Finlandiya’daki Çeçen Mülteciler Savaş Hakkında Konuştu
Gürcistan’ın uydudan Rusça yayın yapan PIK isimli televizyon kanalında, Finlandiya’daki Çeçen mültecilerin anavatanlarında devam eden savaş hakkındaki görüşlerini anlattıkları bir haber yayınlandı.
Habere göre, Finlandiya, Çeçen mültecilerin sığındığı belli başlı Avrupa ülkelerinden birisi.
PIK muhabiri Anastasia Khonyakina: Burada, Avrupa’da Çeçenler kendilerini nispeten güvende hissediyor. İşte bu nedenle, Rus-Çeçen savaşındaki barbarlıklar hakkında açıkça konuşabiliyor ve Rus ordusunun sadece belirli silahlı birimlere değil, savaşın ilk günlerinden bu yana tüm Çeçen halkına karşı savaşmasından ötürü ikinci Rus-Çeçen savaşının ilkinden farklı olduğu şeklinde ortak bir görüşü paylaşıyorlar.
Ruslan Kantayev, Fin-Çeçen Topluluğu temsilcisi:
“Güdümlü Rus füzelerinin ilk saldırısı pazarda alışveriş yapan masum insanlara yönelik oldu. Atılan ilk yerden yere füzenin uzunluğu yaklaşık 12.8 metreydi. 400 masum ve silahsız çocuk, kadın ve yaşlı orada hayatını kaybetti. Kendi gözlerimle etrafa dağılmış bir şekildeki vücutlarından kopmuş kafaları, kolları, bacakları, hamile kadınların ve yaşlıların cansız bedenlerine şahitlik ettim. Tam olarak böyleydi. Bir ikinci füze ise bir hastahaneye isabet etti.”
Anastasia Khonyakina: Çeçenler, Rus askerlerinin sivil nüfusa sıklıkla kurbanlarına yaklaşan avcılar gibi muamelede bulunduğunu anlatıyor. Savaş sırasında pek çok yaşanan iki durum bu görüşü haklı çıkarıyor.
Bunlardan birincisi “Zachistka” (etnik temizlik). Her bir Çeçen genç bir “zachistka”nın ne olduğunu biliyor. Rus askerlerinin Çeçen erkekleri kaçırdı. Halen bunların büyük bir kısmı kayıp. Rus askerleri, kadınlar, çocuklar ya da yaşlılar arasında da herhangi bir ayrım yapmadı. Onları dövdü, soydu ve öldürdü.
İkinci durum ise “koridorlar”. Rus ordusu mültecilere cumhuriyetten ayrılmalarına izin vererek onlara yol açtı. Ve aynı zamanda bu yolda ilerleyenleri bombaladı ve onlara ateş açtı.
Aslanbek Khanchukayev, Finlandiya’daki Çeçen diasporası temsilcisi:
“Anayasal düzeni getirdiklerini söylüyorlar ve herşeyin hukuka uygun olduğunu ifade ediyorlar. Bana, aileme ve arkadaşlarıma neler olduğunu çok iyi biliyorum. Yaptıkları gerçekte bir soykırımdı. 15-16 yaşlarımdayken defalarca kez tutuklandım ve direnişçi olup olmadığım sorgulanırken işkence gördüm.”
Anastasia Khonyakina: En iç karartıcı şey ise kimi Çeçenlerin savaşın çoktan sona erdiğini ama sivil nüfusun halen kendisini güvende hissetmediğini dile getirmesi. Burada, Avrupa’da ikamet eden Çeçen mültecilerden birisi Kremlin’in Çeçenya politikasını eleştirmeye kalkarsa, bunu Çeçenya’daki akrabalarının can ve sağlığı ile ödeyeceğini biliyor.
Tweet
Bir yanıt bırakın!