Arşiv Belgeleri

Tozlanmış raflardaki Arşiv Belgeleri…

Çeçen Kültürü

Çeçen Dili ve Folkloru, Halk Dansları, Efsaneler, Öykü ve Masallar ile çeşitli kültürel bilgiler…

Çeviriler – Makaleler

Çeşitli Çeviri ve Makaleler…

Röportajlar

Ekibimizce Yapılmış Çeşitli Röportajlar…

Şarkı Sözleri

Sevdiğiniz Çeçence şarkıların sözlerine buradan ulaşabilir, dinleyebilir ve indirebilirsiniz.

Ana Sayfa » Röportajlar

İlyas Akhmadov: “Zaman Herşeyin İlacıdır!”

Bu yazı 9 Şubat 2011 Çarşamba  tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 5.218 defa okundu.. 1 Yorum
İlyas Akhmadov: “Zaman Herşeyin İlacıdır!”

Çeçen Cumhuriyeti İçkerya eski Dışişleri Bakanı İlyas Akhmadov ile geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitabı ve güncel konular üzerine telefon vasıtasıyla yaptığımız röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Waynakh Online: Sayın Akhmadov, son bir kaç yıldır pek göz önüne çıkmıyordunuz. Geçtiğimiz günlerde kitabınızın piyasaya sürülmesiyle isminiz yeniden duyuldu. Arada geçen bu zamanda neler yaptığınızı anlatabilir misiniz?

İlyas Akhmadov: 2005 yılında Aslan Maskhadov’un yerine geçen Abdul-Khalim Sadulayev tarafından imzalanan bir kararname ile Dışişleri Bakanlığı görevinden alındım. Ben de kendi özel yaşantıma daha fazla zaman ayırmaya ve yardımcı yazarım Miriam Lanskoy ile kitabımı yazmaya başladım. Elbette bu süreç içerisinde anavatanıma olan ilgimi yitirmedim, Çeçenya’da ve Kuzey Kafkasya’da olan biteni dikkatle takip ettim.

Waynakh Online: Bildiğimiz kadarıyla Rus-Çeçen Savaşı’na çözüm öneren barış planının yazarısınız. Bu plan Batı’da beklenen etkiyi yaratmadığı gibi, Çeçen tarafında da çeşitli eleştiriler aldı. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

İlyas Akhmadov: Evet, Çeçenler arasnda bazı eleştiriler aldığım doğru. Metin içerisinde yer alan bazı kelimelerden dolayı bena çeşitli suçlamalarda bulundular. Ancak, bu planın hangi şartlar altında yazıldığını anlamanız gerekiyor. Bu planda neler yazıldığını ve nelerin talep edildiğini bilmeniz lazım. Bu planda asla Çeçenya’dan Rusya Federasyonu’nun bir parçası olarak bahsetmedim ya da Rusya Federasyonu’na katılma arzusu dile getirmedim. Çalışma Batı’yı konuya müdahil etmeyi amaçlıyordu. 2002 yılında Nord-Ost’da yaşanan korkunç olayı hatırlıyorsunuzdur. Bu olayın akabinde, kimse Çeçenya’daki savaştan konuşmuyor ya da savaşa son verme arzusunu gündeme taşımıyordu. Lakin, Rusya, Çeçenya’da binlerce ve binlerce sivili öldürmeye devam ediyordu. Bu dönemde görüştüğüm tüm yabancı politikacılar, sürekli kendilerinden harekete geçmelerini talep ettiğimiz ama bizim savaşı durdurmaya yönelik bir planımızın, bu konuda ileri sürdüğümüz bir görüşümüzün olup olmadığını soruyordu. Elbette ben de derhal Aslan Maskhadov ile görüştüm ve bu barış planı kaleme alındı (plan, yardımcım Roman Khalilov tarafından yazıldı ve benim rolüm de bu çalışmanın kamuoyunda duyulmasını sağlamaktı). Şunu eklemeliyim ki, üniversite hayatımda politik konular üzerine eğitim aldım ve Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldum. Yani, çalışmada neden bahsettiğimizi gayet net bir şekilde biliyordum. Barış planının doğrudan işe yaramayacağını biliyor, ancak Çeçenya’daki savaşın durdurulmasına ve konuya siyasi bir çözüm bulunmasına yönelik soruların yüksek sesle gündeme getirilmesi için önemli bir fırsat sunuyordu. Nitekim, ilk kez Çeçenya konusunda gündeme gelen bir inisiyatif Avrupa Parlamentosu’nun 130 milletvekili tarafından desteklendi.

