Akhmed Zakayev: “Medet Önlü Yeri Doldurulamayacak Bir Kayıp!”
Aylık yayınlanan siyasi ve kültürel dergi “Marsho“, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Türkiye Fahri Konsolosu Medet Önlü‘nün şehadetinin (inşaAllah) birinci sene-i devriyesinde, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya hükümeti Bakanlar Kurulu Başkanı Akhmed Zakayev ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Marsho Dergisi: Sayın Başbakan, Medet Önlü ile nerede ve nasıl tanıştığınızı hatırlıyor musunuz?
Akhmed Zakayev: Medet Önlü ile 2001 yılında İstanbul’da tanıştım. İkinci Rus-Çeçen Savaşı’nın başlamasından sonra Devlet Başkanımız Aslan Maskhadov adına Türkiye’ye yaptığım ilk ziyaretti. Ziyaretin amacı Putin’in mümkün olduğunca çok sivilin yok edilmesi için verdiği emirle hareket eden Rus saldırganlardan ailelerini kurtarmak amacıyla Türkiye’ye gitmeye başlayan Çeçen sığınmacılardı. Türkiye’ye ulaştığımda ilk olarak Turizm ve Gençlik Politikaları Departmanı Başkanı Aslanbek Davdiyev ile buluştum, aldığı yaralar nedeniyle benden kısa bir süre önce tedavi amacıyla Türkiye’ye getirilmişti. Görüşmemiz sırasında, 19.yüzyıldaki Kafkas-Rus Savaşları neticesinde Çeçenya’dan Orta Doğu’ya hicret eden ailelerden birinin soyundan gelen ve Çeçen halkının vatanseverlerinden birisi olan Medet Önlü ile tanışmamı tavsiye etti. Aslanbek, Medet Önlü’nün Türkiye’deki hükümet yapısı içerisinde iyi bağlantılara sahip olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Ankara’da ikamet eden Medet’e ulaştım ve telefon görüşmemizden sonraki ikinci günde benimle buluşmak amacıyla İstanbul’a geldi. Medet sayesinde sadece Çeçen sığınmacılarla ilgili sorunları çözüme kavuşturmakla kalmadım, aynı zamanda Çeçen direnişini ilgilendiren çok önemli konularda sonuç aldım. Medet, benim için dönemin İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ile görüşmeler ayarladı. Bunu, Medet Önlü’nün Türk-Çeçen ilişkilerinde ne kadar önemli bir rol oynadığını açıkça belirtmek için söylüyorum.
Marsho Dergisi: Görüşmenize müteakip Medet Önlü hakkında sizde oluşan ilk izlenimler neler oldu?
Akhmed Zakayev: Daha görüşmemizin ilk dakikasında Medet’in samimiyetine inandım. Medet’in gerçek bir Müslüman, iyi bir vatandaş, gerçek bir vatanperver ve Çeçen halkının en değerli evlatlarından birisi olduğunu söyleyebilirim. Yüz yüze ilk görüşmemizin ardından, Medet, beni ailesi ile tanıştırdı. Burada bana, büyük annesi ve annesine şükrettiğini, onlar sayesinde çocukluğundan itibaren Çeçen geleneklerine ve davranış kurallarına sıkı sıkıya sarılmaya çalıştığını söyledi. Medet, 1990’larda Djokhar Dudayev’i ve Çeçenya’nın yeniden bağımsızlığını kazandığını duyduğunda, tüm hayatını Çeçenya’nın bağımsızlığına ve Çeçen devletinin güçlenmesine adayacağına yemin ettiğini anlattı. Ve o andan itibaren de Yüce Rabbimize bu yoldaki mücadelesinde kendisine kuvvet vermesi için dua etti. Medet, Çeçen problemine aktif olarak dahil olabilmek için kendisini hazırlamaya başladı; Çeçen dili üzerine çalıştı ve sonuçta sadece akıcı bir şekilde konuşmakla kalmadı, okumaya ve etkili biçimde yazmaya da başladı.
Marsho Dergisi: Medet Önlü, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya devletinin Türkiye Fahri Konsolosu olarak tanınıyordu, ancak Türkiye’deki ve Çeçen mücadelesindeki rolü tam olarak neydi?
Akhmed Zakayev: Son 20 yılını Çeçenya’daki ve Çeçenya’nın çevresindeki siyasi ve askeri gelişmelere doğrudan katılmış birisi olarak, Medet Önlü’nün Çeçen halkının bağımsızlığı ve özgürlüğü için verilen mücadeleye muazzam katkılarda bulunduğuna şahitlik ederim. Bir insan olarak özverili bir biçimde halkına yardım etti; Çeçen Cumhuriyeti İçkerya devletinin bir görevlisi olarak ise ülkemize sadık bir vatanseverdi.
