Nadezhda Banchik: “Birlik Olduğunuzda Daha Güçlüsünüz!”
Sitemizin bir süre sonra faaliyete girecek Rusça bölümü editörlerinden, tanınmış insan hakları savunucusu ve gazeteci Nadezhda Banchik ile yaptığımız röportajı sunuyoruz.
WaYNaKH Online: Nadezhda, yakında faaliyete geçecek Rusça bölümümüzün editörlerinden birisisin. Okurlarımıza kısaca kendinden bahsedebilir misin?
Nadezhda Banchik: Gazetecilik ve editörlük eğitimi almış bir Ukraynalıyım. Şu anda Amerika’da yaşıyorum; serbest çalışıyorum, haftalık ve günlük yayınlanan bazı Rus ve Ukrayna gazetelerinde politik-sosyal göç konularıyla ilgili yazılarım yayınlanıyor. Bir de Uluslararası Af Örgütü’nün bir üyesiyim.
WaYNaKH Online: Çeçenlerle bir akrabalığın olmadığı halde uzun yıllardır Çeçen halkına yardım etmeye çabalıyorsun. Çeçen halkına yönelik bu ilgin nerden kaynaklanıyor?
Nadezhda Banchik: Çeşitli nedenleri var. Birinci ve hepsinden önemlisi, bir dişçi olan ve beni yetiştiren büyük babam Kvitko Samuil’i kendime örnek aldım. Çocukluğumun ilk dönemlerinden hatırladığım kadarıyla, yardıma ihtiyacı olan hastalar evimizin telefonunu gece yarıları sık sık arardı. Büyük babam hızlı bir şekilde kalkarak hastalara yardım etmek için evlerine gitmeye alışkındı. Emekli olmak istemedi ve 76 yaşında kendi işyerinde vefat etti. Öte yandan, büyük bir fabrikada çalışan babam Yakov Banchik için gelen telefonlardan ötürü de uyanmaya alışkındım. Eğer işyerinde bir kaza olmuşsa, o da günün herhangi bir saati gelen telefonla kalkıp fabrikaya gitmeye alışıktı. Bu yüzden, iyi ve kötünün ne olduğuna dair babadan kalma kuvvetli hislerim var. İkincisi, bir Yahudi olmam sebebiyle, Nazi Almanya’sında Yahudilerin imha edilmesiyle Rusya’nın Çeçenleri susturmaya yönelik kirli metotları arasında korkunç bir benzerlik görüyorum. Son olarak üçüncüsü ise, bu kirli savaşa en ciddi katkıda bulunan Rus mafyasıdır, bu mafya salt büyük ekonomik suçları işleyen ve insanlığa karşı suçlardan daha kötülerini işlemeye meyilli Sovyet sonrası KGB/FSB ve GRU üyelerinden meydana gelmekte. Ve Çeçenya bu mafya devletin asıl oyun sahası. Bu mafya, “enerji savaşlarında” kendi potansiyellerini göstermelerinden ve Gürcistan’a karşı saldırılarından sonra tüm dünya için şu an göründüğünden daha ciddi bir tehdit teşkil ettiğini gösterdi. Çeçenya başlangıç noktasıydı.
WaYNaKH Online: Bugünün Rusyasını nasıl tanımlıyorsun?
Nadezhda Banchik: En iyi tanımlamalar çok iyi ve dürüst Rus analistler olan Andrey Illarinov (2004 yılına kadar Rus yönetiminin ekonomi danışmanıydı ve Putin’in rejimine sert eleştiriler yöneltince görevinden alındı) ve Rus-Amerikan tarihçi Yuri Felshtinsky tarafından yapıldı. Her ikisi de Rusya’daki mevcut rejimi “eski SSCB’nin eski özel baskıcı yapılanmalarından gelen üst düzey suçluların ortaklığı” olarak tanımladı. Onlar bu güçlerine eski Sovyet devletinin kaynaklarını çalarak ve Rusya halkının tüm birikimlerini soyarak ulaştılar; elde ettikleri bu varlıklarla lüks konaklarını aldılar; elde ettikleri bu servetleri korumanın tek yolunun da Çeçenya’nın masum ulusuna yönelik terörist eylemler ve soykırımsal bir savaş başlatmak gibi kanlı suçlarını durdurmadan önce (dünyanın Çeçen devleti Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın meşruluğunu tanımayı reddetmesi buna etkili oldu), tüm potansiyel muhalif güçlerin yok edilmesinden geçtiğini gördüler.
WaYNaKH Online: Çeçenya’daki kukla rejim hakkında ne düşünüyorsun? Çeçenya’da hayat nasıl?