Waynakh Online: Peki, Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Batılı devletlerin Çeçenya’daki savaş konusunda takındıkları tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Rus-Çeçen Savaşı’nı görmezden geldiler. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İlyas Akhmadov: Malesef bu gerçek politikanın bir olumuzluğu. Batılı ülkelerde destek bulmaya çabalayıp başarılı olamadığım korkunç bir kişisel deneyimim var. Özellikle 2001 yılından sonra, ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya Federasyonu’nu terörle mücadelelerinde kendi dostları olarak görmeye başladı. Bununla birlikte, Kuzey Kafkasya’da yaşanan terörizm ile Ortadoğu’da görülen terörizm birbirinden tamamen farklıdır. Rusya, sivil nüfusa yönelik devlet terörizmini kullanıyor ve elbette bu nedenden ötürü de kendisi bir tür yanıt alıyor. ABD ya da Avrupa devletleri bu amaçları görmezden geliyor. Bugün dahi ABD’de olsun Avrupa devletlerinde olsun resmi bir makamda bulunan herhangi bir kişinin, “Çeçenya’da sivil nüfusa karşı işlenmiş savaş suçları” ya da “Çeçenya’da toplu katliamlar” terimlerini kullanmaktan imtina ettiğini görebilirsiniz. Çeçen halkının nüfusunun dörtte biri yargısız infazla öldürüldü, ülkenin tüm yerleşim alanları Rusya tarafından yok edildi. 1999 yılında, Rusya’nın tek problemi Çeçenya’ydı, ama Rus politikası terörizm imal ediyor, bundan dolayı da bugün tüm Kuzey Kafkasya’da çeşitli problemlerle boğuşuyorlar. Öte yandan, Rusya’nın bu problemi çözebilecek tek bir programı, bir devlet mekanızması ya da görüşü yok. Son olarak Moskova’daki Domodedovo Havalimanı’nda bir bombalama olayı meydana geldi. Bu olayın tek sorumlusu Rus politikaları olmasına rağmen, Rus yetkililer her zaman çeşitli grupları ya da devletleri terörizmle itham ediyor. Bununla birlikte, Batılı ülkelerdeki herkes Rusya’nın bu iddialarının gerçeği yansıtmadığının farkında. Ancak onlar, Rusya ile oynadıkları oyunu sürdürmeye devam ediyorlar, zira Rusya’nın doğal gazına, petrolüne ya da Afganistan’a çeşitli nakliyeler yapmaya ihtiyaç duyuyorlar. Batı’nın bu pozisyonları kullandığını ve Rusya’yı benzeri büyük problemlerin içerisine ittiğine inanıyorum.

Waynakh Online: Biraz da kitabınız hakkında konuşalım. Henüz okuma fırsatı bulamayanlar için kitabınızı nasıl tanımlayabilirsiniz?

İlyas Akhmadov: Kitapta çoğunlukla Çeçenlerin kendi aralarındaki ilişkileri ve direnişin problemleri üzerine yazıldı. Neler olduğunu analiz etmeye çalıştık. Rusya’nın bağımsız Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’ya yönelik şeytani politikası biliniyor ve anlaşabilir; işte bu nedenle bizim sorumuz Rusya hakkında olmadı. Çeçen hareketinin içerisinde ayrışmalar yaşanmaya başladığında, bizim içimizde ne tür problemler görüldü sorusuna cevap vermeye çalıştık. Elbette kitap bir parça da olsa liderliğimiz hakkında da bahsediyor. Dudaev, Maskhadov ve Basayev hakkında yazılmış onlarca şey var ve bunlar sadece birer propaganda. Rus işgalinin başlangıcında sıradan bir sivil ve askerdim. Dudaev’e yakın olmasam da, Birinci Rus-Çeçen Savaşı sırasında Şamil Basayev’e ve Aslan Maskhadov’a yakın oldum. Bu isimler Rus propogandalarından ya da kimi Batılı gözlemcilerin anlattıklarından tamamen farklıydı. Onları yakından tanıyan bir kişi olarak mümkün olduğunca kendi gözlemlerimi aktarmaya, bazı kararların nasıl verildiğini, kimi durumlarda nasıl hareket ettiklerini anlatmaya ve o dönem yaşanan kimi özel olayların benim bakış açımdan nasıl görüldüğünü ifade etmeye çalıştım. Benim anılarımın yanı sıra, Miriam Lanskoy’u dışarıdan bir gözlemci gibi kullandık ve onun Çeçenya konusundaki araştırmalarından yararlandık. Kitabın okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Ümit ediyorum ki işe yarar ve insanlar neler olduğunu anlarlar. Kitabın önsözünü yazan Zbigniew Brzazinski’nin söylediği gibi, “Kendi geçmişlerini bilmeyen ulusların asla bir gelecekleri olmaz…”

Waynakh Online: Kitabınızın tanıtımının yapılmasının hemen ardından önce Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ABD’yi kınadı ve akabinde de bir grup Rus genç Moskova’da bir protesto gösterisi düzenledi. Bu gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

İlyas Akhmadov: Bu geleneksel Rus bürokrasinin budalalığından başka birşey değil. Esasında oldukça da komik bir durum, Sovyetler döneminde bile Rus Dışişleri hiçbir zaman bir kitabın yayınlanmasını kınamadı; bu tarihlerinde ilk kez oluyor. Bunun için herhangi açıklamam yok.

