The New Times: “Avrupa’ daki Çeçen Mülteciler”
Çeçenya’ dan Avrupa’ ya kaçıyor, hayatta kalmaya çalışıyorlar. Avrupa ise onları özellikle almıyor. Onlar da mülteci kamplarında yaşamayı, Çeçenya’ ya geri dönmeye tercih ediyorlar, kesinlikle bu kamplardan hoşlanmasalarda. Mağrur Vaynahlar, nereye, neden kaçıyorlar, Rus gazetesi The New Times’ tan Armin Baghdasaryan’ ın gözüyle Avrupa’ daki Çeçen mülteciler.
“Asla evden ayrılmayı düşünmedim. Mart ayında babam ve diğer beş akrabamın kaçırılışının altıncı yılı olacak. Herşeyimi onları bulmak için elden çıkararak kaybettim. Çeçenya’ da yaşadığım süre boyunca hergün onları aradım, canlı olarak bulabilmek ümidiyle. Birgün kimliği belirsiz cesetlerin olduğu haber verildi, oraya gittiğimde bir patlamada parçalanmış düzinelerce ceset gördüm, kafalar, kollar, bacaklar hepsi ortalığa saçılmıştı. Yanmış bir cesede yaklaştığımda babam olduğunu gördüm, öyle kötü görünüyordu ki, ölmüş olmasını diledim. Ama ansızın gözlerini açtı ve ‘hayatta kalmak istiyorsan Çeçenya’ yı terket, kaybettin’ dedi. Ben de dediğini yaptım.” diyor 36 yaşındaki Sultan. Her iki savaşta da yer aldığını gizlemeye ihtiyaç duymuyor.
Sultan’ dan on yaş genç olan bir başka Grozny sakini Malik. Sultan’ ın aksine o hiç savaşmamış ama onları Çeçenya’ dan koparan yolda pek çok benzerlik var. “2004 yılında tutuklandım. Sabah saat 4 gibi gelip beni aldılar ve bir yıl kadar tuttular, işkence ettiler, başkalarının suçlarını kabüllenmemi, birşeyler itiraf etmemi istediler. Bastığın toprağın altı yanıyorsa, başka bir seçeneğin kalmıyor. Benim için en önemli olan şey kaçmaktı.”
Sultan ve Malik, her ikisi de Çeçenya’ dan mülteciler. Farklı yollardan evlerinden ayrılıp Avrupa’ ya kaçtılar. Çeşitli kaynaklara göre, Avrupa Birliği’ nin yeni üyeleri olan Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya 10 binden fazla Çeçen mülteci bulunuyor. Eski Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ise (Avusturya, Fransa, Belçika, Almanya, İsveç, Finlandiya vs.) Çeçen mültecilerin toplam sayılarının 35 bini geçkin olduğu ifade ediliyor.
The New Times’ ın Memorial İnsan Hakları Merkezi’ nden Natalia Estemirova ile yaptığı bir röportajda, Estemirova, “yabancılar Çeçenya’ da nelerin yaşandığını bilmedikleri için Çeçenlerin evlerinden ayrılmalarına anlam veremediklerini ama geceleyin evlerin kapılarının kırılarak içerilere girldiğini ve 18-35 yaşası erkeklerin ortadan yok edildiğini” ifade etmişti.
Karantina Bölgesi: Polonya
Çeçenya’ dan kaçan Sultan’ ın iki şansı vardı, ya Avusturya’ ya gitmek için Slovakya-Ukrayna sınırını yasadışı yollardan geçecek, ya da Belarus sınırından Polonya’ ya gitmek. Sultan ikinci yolu tercih etti ve kişi başı 400$ ödeyerek, kendisine, eşine ve üç çocuğuna (en küçüğü üç, en büyüğü 13 yaşında) pasaport aldı. Polonya’ da çoğunlukla yeni bir yaşam ümidiyle buraya gelen Çeçenler var.
Doğu Avrupa ülkelerinden karayoluyla, trenle ya da yürüyerek Batı Avrupa ülkelerine geçmek oldukça zor. Kimileri Slovakya’ ya gitmeyi tercih etse de orada resmi mülteci statüsü almak biraz zor oluyor. Bu karmaşa içerisinde de Çeçenler Polonya’ yı tercih ediyorlar.
Fakat Polonya’ nın Avrupa Birliği üyesi olmasının ardından taraf olduğu Dublin II Sözleşmesi’ ne göre, Polonya’ dan ayrılıp başka bir Avrupa Birliği ülkesine giderek sığınmacılık hakkı talep eden Çeçenler tutuklanıyor ve Çeçenlerin ilk vardıkları güvenli ülke olan Polonya’ ya iade ediliyor. Ancak Polonya bu denli büyük bir mülteci akınına psikolojik açıdan dahi hazır değil. Kimi kaynaklara göre, Polonya’ da sayıları 5 bini bulan Çeçen mülteciler, bu ülkedeki mültecilerin %95′ ine tekabül ediyor.
