Türkiye medyasında yer alan haberlerde, 16 Eylül günü üç Çeçen sığınmacının İstanbul’da suikasta uğradığı duyuruldu.

İlk bilgilere göre, 16 Eylül 2011 Cuma günü saat 15.10 sularında, siyah bir araba içerisindeki kimliği belirsiz şahıslar İstanbul’un Zeytinburnu ilçesi Seyit Nizam Mahallesi, Mevlana Caddesi’ndeki 32 numaralı bina önünde ateş açtı ve evlerinden çıkan üç Çeçen sığınmacı olay yerinde hayatını kaybetti. Saldırganlar suikastın ardından olay yerinden hızla uzaklaştı. Polis ekipleri olay yerinde 9 adet boş kovan buldu. Kurbanların isimleri Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zaurbek Amriev olarak açıklandı. Her üç kurbanın da Çeçen-Rus savaşında Rus işgalcilere karşı mücadele ettikleri, yaralı olarak aileleriyle birlikte bir süre önce Türkiye’ye sığındıkları öğrenildi. Kurbanlar suikastın meydana geldiği adreste yaklaşık üç aydır ikamet ediyordu.

Bazı görgü tanıkları kurbanların Cuma namazı çıkışında bir telefon görüşmesi yaptığını, telefonda konuştukları şahıslara “Erkekseniz buraya gelin” dediklerini iddia etti. Görgü tanıklarına göre, suikasta uğrayan Çeçenler, Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da kurulan Rus destekli rejimin silahlı çete üyeleri tarafından tehdit edilmişti.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü’nün yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da suikastlarla ilgili çalışma başlattığı öğrenildi. Konuyla ilgili soruşturmasını sürdüren İstanbul polisi, görgü tanıklarının silah sesi duymaması bilgisinden hareketle, cinayetin susturuculu silah kullanılarak profesyonelce işlendiği düşünüyor. Polis bu cinayetin de daha önce İstanbul’da işlenen cinayetlerle alakalı olabileceğini düşünüyor.

Hatırlatalım, Rus gizli servisi ile ilişkilendirilen İstanbul’daki ilk Çeçen cinayeti 18 Eylül 2008’de Başakşehir’de işlendi. Ruslara karşı ‘Albay’ rütbesiyle savaşan Gazi Edilsultanov boş bir arazide kafasından vuruldu. 9 Aralık 2008’de Ümraniye’de Çeçen komutanlardan İslam Canibekov, eşi ve çocuklarının gözleri önünde öldürüldü. 27 Şubat 2010 tarihinde de Zeytinburnu’nda Dokka Umarov’un kuzeni Ali Osaev evinin önünde öldürülmüştü. Cinayetlerin her üçü de faili meçhul olarak kaldı.

Olayın ardından kaydedilen ilk video görüntüleri: