonya’ya dönmeye de korkuyoruz. Şimdi burada bile korkuyoruz.
Bu trajediye aşina herkese sesleniyoruz. Bizi desteklemenizi istiyoruz, terk etmenizi değil.
Sizler bizim son umudumuzsunuz! Öldürüleceğimiz için geri dönmeye korkuyoruz!
Bizleri duyun ve elinizi uzatın!
Bize yaşam hakkımızı verin!”
*Haberde kullanılan fotoğraflar Waynakh Online tarafından çekilmiştir.
Tweet
Bir yanıt bırakın!