Varşova Sığınma Hakkının Düzenlenmesi Konusunda Kuşkulu
Varşova’ nın 30 km batısında bulunan Dembak Mülteci Kampı’ nın girişinde, 32 yaşındaki Fatima isimli Çeçen kadın mükemmel bir Lehçe’ yle “Burada herkesin hayali Fransa’ ya gitmek” sözleriyle bizleri karşılıyor. Çoğu Çeçen 307 kişinin kaldığı ormanın içinde saklı olan bu kamp Polonya’ nın başkenti Varşova’ nın lüks bir mahallesine çok yakın.
4 senedir kampta hayatını idame ettirmeye çalışan Fatima sığınma hakkı almayı umut ediyor. Ancak, kimi Çeçenler ise bu denli uzun bir bekleyiş yerine 550 Euro karşılığında daha iyi karşılanacaklarını umut ettikleri moda olan Fransa’ ya gitmeye çalışıyorlar.
Fransa Göç, Entegrasyon, Milli Kimlik ve Gelişme Bakanı Brice Hortefeux Varşova ziyareti sırasında Dembak Mülteci Kampı’ nı da ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından ise Polonya hükümetine göç sorunu konusunda ortak hareket için “Avrupa Paktı” nı sundu. 1 Temmuz’ da Avrupa Birliği Başkanlığı’ nı alacak olan Fransa’ nın öncelikli hareketlerinden birisini bu pakt oluşturuyor. Bu paktın önemli noktalarından birisi ise hiç kuşkusuz “iltica hakkına ortak bir tanımlama çizmek” olacak.
“Oturma İzni”
“Göç akımı için ortak politika hazırlanmasında tüm üye ülkelerin gelenek ve özgüllüklerinin dikkate alınmasını” isteyen bakan, “bu ülkelerin sınırları içerisine kabul edecekleri kişileri belirleme hakkının sorgulanmasının katiyen mümkün olmadığını” vurguladı.
Varşova’ da, Polonya Dışişleri Bakanı Grzegorz Schetnya’ nın aracılığı ile Fransa’ nın bu girişimleri ile ilgilendiğini açıkladı. Ancak, “Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları gözönüne alınca” böylesi bir düzenleme yapmanın şansının düşük olduğunun altını çizdi.
Polonya, Avrupa’ da Finlandiya’ dan sonra en uzun karasal sınıra (1180 km) sahip olduğu için doğudan gelen göç akımının ön sıralarında bulunuyor. Her yıl Fransa ya da Avusturya’ ya kavuşma ümidiyle Polonya’ nın sınırlarını binlerce Çeçen geçiyor. Polonya’ nın 2004′ de Avrupa Birliği’ ne katılmasından bu yana, mültecilerin sayısı inanılmaz bir şekilde arttı. 2001 yılında 4500 sığınma başvurusu kaydeden ülke, 2007 yılında 8415′ i Çeçenler tarafından yapılmış olmak üzere 10048 başvuruyu inceledi.
22 yaşındaki Milana 2 ay kadar önce kendisini Dembak Kampı’ nda bulduğunu anlatıyor. Grozny’ den gelen genç kız Fransa ya da Almanya’ nın iade ettiği sığınmacılardan birisi. Bu iade, Schengen Alanı içerisindeki bir ülkede yapılan başvurunun sonuna kadar o ülke içerisinde incelenmesini öngören “Dublin II” isimli bir anlaşma gereğince yapılmıştır.
Oysa Polonya mülteci statüsü verme konusunda aşırı tutumlıu davranıyor. 2007 yılında Çeçenlerin ancak %5′ i mülteci statüsü elde edebilmiştir. Buna karşılık Varşova, büyük miktarda tolerans hakkı (çalışma izniyle sosyal yardımı kapsamayan ve sadece oturma izni verilen bir sistem) dağıtıyor. Bu formül, Fransa’ da olmayan ve Polonya’ daki Çeçenlerin Polonya sınırları içerisinde kalmalarını, bilhassa ülke dışına çıkmalarını engelleyen bir orta yoldur. 2007 yılında yapılan 10048 sığınma başvurusunun ancak 248 kabul edilirken, 2866 tolerans hakkı tanınmıştır.
Aslında Polonya’ da düşük oranda verilen sığınma hakkı ile tolerans hakkı sahiplerinin sayısının sürekli artışı, ekonomisi büyüyen ancak halen dengeleri kurmaya çalışan Polonya hükümetinin imkan eksikliğini gizliyor.
Varşova Fransa’ nın teklifini desteklediğini belirtiyor. Polonya İçişleri Bakanı Yardımcısı Piotr Stachanczyk Salı günü şu sözleri kullandı: “Fransa’ nın tersine, Polonya’ da göç sorunu politik bir yatırım değildir”. Sosyolog Krystyna Iglicka da bu sözleri doğrulayarak: “İngiliz veya İrlanda iş piyasasına doğru büyük bir hareket olduğundan beri ‘en büyük kaygımız göç değil, dış göçtür'”.
Celia Chauffour
Le Monde, 09.03.2008
Tweet
Bir yanıt bırakın!