Waynakh Online: Çeçenya’daki mevcut durumu nasıl görüyorsunuz?

İlyas Akhmadov: Çeçenya’ya giden yabancı gazeteciler ve bağımsız gözlemciler sadece inşa edilen yeni binalar hakkında konuşuyorlar. Ama bu inşa edilen binalar halk için bir anlam ifade etmiyor. Hele ki Ramzan Kadirov’un Dudaev’den ya da Maskhadov’dan daha fazla bağımsızlığa sahip olduğu konusu kesinlikle doğru değil. Ramzan Kadirov’un hükümeti bir Rus hükümeti. Ramzan Kadirov bağımsız bir kişilik değil, o sadece bir Rus memuru. Esasında şu anda Kadirov herkesin içine yarayan bir figür konumunda. Örnek vermemiz gerekirse, Batılı devletler, Çeçenya’da olanlardan ötürü sadece Kadirov’u suçluyor ve sadece onun hakkında konuşuyor. Fakat, Çeçenya’da 250 bin sivili öldüren ve ülkenin tüm yerleşim alanlarını yok eden Ramzan Kadirov değildi. Ramzan Kadirov’un varlığı sayesinde Batı, doğrudan Moskova’yı, Kremlin’in politikarını ya da Çeçenya’daki Rus savaş suçlarını eleştirmeme şansına sahip oldu. Ama öte yandan da Ramzan Kadirov, Kuzey Kafkasya’daki ve özellikle Çeçenya’daki Rus sömürgeci politikaları için en iyi aletlerden birisi. Bugün, Çeçenya’da sıradan sivillerin hiçbir hakları yok. Çeçen halkının sahip olduğu tek hak yargısız infazla öldürülmek. İnşa edilen yeni binaları önemsemiyorum, bu halk için hiçbir şey. Bugün Çeçenya’da nüfusun işsizlik oranı %70’lerde. Ayrıca, Rusya destekli hükümet Çeçenya’da Çeçen mentalitesini ve Çeçen adetlerini de yerle bir etti. Ancak tekrar etmek istiyorum ki, Ramzan Kadirov, sadece Rusya’nın elindeki bir alettir, bu Ramzan’ın politikası değildir, orada yaşanılanların, olan bitenlerin hepsi Kremlin’in politikasıdır.

Waynakh Online: İçkerya cephesinde de politikacılar arasında çeşitli problemler olduğu gözlemleniyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İlyas Akhmadov: Bu göç etmiş siyasiler arasında görülen tipik bir sorundur. Bu yeni bir şey değil, toplu siyasi nedenli göçlerde her zaman görülür. Çeçen politikacıların durumundan memnun olmadığını belirtmeliyim, ama bu bir trajedi değil. Malesef, böylesi tesirli olayların ardından gerçekleşen siyasi göçlerde bu böyle oluyor. Öte yandan, zamanın herşeyin ilacı olduğuna inanıyorum. Şimdi politikacılarımız Batılı devletlerdeki işleyişleri yerinden gözlemleme şansına sahipler. Ancak, problemleri çözüme kavuşturmaları biraz zaman alacaktır.

Waynakh Online: Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İlyas Akhmadov: Ne zaman olacağını bilmiyorum ama bir gün mevcut çatışmanın çözüleceğine inanıyorum. Elbette, bu Rus tarafına da bağlı, ama şu an için Rusya’dan buna ilişkin bir ışık göremiyorum. Rusya’nın ne Kuzey Kafkasya’daki problemleri çözebilecek ne de Çeçenya’daki savaşı sona erdirebilecek bir mekanizması mevcut değil. Bu konulara çözüm getirebilecek herhangi bir programları ya da görüşeri yok. Rusya’nın ulusal politikasını gözlemlerseniz, açık bir şekilde yüzyıllardır politikalarında herhangi bir değişiklik olmadığını görebilirsiniz. Ama takdir edileceği üzere bu politika artık işlevini yitirmiş durumda. Rus politikası, Rusların Rusya Federasyonu’ndaki üstün ırk olduğunu iddia ediyor. Bu iddia Putin’in yönetiminde daha da artış gösteriyor. Etnik azınlıklara yönelik nefret, azınlıkları Rusya’dan uzaklaştırıyor. Daha birkaç hafta önce Moskova’da yaşanılanları hatırlıyorsunuzdur; toplanan tüm o faşistler “Rusya Ruslarındır!” diye bağırıyordu. Rusya’nın bugün Kuzey Kafkasya’da gerçek bir gücü olduğuna da inanmıyorum. Çeçenya’da ve Kuzey Kafkasya’da konuşlandırılmış askeri birliklerin sayısı ortada. Bu Rusya’nın acizliğinin sembolüdür.

