Reinfeldt Savaş Suçlusunu İsveç’e Davet Etti
Vladimir Putin’in Çeçenya’da işlenilen binlerce savaş suçunun muhtemel bireysel sorumlusu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt’ın Putin’i İsveç’e davet etmesi dikkat çekicisi bir husustur.
Çeçenya’daki savaş sırasında, Cenevre sözleşmeleri tarafından korunan aralarında Çeçen sivillerin ve savaş esirlerinin de yer aldığı insanlara yönelik çok sayıda ciddi hak ihlali işlenmiştir. Bu ihlallerin büyük bir bölümü insan hakları örgütlerince belgelenmiştir.
Hiçbir şüphe yoktur ki Çeçenya’da çok sayıda savaş suçunun işlenmiştir. Ve üstelik bu suçların faillerinin hemen hepsi bilinmesine rağmen bir tanesi bir yargılanmamıştır. General Aleksandr Baranov’un Şubat 2000’de televizyon kameraları önünde esir düşen Çeçen ayrılıkçıların öldürülmesi emrini verişi ya da yine Şubat 2000’de en az 167 Çeçen sivilin hayatını kaybetmesine yol açan Katyr-Yurt bombalanmasından Vladimir Shamanov’un sorumlu olması bunlara örnek olarak verilebilir.
Bu olaylarda ve daha pek çok başka vakada, faillerin şahsi sorumluluklarının yanı sıra Putin’in sorumluluğu da unutulmamalıdır.
Uluslararası hukuk kuralları, baş komutanın da sorumluluğuna atıfta bulunarak, “Eğer amir emrindekilerin böylesi eylemlerde bulunduklarını ya da davranış şekillerini biliyor ya da bilmesi gerekiyorken, amir bu tip eylemleri engellemek üzere gerekli ve makul önlemleri almaktan imtina ediyorsa veya sorumluları cezalandırmıyorsa o da bu suçlardan sorumlu olduğunu” ifade ediyor. Vladimir Putin’in Devlet Başkanı olarak Ocak 2000’den Mayıs 2008’e kadar aynı zamanda Çeçenya’daki kuvvetlere etkin bir biçimde komutan eden baş komutan olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
“Çeçenya için Uluslararası Yargılama” raporunda yer alan bilgilere göre, doğrudan Putin’in denetiminde bulunan şahıslar, Rus-Çeçen savaşı sırasında uluslararası hukuk kuralları tarafından korunan sivillere yönelik en az 1527 cinayet işledi, 1468 kişiyi zorla kaçırdı, 35’i ölümle ve 1029 tanesi ciddi vücut hasarlarıyla neticelenen 10336 vakada işkence yaptı, ve 20223 kişiyi yasadışı şekilde tutukladı.
İnsan hakları organizasyonları ve çeşitli enstitüler tarafından Putin’e sunulan alarm verici raporlar dikkate alındığında Putin’in kesinlikle bu suçlardan haberdar olduğu ya da haberdar olması gerektiği kanısına ulaşılmaktadır. Ancak, bazıları yüksek rütbeli şahıslar tarafından işlenmiş olmasına rağmen kimsenin yargı önüne çıkarılmadığı bir gerçektir.
Hukuki görüş açısından Putin’in savaş suçlarından sorumlu olarak bir mahkemede yargılanması gerektiği konusu tartışmalı değildir. Suçlar bu denli ciddi olmasına ve dokunulmazlıkla ilgili olmamasına rağmen, Putin’in hala böylesine yüksek bir devlet kademesinde görev yaparken aleyhinde bir yasal sürecin başlaması imkansız gibi görünüyor.
Hatta Putin’in Stockholm’daki ziyareti sırasında tutuklanması imkansız bile olsa, Putin’in İsveç’e davet edilmesi uygun bir hareket değildir, özellikle uluslararası hukuk ilkeleri için verdiği mücadele nedeniyle kendisiyle övünen bir hükümet onu davet ediyorsa.
26.04.2011
Martin Uggla
Demokrasi ve İnsan Hakları için İsveç İnisiyatifi Başkanı (Östgruppen för demokrati och mänskliga rättigheter)
Oksana Chelysheva
Rus-Çeçen Dostluk Komitesi
*Svenska Dagbladet‘da yayınlanan bu makale Waynakh Online için tercüme edilmiştir.
Tweet
Bir yanıt bırakın!