Khasavyurt Anlaşması’ nın Onbirinci Yıldönümü
Onbir yıl önce, 31 Ağustos günü Dağıstan’ ın Khasavyurt kentinde, Çeçen Cumhuriyeti İchkeria adında Aslan Maskhadov’ un, Rusya Federasyonu adına RF Güvenlik Konseyi Sekreteri Aleksander Lebed’ in ve gözlemci sıfatı ile AGİT Çeçenya Temsilcisi Timn Guldimann’ ın imzalarıyla Khasavyurt Anlaşması olarak bilinen ve I.Rus-Çeçen savaşına son veren “Karşılıklı İlişkilerin Temellerinin Belirlenmesi İçin Prensipler” başlıklı sözleşme hayata geçirilmiştir.
Bu anlaşmanın imzalanmasında Shamil Basaev’ in komutasındaki özgürlük savaşçılarının Budennovks’ ta bir hastahaneyi basarak hastaları rehin alması ve 6 Ağustos’ da Grozny’ e yapılan karşı taarruz ile kentin Çeçen Cumhuriyeti İchkeria Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol altına alınması en büyük etkenler olmuştur.
İmzalanan anlaşmalarda; Çeçenya’ nın bağımsızlığı konusunun 31 Aralık 2001 tarihine kadar olgunlaştırıldıktan sonra yeniden ele alınması; taraflar arasındaki ilişkilerin uluslararası ilke ve normlara göre yürütülmesi, daha sonra yapılacak anlaşmalarda belirlenecek konularda işbirliğine gidilmesi ve taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla barışçı yöntemlerle çözülmesi, güç kullanmaktan ve tehditlerden vazgeçilmesinin kabul ve taahhüt edildiği görülse de Rusya Federasyonu Çeçenya’ yı kolay kolay tesli etmeye razı olmadığından bölgede karışıklık çıkartmak için gizli servisi eliyle türlü harekatlar yaptı. En sonunda da 1999 yılında Rusya türlü komplolar ve bahanelerle Çeçenya’ yı yeniden işgal etti. Dolayısıyla da Rusya sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmedi.
Allah’ ın Dağları isimli eserde Khasavyurt Anlaşması sonrası yazar Sebastian Smith’ in kaleminden “Barışın Bedeli” başlığı kullanılarak şu ifadelerle anlatılıyor:
“Birliklerin geri çekilmesi hareket serbestliği demek. Artık kontrol noktaları yok, bozuk yollarda gürleyerek geçen zırhlı araç ve tank konvoyları yok, gökteki uçakları kontrol etmek için boynumuz çarpılmıyor. Arıtım kampları yok, kaybolmalar yok, Grozny caddelerini geceleyin vuran top mermileri yok. Ne zaman, nereye isterseniz gidebiliyorsunuz.
Bu rahatlama ve çoşkunun tam ortasında, savaşın engellediği evlilikler hızla yapılıyor. Düğün konvoyları, çiçeklerle ve halılarla süslü arabalar köylerin içinden son hızla geçiyor. Eğlencelerde silahlar atılıyor. Eskiden tüfek ya da çifteyle yetinirdi herkes, şimdi konuklar makinalı tüfeklerle ateş ediyor. Gudermes’ teki bir düğüne giden arkadaşım göğe roket bile atıldığını anlatıyor, “insanlar yine savaş başladığını sandılar herhalde.” diyor. Kaçınılmaz şekilde yaralanmalar oluyor, olaylı bir düğün törenini, ertesi gün cenaze töreni izliyor. Ama Çeçenler silah sesini seviyorlar, artık tüm cephanelerini korkmadan harcayabilirler, onlar savaşı kazandılar.
Arkadaşım Mahraship beni paylıyor: ‘Bir gün bana, savaşı sürdürmenin bir anlamı olmadığını, bunun çok pahalıya mal olacağını söylediğini anımsıyorum. Şimdi tekrar özgürce soluk alabiliyoruz, işte bunun için savaşıyorduk ve buna değerdi.’ “
Tweet
Bir yanıt bırakın!