Daymohk adlı internet sitesinde yer alan bir habere göre, eski bir işadamı olan Abdulla Erzanukayev isimli Çeçen mülteci Fransa’da vurularak öldürüldü.

İnternet sitesi Fransa’da yaşanan olayla ilgili olarak henüz ellerinde ayrıntılı bir bilgi olmadığını belirtti. Habere göre, Abdulla Erzanukayev ve bir Ermeni arkadaşı 6 Mayıs günü Fransa’da bir yerde silahla vurularak öldürüldüler. Katilin Fransız yetkililere teslim olduğuna ilişkin söylentiler olsa da şaşırtıcı bir şekilde bu yüksek profilli cinayete ilişkin herhangi bir bilgi Fransız medyasında yer almıyor.

1948 doğumlu Abdulla Erzanukayev, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya vatandaşıydı. Bir inşaat mühendisi olarak Çeçenya’da çok sayıda ev inşa etti ve tüm parasını kendi ülkesinde yatırım yapmaya harcadı. Rus işgal güçleri Çeçenya’ya geldiğinde sadece evini değil, tüm hayallerini yok etti. Kendisinin ve ailesinin hayatını kurtarmak için Çeçenya’dan ayrıldı ve Batı’da siyasi sığınma aradı. Uzun süren sıkıntılı dönemlerin ardından ailesiyle birlikte (karısı Zarema ve üç kızı) Fransa’dan sığınma talebinde bulundu. Tüm yaşantısı boyunca barışçıl bir kişilik olmayı tercih etti ve hayatı boyunca silah kuşanmadı, ancak ülkesine yardım etmek için de elinden gelen her şeyi yaptı. Avrupa’da kendisine kurduğu yeni iş hayatında elde ettiği başarılar sayesinde, kazandıklarını Azerbaycan’daki Çeçen mültecilere ve Çeçenya’ya insani yardım olarak harcadı. Batılı gazeteciler için Rusya ile savaştaki Çeçenya’ya güvenli seyahatler organize etti. Bu çalışmaları Rus güvenlik servislerinin ona öfke duymasına yetti. Bir keresinde ailesini ziyaret etmek üzere Rusya’ya giden eşi Zarema, Moskova’da havalimanında tutuklandı ve Lefortovo’daki FSB hapishanesinde gülünç bahanelerle tutuldu. Abdulla ve Kama Trade isimli şirketi, Çeçen saha komutanları Şamil Basayev ve Khamzat Gelayev’in aktif finansörleri oldukları iddiasıyla suçlandı. Bu nedenle Fransız polisi 17 Eylül 2003 tarihinde düzenlediği bir operasyon ile Abdulla’yı tutukladı, ancak 30 Ekim 2003 tarihinde serbest bırakıldı. Bu gelişmeler üzerine iş hayatından emekli olan Abdulla, o günlerden bu yana barış ve sükunet içerisinde yaşamaya çalışıyordu.