Son Abrek; Khasukha Magomadov

hasuha-magomadovÇeçenya’nın son abreği olarak adlandırılan Khasukha Magomadov 1905 yılında Çeçenya’nın Shatoy bölgesindeki küçük bir dağ köyü olan Gaten-Kale’de dünyaya geldi. Dokuz çocuklu bir ailenin bireyi olan Khasukha tüm dağlı evleri gibi lüksten uzak bir evde büyüdü. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Khasukha evin tüm sorumluluğunu üstlendi. Doğuştan yetenekli olan Abrek mollalardan eğitim alarak Arapça ve Kur’an okumayı öğrendi. Eğitimine Grozny’de devam eden Khasukha 19 yaşında evlendi ve çocukları oldu. Rusça bildiği için köylüler problemlerini yerel makamlarda anlatırken tercümanlık da yapan Khasukha pek çok drama tanıklık etti.

Stalin’in baskılarının artığı 1930’lu yıllarda, NKVD (Narodnıy Komissariyat Vnutrennnih Del- Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği) tüm dini liderlere ve akademisyenlere zulmediyordu. Çeçenya’daki durum da gittikçe karmaşık bir hal alıyordu. Anti-komunist hareketlere kesinlikle müsamaha gösterilmiyordu. Khasukha’nın öğretmeni ve okuldan arkadaşları da bu baskıdan nasibini alarak tutuklandılar. Tanınmış Çeçen yazarlar Ş.Ayskhanov, M.Şadiyev, şair ve piyes yazarı S.Baduyev ile şair A.Dudayev vurularak öldürüldü; Khalid Oşayev, Arbi Mamakayev ve Abdurahman Avtorhanov sürgüne gönderildi.

1939 yazında Khasukha kazara bir adamı öldürdü. Her ne kadar şer’i yasalara göre suçsuz olduğu açıklansa ve kurbanın ailesi Khasukha’yı affetmiş olsa da, bu durum NKVD’nin onu hapsetmesi için yeterli bir neden oluşturdu. Hapishanedeki aşağılayıcı davranışlara dayanmaya çalışan Khasukha, gardiyanlardan birisine hapishaneden kaçmanın mümkün olup olmadığını sordu. Gardiyan: “Yüz yılı aşkın süredir bunu tek bir kişi başardı: Abrek Zelimkhan!” dedi. Khasukha’da: “O zaman ben de ikincisi olacağım” diye yanıt verdi. Khasukha hapisten kaçmayı başardı ve kendi kendine tekrar yakalanmaktansa ölmeyi tercih edeceğine dair yemin etti.

Khasukha dağlara giderek isyancı Khazan Israilov and Mayrbek Sheripov isimli avukatlara katıldı. Ne yazık ki isyancılar etkisiz hale getirilerek Israilov ve Sheripov öldürüldü. Khasukha bir grup arkadaşıyla birlikte gizli polisin askerleri Grozny’e dönerken bir tuzak kurarak 20 kadarını ortadan kaldırdı.

Son Abrek 1944 sürgününün de bir görgü tanığı oldu. Boşaltılmış köyleri gezerken Khaibakh’ta 700 kadar köylünün bir ahırda yakılarak öldürülmüş olduğunu gördü. Bu korkunç manzarayı gören Khasukha’nın yüreği keder ve öfkeyle doldu, intikam için harekete geçti ve komünist bölge yönetiminin başkanını öldürdü. Tüm subaylar ve askerler peşine düştü. Geceyi bir çiftlik evinde geçiren Khasukha’nın silahları ve elbiseleri burada çalındı; sabah uyandığında da etrafının askerlerle çevrilmiş olduğunu gördü. Askeri güçlere nefret edilen Yarbay Salko komuta ediyordu. Khasukha bir bıçak bularak beklemeye başladı. Ateşe verilen bir papakha pencereden içeriye fırlatıldı. Papakhayı bir subay takip etti. Khasukha çevik bir hareketle subayı bıçakladı, hızlıca subayın pelerinini üzerine geçirerek mavi şapkasını başına taktı. Eve giren askerler Khasukha’yı öldürdüklerini düşünüp sevinmekteydi. Askerler hatalarını fark ettiklerinde Khasukha çoktan bir çitin üzerinden atlamış ve yamaçtan aşağıya doğru ilerlemeye başlamıştı bile.

KGB Khasukha’nın iki yakın arkadaşını öldürerek mağaraya attığı şeklinde bir hikaye uydurmuştu. Bu haber gazetelerde de basıldı. Gerçekte ise 1944 sürgününde ailesiyle birlikte Çeçenya’yı terk eden abreklerden birisi Khasukha’yı öldürmesi için görevlendirilmişti. Khasukha karşı karşıya olduğu tehlikenin farkına varınca, gece parkasının (keçeden yapılma pelerin) içerisinden fark edilmeden çıkmış ve beklemeye başlamıştı. İlerleyen saatlerde Khasukha’nın sözde arkadaşı yattığı yerden kalkarak Khasukha’nın ve diğer adamın parkalarına ateş etmeye başladı. Ateş eden adam düştüğü hatayı anladığında artık çok geçti. Khasukha onu önce elinden vurdu, adamın KGB için çalıştığını itiraf etmesinden sonra da kalbinden.

Çetin geçen bir kış mevsiminin sonunda evsiz barksız yaşantısından bitkin düşmüş bir halde olan 71 yaşındaki yaşlı adam 28 Mart 1976’da en sonunda yakalandı. Bir milis makinalı silahının kovanlarını Khasukha’nın üzerine boşaltmıştı. Bu adamdan öylesine korkuyorlarda ki ertesi günün akşamına kadar 36 kg’dan daha ağır olmayan Khasukha Magomadov’nın cansız bedenine dahi hiç kimse yaklaşmaya cesaret edemedi.