Sultan bu durumu doğruluyor, “Polonya’ ya varır varmaz mültecilik statüsü bizimle mülakat yaptılar, bu mülakatın ardından tam 1 yıl 2 ay sonra yanıt geldi. Yanıtta bize tolerans izni verildiği ifade ediliyordu. Bunun anlamı nerede istersen yaşayabilirsin ama çalışamazsın, Avrupa’ ya da gidemezsin. Para olmadan Avrupa’ da nasıl yaşayabiliriz?” (Tolerans sisteminde mültecilere verilen döküman ile çalışma iznini kapsamayan bir oturma hakkı veriliyor.)
“Bu süre zarfında diğer Çeçen mültecilerle birlikte mülteci hostelindeki 3′ e 3′ e metrelik odalarda kaldım. (Çeçenler kaldıkları yeri kamp olarak telaffuz etmeyi tercih ediyor.) Aç bırakılmadık ya da bir zorlukla karşılaşmadık ama bizim kafa yapımız bazı şeyleri kaldırmıyor. İç çamaşırı almak için 11 yaşındaki kızımın komşularla beraber sosyal görevlilere gitmesinden utanıyorum” diyor Sultan.
Genç Çeçen Malik, “Polonya’ daki kamplarda kalan Çeçenlerin tek bir rüyası var, o da buradan ayrılmak” diyerek tekrarlıyor. “Geceleri içeri maskeli bir askerin girip sizi götürmeyeceğinden emin olarak sakince uyuyabiliyorsunuz. Ama bir süre sonra sizi yeni bir kork sarmaya başlıyor: Avrupa’ da nasıl hayatta kalabilirim? Eylül ayında bir annenin sınırı geçmeye çalışırken üç kızını kaybettiğini, insanların yayan bir şekilde dağları, nehirleri aşıp Polonya’ yı terketmeye çalıştığını biliyorsunuz.”
Para Sorunu
Malik kendisi gibi genç olan eşiyle birlikte iki yıl önce Polonya’ ya gelmiş. Trenlerde seyahat etmişler: Vladikavkaz, Rostov, Brest… “Gidebildiğimiz yere kadar gittik. Çeçenya’ dan ayrılıp başka bir ülkeye gitmek için 5-6 bin $’ a ihtiyacınız var. Yolculuğunuz boyunca vagonlarda Çeçen olup olmadığı sorulur yetkililerce. Brest’ te 300 $ ödemiştim. Şimdi bile gayet net hatırlıyorum, sabah saat 5.30 gibi Brest’ te 300 $ ödedim, saat 17.30 sularında ise Tiraspol’ da ikinci ödemeyi yapmam gerekti. Trenle giderken, Polonya sınırında 15 dakika kadar oturduk. Sonra Polonyalı bir sınır görevlisi geldi ve “Tüm Çeçenler beni izlesin” dedi. Karımla birlikte onu izlemeye başladık, toplamda 15 kişi sınır görevlisini izliyordu. Ne olduğunu bilmiyorum ama sığınma hakkı ile ilgili bir işlemdi. Sonra bir gün tutuklandık ve bir ay kadar bizi bir sınırdışı kampında tuttular. Bizi saldıklarında kendimizi bir anda bir kampta bulduk. Rusya standartlarına göre bize aylık 690 ruble ödeniyordu. Eşim birkaç aylık hamileydi ve zor bir hamilelik dönemi geçiriyordu. Mülteci statüsünü ancak on ay sonra alabildik. En sonunda annem Grozny’ deki evimizi sattı da elimize biraz para geçti.”
“Moskova’ daki yer altı dünyası, bu iş hakkında güzel bağlantılara sahip. Yeni bir pasaport, hikaye neye ihtiyacınız varsa hazırlıyorlar. İki çocuklu bir aile için ödemeniz gereken miktar 5 – 8 bin $ arasında değişiyor”, St.Petersburg’ dan kaçarak Finlandiya’ ya giden, Finlandiya Çeçen diasporası liderlerinden Ruslan insan tacirlerini böyle özetliyor.
Batı Tuzağı
Kimileri sosyal garantiler, sigortalar ve rehabilitasyon merkezlerinin var olduğu Batı ülkelerinde şansını deniyor. Bugüne kadar pek çok Çeçen Avusturya’ yı denedi. Öyle ki, 2007 yılında Avusturya’ da 16 bin Çeçen’ in sığınma hakkı talep ettiği kimi kaynaklarca ifade ediliyor. Bunların ancak yarısı resmi statü elde edebildi, geride kalanlar için kesinlikle şansız oldukları söylenebilir. İnsan hakları savunucusu Svetlana Gannushkina, The New Times ile yaptığı bir röportajda, “Avusturya’ nın Çeçenya’ da saldırıların devam ettiğine inanıyor” diyerek bu denli yüksek sayının nedenini açıklamıştı.
Ama anti-Çeçen hareketleri Avusturya’ da da aykırı görüşleri ile ünlü olan Carinthia Valisi Jörg Haider ile hortladı. Jörg Haider, hükümetinin acilen ve tamamen Çeçenlere mültecilik statüsünü vermeyi sonlandırmasını istedi. Haider, Çeçenlerin potansiyel şiddet eğilimi içerisinde olduğu şeklinde bir tartışma başlattı.
