Arşiv Belgeleri

Tozlanmış raflardaki Arşiv Belgeleri…

Çeçen Kültürü

Çeçen Dili ve Folkloru, Halk Dansları, Efsaneler, Öykü ve Masallar ile çeşitli kültürel bilgiler…

Çeviriler – Makaleler

Çeşitli Çeviri ve Makaleler…

Röportajlar

Ekibimizce Yapılmış Çeşitli Röportajlar…

Şarkı Sözleri

Sevdiğiniz Çeçence şarkıların sözlerine buradan ulaşabilir, dinleyebilir ve indirebilirsiniz.

Ana Sayfa » Haberler

Çeçenya’da Verem Hastası Olmak

Bu yazı 24 Mart 2010 Çarşamba  tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 5.781 defa okundu.. Yorum Yok
Çeçenya’da Verem Hastası Olmak

24 Mart, “Dünya Verem Günü”dür. Bir Çeçen kadın 2004 yılından bu yana Çeçenya’da destek programları ve veremin tedavisi ile uğraşan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF)’a Çeçenya’da verem hastası olmanın ne anlama geldiğini anlattı.

MSF bu hasta kadının duygularını bir slayt gösterisi olarak yayınladı (Slayt sunumuna sitemizin İngilizce bölümünden erişebilirsiniz).

Okuyucularımız için bu videoyu deşifre ettik:

“Slayt sunumunda yer alan tüm hastaların Grozny’de tedavilerine başlandı. Bu hastalardan birisi, iki çocuk annesi bir bayan hikayesini paylaşıyor. Yaşadıkları Çeçenya’da verem ile birlikte hayatını sürdürmek zorunda kalan insanlar için sıradışı değil:

Burası, Kuzey Kafkasya, aşırı derecede nemli. Bu nem herkesi öldürebilir. Savaşın yoğun olduğu dönemde insanlar aylarca bodrumlarda yaşamak zorunda kaldı. Bizim bodrumumuzda bir su tankı vardı ve tankın içerisinden suyu kulplu bir bardakla alıyorduk. Herkes o bardağı kullanıyordu, şimdi ben ve yarım saat sonra sen, temizlenip temizlenmediği o an kimsenin umrında değildi. 2006 yılından bu yana verem hastasıyım. Hastaneye ilk yattığımda orada dört ay kaldım. Kocam sarhoş ve çocuklara göz kulak olacak kimse yok. İkinci kez hastalandığımda altı boyunca hastanede yattım. Ama daha sonra bana verilen ilaçların işe yaramadığı, vücudumdaki mikropların bu ilaçlara direnç gösterdiği ortaya çıktı. Şimdi düzenli olarak Dağıstan’ın Makhachkala kentine giderek dirençle ilgili balgam testi yaptırıyorum. Bana “Niçin buraya geldin?” diye sordular. Ben de onlara “Eğer bu testi Çeçenya’da yaptırabiliyor olsaydım, tüm ülkeyi boydan boya geçip 500 km uzaktaki bu hastaneye gelir miydim?” diye cevap verdim. Şu an tek hissettiğim zamana karşı bir yarış içerisinde olduğum ve bunun kaybetmeyi göze alamayacağınız bir yarış olduğu. İnsan hayatları istatistiksel veriler gibi değerlendiriliyor. Ölüm bazıları için inanılmaz derece bir acı; bazıları için ise yerel haberler içerisinde küçük bir bölüm, birisinin gidişi… Ve diğerleri için ise hala kayıt defterine yeni bir giriş: bir ölü daha. Bu üç tutum arasında çok büyük bir fark var… İnsanlar çok önemli bir şeyin kendilerinden alınmasına göz yumuyor. Burada her gün insanlar ölüyor. İnsanlar getirildiklerinde zaten oldukça kötü, bir deri bir kemik gibi görünüyorlar, ölüyorlar… Dün gelen birisi bugün öldü, bir önceki gün gelen kişi de bugün hayatını kaybetti. Bugün bizim gibi verem hastalığı tespit edilmiş çok sayıda insan var, ama bir o kadar da hastalığı taşıdığını bilmeyen var. Bizim gibi binlerce insan var. Pek çoğumuz… Sadece biraz çaba, biraz yardıma ihtiyacımız var… Bununla savaşmaya hazırım. Ve bana yardımcı olacak iyi ilaçlara gereksinimim var. Ve şimdi şu kızlar (MSF verem eğitmenleri) sık sık bize gelerek tedavi hakkında bizlere bilgi veriyor. Bize tüm bilgileri aktarıyorlar. Bu hastanenin koridoru günlerdir verem hastalarıyla dolup taşıyor. Sadece sormak istiyorum: biz ölüyoruz, yok olup gidiyoruz,  o halde tüm bu güzelliğe ve lükse (kentin yeniden inşasını kastediyor) neden ihtiyacımız var? Mikrobu sokakta, markette, tiyatroda, okullarda her yerde başkalarına bulaştırıyoruz… Niçin tek bir hastane açamıyor ve bu hastalığı tedavi etmiyoruz? Bu cennet bahçelerine ne ihtiyacımız var? Veremin Çeçenya’daki etkisi bu denli yüksekken…

Son iki askeri müdahalede verem hizmetleri altyapısı tamamen yok edildi ve tıbbi ekipman tahrip edildi. İnsanların toplu göçü, kötü yaşam koşulları, yetersiz beslenme, iklim ve diğer faktörler veremin bugün bu denli hızlı ilerlemesine katkıda bulunuyor…

Çeçenya’daki hastanelerde sadece 400 yatak var. Uygulama eksiklikleri nedeniyle genel pratisyen hekimler verem hastalığının teşhisinde pek başarılı değil; hastalığının bu denli yaygın olmasında bir diğer faktör ise verem mikrobunun direnç gösteren çeşitlerinin görülmesi.”

Arka plan bilgisi: Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF)’ın Çeçenya’daki Verem programı faaliyete geçtikleri 2004 yılından bu yana 3500’ün üzerinde hastaya tedavi uyguladı. Program tüm ülkeyi kapsıyor, beş bölgedeki (Gudermes, Nadterechny, Shali, Shelkovskoy ve Grozny) verem savaş dispanserlerinde görev yapan tıbbi personele destek sunuyor. MSF ekipleri Çeçenya’daki sağlık personeline veremin teşhis ve tedavisi, veremle savaş merkezlerinde kayıt ve rapor tutma konularında eğitim veriyor.



Bir yanıt bırakın!

Aşağıya bir yorum ekleyin veya kendi sitenizden trackback yapın. İsterseniz RSS ile de yorumları takip edebilirsiniz.

Yorum yazmadan önce lütfen kuralları okuyunuz...

500 karakter kaldı.

Yorum yaparken kullanabileceğiniz etiketler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Bu sitede Gravatar kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve üyelik için Gravatar sitesini ziyaret ediniz.