Nadezhda Banchik: Çeçenya’ya hiç gitmedim. Öte yandan, savaşın kurbanlarını korumak için insan hakları eylemlerine başladığımdan bu yana, bağımsız kaynaklardan ve en güvenilir Çeçenlerle (örneğin Raisa Talkhanova, 2000 yılında Emmy kazanan “Çeçenya’nın İçinde” isimli belgesel filmin yapımcısı; Said Emin Ibragimov, Çeçenya’daki suçlarla ilgili en derin analizleri yapan, Strasbourg’daki tanınmış insan hakları savunucusu) olan kişisel iletişim ile olayları çok yakından takip ettim; ayrıca Rus aydınlarının ideallerini –doğruluk, dürüstlük ve şefkat- kahramanca korumak için kendi hayatlarını riske atan Anna Politkovskaya ve diğer gözüpek Rus insan hakları savunucularının yazdığı tüm makaleleri istisnasız okudum. Bu nedenle kendimi Çeçenya’daki durum hakkında yeterince bilgili görüyorum. Politkovskaya’nın “Kremlin tarafından beslenilen ve büyütülen bir canavar” diye adlandırdığı Kadirov’un atanmasını takip eden olayları izledim. Diğer tüm Rusya destekli adayların (Çeçenya’daki önemli sosyal ve insani çalışmalarından ötürü sıradan sivillerin içerisinde saygı gören Çeçen kökenli Rus işadamı Malik Saidullaev’in de bunlardan birisiydi) elendiği yarışta, Kadirov’un Kremlin tarafından tezgahlanan bir seçimle başa getirildiğini söyleyebilirim. “Hiç kimse, fakat Kadirov!” Kremlin’in istediği tek kişiydi. Neden? Çünkü Kremlin tarafından yürütülen Çeçen halkının yok edilmesi projesini merhametsizce uygulayan tek kişiydi.
WaYNaKH Online: Bir insan hakları savunucususun ve Çeçenya’nın masum sivilleri için yürütülen kampanyalara liderlik ediyorsun. Çeçenya’daki hak ihlalleri konusunda pek çok şey biliyor olmalısın, biraz bunlardan bahseder misin?
Nadezhda Banchik: Çeçenya’da insanlığa karşı korkunç suçlar işleniyor, basit “hak ihlalleri” değil bunlar. Ruslar, paspas bombası ile sivil altyapıyı hedef alıp tüm şehirleri ve köyler topçu ateşine tutarak insanlığa karşı suçları savaşın ilk gününden beri işlemeye başladı. Bunu içlerinde WMD (kimyasal ve muhtemelen biyolojik)’nin olduğu yasaklanmış silahların kullanılması takip etti, bu silahlar Çeçenya nüfusunda toplu hastalıklara neden oldu. Toplu işkenceler, yasadışı tutuklamalar, köylerde ve şehirlerde toplu katliamlar yapıldı. Ardından Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın özgür ve yasal seçimlerinde seçilen tam meşru devlet başkanları Cohar Dudaev ve Aslan Maskhadov düzenlenen suikastlerle öldürüldü. Bugün en az 20 bin Çeçen esir Rus kolonilerinde ve hapishanelerinde tutuluyor. Bunların önemli bir bölümünün isimleri ve nerede tutuldukları gizli tutuluyor, hiç kimse hangi koşullar altında tutulduklarını bilmiyor. Bununla birlikte pek çok esirin ismi iyi biliniyor. Daha doğrusu Rusya’daki ve dünyanın dört bir yanındaki insan hakları savunucularının, bu tutukluların maruz kaldığı hayal edilemez işkenceleri duyurmasıyla isimleri öğrenildi. Tüm bu vakalar kanıtlıyor ki Çeçen halkının yok edilmesi ve Çeçenya’yı hiçbir kanuni kontrolün yapılmadığı serbest bir bölge haline getirilmesi için Rus yetkililerin yürüttüğü gizli bir program var, bu nedenle Rus mafyası istenmeyen görgü tanıklarının olmadığı bir oyun sahasına sahip. Mafya petrol, uyuşturucu ve silah için karaborsayı içeren suçlarıyla orada devam edecek.
WaYNaKH Online: Dünyanın pek çok yerindeki Çeçen sığınmacılar ve mültecilerle yakın ilişkilerin var. Durumları nasıl? Temel problemleri neler?
Nadezhda Banchik: Bu sorunlar iyi biliniyor ve pek çok kişi bu konuda çok sayıda yazı yazdı. Çünkü büyük çıkar politikasının dünyası Çeçenya’da suçları “görmezden gelmek” ve Rusya rejiminin susturmakta gizli bir anlaşmaya vardı, böylece Çeçenlerin sığınma başvurusunda bulunduğu Avrupa Birliği ülkelerinin göç yetkilileri de Çeçenlere herhangi olası bir sığınma hakkı verilmesini engelleme imkanı buldu. Yetkililer doğru olmadığını çok iyi bildikleri halde “savaş bitti, hayat normale dönüyor” şeklindeki Kremlin-Kadirov propagandasını bahane ederek Çeçenlerin sığınma başvurularını sıklıkla reddediyor. Çeçen aileler sığınma başvurularının sonucunda bir karar alabilmek için yıllarca bekliyor. Bu süreç içerisinde çalışma ya da eğitim hakları yok, yaşam için gerekli olan temel koşulların olmadığı kalabalık göçmen merkezlerinde ya da kamplarında yaşabiliyorlar sadece. Çeçenler bu eziyet ve sıkıntılardan ötürü hasta oluyorlar. Biz, insan hakları savunucuları yetkililere başvurularda bulunarak bu koşulların düzeltilmesini talep ediyoruz.