Fransa Ekstra Kötü
Avusturya’ daki prolemin benzeri eş zamanlı olarak Fransa’ da da yaşanıyor. Paris’ teki Charles de Gaulle Havaalanı’ nda gittikçe artan Çeçen sayısı dikkati çekiyor. Geçen yılın son üç ayında 1200 Çeçen havaalanında bekliyordu ve bunların 600′ ü sadece Aralık ayında Polonya ve Slovakya’ dan kaçarak gelen Çeçenlerdi.
Sultan’ ın küçük ailesi havaalanındaki Çeçenlerden değildi. Son anda karar değiştirmiş ve karayolu ile Fransa’ ya gitmeye karar vermişlerdi. “Bazı Çeçenlerin sınırda yakalanarak bir ay kadar tutulduğunu ve sonra da Polonya’ ya sınırdışı edildiklerini öğrendiğim için zaman zaman yürüyerek yolumuza devam ettik” diyerek sınırı nasıl geçtiklerini anlatıyor Sultan.
11 Ocak’ ta Fransa’ ya vardılar. İlk hareketleri sosyal servise başvurarak kalacak bir yer talep etmek olduysa da sosyal servis kalabilecekleri boş bir yerin olmadığı cevabını verdi. “Kıştı, hava soğuktu, çocuklarla beraberdik, üstelik kızım hastaydı. Akşama kadar çeşitli binalarda oturarak vakit geçirdik. Akşam saat 9.30′ da bizi kapı dışarı ettiler, bir arabaya bindirerek şehir merkezine gönderdiler. Sokaklarda sahipsiz köpekler ve evsizler vardı. Gerçekten kötüydü. Sabah saat 8′ de yine sosyal servisteydik. Kapıyı çaldık, içeriden yükselen ‘Gel’ sesi ile içeriye attık kendimizi. Geceyi yine evsizlerle geçirdik. Bu şekilde bir haftamız geçti.”
Sosyal servisten aldıkları paralar ile aile Finlandiya’ ya gitti. Son beş gündür ise 36 yaşındaki Sultan ve ailesi yerel yetkililerin kendileri hakkında vereceği kararı bekliyorlar. Gelecekleri tamamen belirsiz. “Burada kalabilirsek çok mutlu olacağım. Şimdiden bir iş buldum bile. Taş ustasıyım, mermer ve granitle nasıl çalışılacağını biliyorum” diyor Sultan.
Finlandiya Çeçen Diasporası lideri Ruslan ise Sultan’ ın ve küçük ailesini pek şanslı görmüyor, Polonya’ ya iade edilebileceklerini söylüyor.
Peki Avrupa’ dan ret cevabı alır ve sınırdışı edilirlerse bu insanlara ne olacak? Ortada iki seçenek var gibi görünüyor. Birincisi Rusya’ ya, ikincisi ise Ukrayna ya da Belarus’ a iade edilecekler. İnsan hakları savunucularına göre, Rusya’ ya iade edilmeleri halinde Kadirov yönetimince soruşturmaya maruz kalabilirler. Öte yandan Ukrayna’ ya iadelerin de bu insanların güvenliğini garanti etmediği Mülteciler ve Sınır Dışı Edilenler Avrupa Konseyi’ nin raporlarından belli oluyor. Bu raporlara göre, Ukrayna’ daki Çeçenler zaman zaman Rusya’ ya iade ediliyorlar.
İnsan hakları savunucusu Svetlana Gannushkina, “Kasım ayında Slovakya’ nın 3 Çeçen’ i Ukrayna’ ya sınırdışı etti. Ukrayna’ da bu gençleri Rusya’ ya iade etti. Belgorod’ ta dövüldüler ve Voronezh’ e gönderildiler. Daha sonra serbest bırakıldılar. Şimdi ise tamamen sessizler ve başlarından geçenleri birilerine anlatmaya korkuyorlar” diyerek durumu bir örnekle açıklıyor. Grozny’ den Nathalie Estemirova ise, Moskova’ da havaalanında yakalanan iki Çeçen gençten birisinin kaybolduğunu, diğerinin ise köyünde bir çukura gömülmüş zaviyette iki ay kadar tutulduğunu söylüyor The New Times’ a.
Hikayesini özetleyen Sultan, “Çoktandır yollardayım. Babam kaçırılıp, ben ayrıldığımda çocuklar küçüktüler. Ama şimdi sormaya başladılar: ‘Baba neredeyiz? Ne yapıyoruz? Niye buradayız?’ ve ben hala onlara dedeniz ve diğer akrabalarınız kaçırıldı diye açıklayamadım.
Mülteciler ve Sınır Dışı Edilenler Avrupa Konseyi (ECRE)’ nin 2007 yılı Çeçen Mülteci Sorunu Rehberi’ nin 7.maddesinde: Rusya Federasyonu’ nun bölgede emniyet ve huzuru garanti edene kadar, uluslararası koruma arayan Çeçenlerin gönüllü olarak Rusya’ ya zorunlu dönüşüne karşı çıktı.
Kaynak: The New Times – Armin Baghdasaryan
Tweet
Bir yanıt bırakın!