Günlük yayınlanan Yeni Akit gazetesinde Çeçenya’dan Türkiye’ye yeni gelmiş bir aile ile yapılan röportaja yer verildi. Görgü tanıklarının anlattıkları Çeçenya’da zulmün devam ettiğini gözler önüne seriyor.

Habere göre, Movsar K., erkek kardeşleri Aslanbek K. ve Magomed K. eşleri ve çocuklarıyla birlikte kısa bir süre önce Rus işgali altındaki Çeçenya’dan kaçarak Türkiye’ye sığındı. Aileler şu anda Türkiye merkezli insani yardım kuruluşu “İmkan-Der” tarafından kirası ödenen bir apartman dairesinde ikamet etmekte.

Movsar K., Çeçenya’da hiçbir değişikliğin olmadığını, insanların halen acı ve gözyaşı içerisinde olduğunu anlatıyor. Movsar, “Ha Putin, ha Kadyrov ikisi de birbirinin kopyası” diyor.

Movsar K., “Üç oğlum dağlarda vatanımızı savunmaya gittiği için Kadirov’un polisleri (Kadirovitsler) tarafından kaçırıldım. Gudermes’te bir hapishanede 2 gün ve Nozhai-Yurt’taki bir hapishanede ise 7 gün tutuldum. Bu süre içerisinde Kadirovitsler her türlü işkenceyi uyguladılar. Ayağıma ve kulağıma elektrik verdiler. İstedikleri etkiyi göstermediği zaman su döküp tekrar elektrik veriyorlardı. Elektrikle birlikte bütün kaslarımızı etkisiz hale getirip bayıltıyorlardı. Dudaklarımızı patlatana kadar elektrik veriyorlardı. Demir çubuklarla üzerimize vuruyorlardı. Kadirov ‘un askerleri üzerimizde sigara söndürüyordu. Evimizi de, arabalarımızı da yaktılar. Akrabalarımın ödediği 7 bin Amerikan doları rüşvet sayesinde serbest bırakıldım” dedi.

Movsar, eğer paranız yoksa Çeçenya’daki hapishanelerde ölmeye mahkumsunuz diyerek Kadirov’un hapishanelerinin durumuna dikkat çekiyor. Movsar K., “Kadirov bir kukladan başka bir şey değil. 1999 yılında bu yana Çeçenya’daki kaos bir saniye için bile dinmedi. Orada sadece kan ve gözyaşı var. Bu zulüm devam ettiği müddetçe de hiçbir şey değişmeyecektir” dedi.