Waynakh Online: Bir süredir siz de Batılı ülkelerde oluşmaya başlayan yeni Çeçen diasporasının bir ferdisiniz. Yeni diasporaların durumu hakkında neler düşünüyorsunuz? Yeni diasporanın fertlerinin dillerini, kültürlerini ve ulusal kimliklerini korumayı başarabileciğine inanıyor musunuz?

İlyas Akhmadov: Öncelikle, Amerika Birleşik Devletleri’nde bizim oldukça küçük bir diasporaya sahip olduğumuzu belirtmeliyim. Çoğunlukla da insanlar birbirlerini tanımıyorlar. Bana yakın olan hemşehrilerimi tanıyorum ama bildiğiniz üzere ABD gerçekten çok büyük bir alan üzerine kurulu ve herkesle iletişim halinde olabilmemiz mümkün değil.

Elbette göç güç bir deneyimdir, özellikle Çeçenler için bu böyledir, eski diasporanın mensupları olarak sizler kendi ailelerinizden neyi kastettiğimi biliyorsunuz. Çeçenler yakın akrabalık ilişkilerine, güçlü dostluklara ve adetlere çok fazla önem verirler. Anavatanınızdaki korkunç deneyimlerin ardından tüm dünyadaki farklı kültürlerin içerisine atılmış vaziyettesiniz. Böylesi bir durumda, göç başlı başına bir problem haline geliyor. Öte yandan, aramızdaki ayrılıkların temeli daha biz Çeçenya’dayken atılmıştı, Çeçenya’dayken ayrışmıştık bile. Şimdi bazı insanlar diasporalarda da insanları ayırmaya çabalıyor.

Sadece problemler var demek istemiyorum. Onbinlerce Çeçen’in yaşadığı Batı Avrupa ülkelerinde neler olup bittiğine baktığımda, mükemmel bir şey görüyorum. Örneğin, kimi diasporalar kendi kültürel organizasyonlarını kurmayı, kendi etkinlik ve aktivitelerini gerçekleştirmeyi başarabilmiş durumda. Ayrıca, çok sayıda Çeçen gencin dünyaca ünlü üniversitelerde ve enstitülerde eğitim gördüğünü görüyorum. Bu bizim için gerçekten sıradışı bir durum ve harika bir şey. Bu ülkemiz ve geleceğimiz için büyük bir umut demek.

Waynakh Online: Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı ya da okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız?

İlyas Akhmadov: Aslında, ziyaretçilerinizin Batı Avrupa ülkelerindeki diasporaların fertleri olduğunu düşününce, mümkün olduğunca çok okumalarını ve eğitim almalarını söylemek istiyorum. Göç korkunç bir şeydir ve bunun sonuçlarına hazırlık olmamız gerekiyor. Eğitim Çeçenler için büyük bir problemdi. Bu sözlerimle Çeçenlerin eğitim almaktan hoşlanmadıkları ya da eğitimsiz insanlar oldukları anlamı çıkarılmasın. Ben bir gerçeklikten söz ediyorum, Sovyetler zamanında ya da Çarist yönetimde, Çeçenler iyi eğitim alma şansını bulamadılar. Çeçenler her zaman baskı altındaydı. Şimdi ise çok güzel bir zaman. Herşey bizlerin ellerinde.

Waynakh Online: Sayın Akhmadov, bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.



1 Yorum »

  • kemal dedi:

    kitap türkiye ye ne zaman gelecek?

    Editör’ün Notu: Röportajın içerisinde yer alan kitapla ilgili linki takip ederek internet üzerinden sipariş verebilirsiniz. Şu an için kitabın sadece İngilizce versiyonu ABD’de de yayınlandı.

Bir yanıt bırakın!

Aşağıya bir yorum ekleyin veya kendi sitenizden trackback yapın. İsterseniz RSS ile de yorumları takip edebilirsiniz.

Yorum yazmadan önce lütfen kuralları okuyunuz...

500 karakter kaldı.

Yorum yaparken kullanabileceğiniz etiketler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Bu sitede Gravatar kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve üyelik için Gravatar sitesini ziyaret ediniz.