Medet Önlü, Türkiye Fahri Konsolosluğu görevine benim tavsiyem üzerine, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Devlet Başkanı Abdul-Khalim Sadulayev tarafından atandı. Ve Medet’te ünvanının hakkını verdi. Bu görevinde kusursuz bir şekilde hizmet etti. Ne Devlet Başkanımız Abdul-Khalim Sadulayev, ne de ben, herhangi bir konuda herhangi bir nedenle ona sitem etmedik. Günün 24 saatini bu görevine verdi diyebiliriz.
Medet’in aramızdan ayrılması ile Çeçen halkı çok değerli bir evladını ve bir vatanseveri kaybetti; Çeçen devleti ise çalışkan ve görevini layıkıyla yerine getiren bir diplomatını yitirdi. Buna ayrıca, Türkiye’deki Çeçen sığınmacı ve mültecilerin ne zaman yardıma ihtiyaçları olsa kendilerine koşan birini kaybettiklerini ekleyebilirim ancak her şeyden öte ben, şahsen güvenilir bir dostumu kaybettim.
Marsho Dergisi: Medet Önlü’nün katledilmesinden bu yana neredeyse tam bir yıl oldu, ancak Türkiye Cumhuriyeti devleti yetkilileri azmettirici, tetikçi ve onlara yardımcı olanları yakalamadı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Akhmed Zakayev: Düşmanlarımız, Çeçen Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin her bir zerresinde acı bir etki bırakacağının bilincinde olarak Medet Önlü’nün canına kastettiler. Hiç kimsenin yeri doldurulamaz denilse de, Medet bizim için yeri doldurulamayacak bir kişi.
Her ne kadar Türkiye’deki yetkililer Medet Önlü’nün katillerini yakalamamış olsa da, soruşturmayı yürüten kişilerin bu cinayetin ardında açık bir şekilde Rus gizli servisinin ve Rus devletinin parmağının olduğunu tespit ettiklerine inanıyorum. Tüm deliller ellerinde ancak siyasi menfaatleri nedeniyle Türkiye’deki yetkililer konu hakkında sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Ama şundan eminim ki, Türk makamları bu suçu sipariş eden gerçek müşterileri açıklamamakla büyük bir hata yapıyor. Ekonomik ve siyasi çıkarlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ya da Türkiye’ye sığınmış kişilerin hayatlarından daha önemli olamaz. Son yıllarda Türkiye’de birbiri ardına siyasi suikastler gerçekleştirildiği bir sır değil ve bu durum kesinlikle Türkiye devletinin imajına zarar veriyor.
Marsho Dergisi: Sayın Başbakan, Türkiye’deki Çeçen diasporasına iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Akhmed Zakayev: Tüm fedakarlıklarımızın, kayıplarımızın ve mahrumiyetlerimizin beyhude olmadığını söylemek istiyorum, şüphesiz Yüce Allah, sergilediğimiz sabır ve cesaretimizden ötürü bizleri mükafatlandıracaktır. Bir an dahi tereddüt etmeden, Rusya’nın muhakkak surette Çeçenya’dan ve Kafkasya’dan çekilmek zorunda kalacağına inanıyorum, nitekim küresel süreçte yaşanan gelişmeler durdurulamaz bir şekilde olayları bu yönde ilerletiyor. Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığı, Rus İmparatorluğu’nun bir hareketi ya da o eski gücün yeniden doğuşu değil, ölümünden önceki son çırpınışlarıdır.
Özellikle, sürgünde Türkiye’de doğup büyüyen Çeçen gençlere seslenmek istiyorum. Gençlerimiz, kendilerini çeşitli çatışmalarda “ölmeye giden erler” olmaktan korusunlar, tüm vakitlerini ve enerjilerini eğitimlerine adasınlar. Eğer içlerinden askeri alanlara ilgi duyanlar varsa, bu ilgilerini Türkiye’deki askeri akademilere girmek ve Türkiye ordusunda üst düzey subaylar olmak şeklinde değerlendirsinler.
Marsho Dergisi: Sayın Başbakanımız, röportaj için ayırdığınız zamandan ötürü teşekkür ediyoruz.
*Röportaj ilk olarak “Marsho” dergisinin “Mayıs-Haziran 2014” sayısında yayınlanmış, dergi yayın kurulunun Waynakh Online’a verdiği izin ile bu röportaja sitemizde yer verilmiştir.
©Waynakh Online
YASAL UYARI
Sitede yer alan materyallerin tüm hakları Waynakh Online’a aittir. Bu materyaller (haberden/makaleden/tercüme eserden sadece alıntı yapılsa dahi) ancak kaynak gösterilerek ve aktif link verilerek kullanılabilir.
Bir yanıt bırakın!