WaYNaKH Online: Batı toplumunun Çeçenya konusundaki politikasını/tutumunu nasıl değerlendiriyorsun?
Nadezhda Banchik: Batı toplumu Çeçenya konusunda korkunç bir hesap hatası yapmakta. “Uluslararası terörizme karşı savaş” bahanesiyle Rusya’ya taviz verildi (bu terör büyük ölçüde Rus ve daha önceleri Sovyet yurtdışı gizli servislerince yaratılmakta, bu durum Londra’da Rus ajanları tarafından Polonium 210 ile zehirlenilerek acımasızca öldürülen Alexander Litvinenko dahil olmak üzere çok sayıda isim tarafından yazılan makale ve kitaplarda açık bir şekilde belgelendi), Batı Çeçenlere yönelik suçları görmezden gelmeye razı oldu, muhtemelen menfaatler hesaba katılarak bu ulusun uluslararası jeopolitikler açısından çok küçük olduğu değerlendirildi. Bununla beraber, Putin rejimi Batı’nın Dudaev ve Maskhadov’a ihanetlerinin doğrudan bir sonucudur. Dünya büyük yanlışını çok yakında anlayacaktır. Batı verdiği tavizlerin neticelerini çoktan hissetmeye başladı bile: Ukrayna NATO’ya girmek istediği için Rusya tarafından cezalandırılıp doğalgaz hattını kapatınca Avrupa soğuktan donuyordu; Rusya Gürcistan’a saldırdı ve topraklarının bir kısmını işgal etti. Eğer dünya Çeçenya’da gerçek barışı ve hukuku yeniden temin etmek için harekete geçmezse, Rusya daha da saldırgan bir hal alacaktır.
WaYNaKH Online: Çeçen halkına ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsin?
Nadezhda Banchik: Çeçenlerin durumunun Yahudi Soykırımı süresindeki Yahudilerin durumuna benzerlik gösterdiğini anlıyorum. Tüm dünyanın SOS (acil durum çağrısı)’u duymadığı böylesine bir durumda ne önerilebilir ki? Tek önerim: ihtiraslarınızın ve farklılıklarınızın üstesinden gelmeyi deneyerek en önemli amaç olan “birbirini katletmeye son verme” etrafında bir araya gelin. Ciddi hayal kırıklıklarının içeride sonu gelmeyen sıra dışı ayrılıklara neden olduğunu biliyorum. Çeçenler çeşitli fraksiyonlara bölündü: Pan-Kafkas İslami Savaşçılar, Batı destekliler ve Rus destekliler. Son grup yalnızca Kadirov kuklalarından değil aynı zamanda bazı Çeçen işadamlarını da kapsıyor. Tüm bu grupların temsilcilerine belli bir plan dahilinde birlikte çalışmalarını öneriyorum. Örneğin Batı destekli grup yalnızca diplomatik konularda; Pan-Kafkas İslami Savaşçılar Rus-Kadirov terörist rejimine karşı anavatanlarını savunma konusunda; ve bazı Rusya destekli Çeçenler de cesur Rus insan hakları savunucularıyla birlikte çalışabilir. Yani tüm Çeçen fraksiyonlarının tek bir zeminde çalışması mümkün. Birlik olduğunuzda daha güçlüsünüz!
WaYNaKH Online: Okuyucularımıza mesajın var mı?
Nadezhda Banchik: Okuyucularımızın büyük bir bölümünün durum hakkında bilgisi olduğunu farz ediyorum. Bu nedenle, hepimizin Çeçen halkının haklarını savunma konusunda daha aktif olmasını istiyorum, çünkü onlar en çok ayrımcılığa maruz kalan ve modern dünyadan dışlanan insanlar. Şu eylemleri uygulamaya koymalıyız: hükümetlerimize başvurmalı, Çeçenya’dan vazgeçmenin tehlikelerini dünyaya anlatmalıyız, çünkü Çeçenya’daki hukuk tanımazlık arttıkça Rus-mafya devleti daha saldırgan ve azılı olacaktır; Çeçen mültecilere mümkün olan her şekilde yardım etmeliyiz.
WaYNaKH Online: Yoğun çalışmaların arasında röportaja vakit ayırdığın için teşekkürler, Nadya.
30 Temmuz 2009 Perşembe
Tweet
Bir yanıt bırakın!