Arşiv Belgeleri

Tozlanmış raflardaki Arşiv Belgeleri…

Çeçen Kültürü

Çeçen Dili ve Folkloru, Halk Dansları, Efsaneler, Öykü ve Masallar ile çeşitli kültürel bilgiler…

Çeviriler – Makaleler

Çeşitli Çeviri ve Makaleler…

Röportajlar

Ekibimizce Yapılmış Çeşitli Röportajlar…

Şarkı Sözleri

Sevdiğiniz Çeçence şarkıların sözlerine buradan ulaşabilir, dinleyebilir ve indirebilirsiniz.

Ana Sayfa » Haberler

Türkiye’deki Çeçen Suikastı Hakkında Yeni Detaylar

Bu yazı 18 Eylül 2011 Pazar  tarihinde yazıldı. Şimdiye kadar 4.050 defa okundu.. Yorum Yok
Türkiye’deki Çeçen Suikastı Hakkında Yeni Detaylar

Üç Çeçen sığınmacının İstanbul’da katledilmesiyle ilgili yeni detaylar Türkiye medyasında yer almaya devam ediyor.

Medyada yer alan bilgilere göre, Berg-Khazh Musaev (Amir Khamzat, eski Sunzha bölgesi komutanı), Kafkasya Emirliği isimli oluşumun lideri Dokka Umarov’un son Türkiye temsilcisiydi. Khamzat’ın yaklaşık 1,5 yıl önce Türkiye’ye geldiği belirtildi. Diğer iki kurbanın da eski savaşçılar oldukları ve Türkiye’ye 1 yıl kadar önce geldikleri vurgulandı.

Suikastın ardından suç mahallindeki ve havalimanlarındaki kameraları inceleyen Türk polisi, saldırıda tetiği çeken şahsın kimliğini tespit etti. Saldırganın ismi ve uyruğu ise açıklanmadı. Tetikçinin 2 Eylül 2011 tarihinde Türkiye’ye geldiği ve o tarihten bu yana İstanbul Aksaray’daki bir otelde kaldığı tespit edildi. Tetikçinin suikast günü sabah erken saatlerde kaldığı otelden ayrıldığı ve geri dönmediği açıklandı. Yetkililer, suikastçının Türkiye’den ayrıldığına ilişkin herhangi bir sınır kaydı olmadığını belirttiler. Suikastta kullanılan siyah renkli Ford Mondeo marka arabanın kiralık olduğu ve Bakırköy ilçesi yakınlarında terk edilmiş olarak bulunduğu açıklandı. Öte yandan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yetkilerinin, tetikçinin Rus ajanı olduğunu düşündükleri öğrenildi.

İstanbul merkezli insani yardım kuruluşu İnsani Müdafaa ve Kardeşlik Derneği (İMKANDER) ile Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜRDER) 17 Eylül Cumartesi günü İstanbul Topkapı Eresin Otel’de kurbanların eşlerinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan İMKANDER Başkanı Murat Özel daha önce öldürülen Çeçenlerin katillerinin halen yakalanmamış olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: “Çeçenistan’ı işgal ederek 250 bin masum insanı katleden Rusya, cinayetlerini dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya devam ediyor. Rus İstihbaratı ve tetikçileri 2004 yılında Katar’da Çeçenistan 2. Cumhurbaşkanı Zelimkhan Yandarbiyev’i, 2009 yılında Avusturya’da Umar İsrailov’u benzer yöntemlerle katletmişti. Türkiye’de de daha önce iki komutan Rus istihbaratınca öldürüldü. Türk emniyet güçlerinin, yaşanan bu son açık katliamdan sonra nasıl bir tutum takınacağını merakla izliyoruz. Türkiye’ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililer ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez. Türkiye hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını sormalıdır.”

ÖZGÜRDER Başkanı Rıdvan Kaya, “Daha önce yaşanan iki cinayette de devlet üzerine düşen sorumluluğu ortaya koysaydı bu olayın arkasında olan Rusya’ya ciddi bir tavır koymuş olsaydı dünkü cinayetler yaşanmazdı. Sanıyorum ki bu cinayetlere sessiz kalınırsa yeni cinayetlerle bu katliam devam edecektir. Burada yapılan açıkça devlet terörüdür” diye konuştu.

Basın toplantısında söz alan Berg-Khazh Musaev’in eşi Şahida, “Dün eşimi öldürdükten sonra bize polis geldi. Evi alt üst etti. Bize katilmişiz gibi davranıyorlardı. Daha önce katillere böyle davranılsaydı böyle olmazdı. Özgürce katiller ortada dolanıyor ve güpe gündüz insanları öldürüyor” diye konuştu.

Zaurbek Amriev’in eşi Marika ise “Bizim yerinize kendinizi koyun. Bizim hislerimizi anlayın. Katiller cezasız kalmasın. Biri bile olsa bulunsun ve cezasını çeksin. Bize devlet sahip çıksın. Emniyet, katil bizim evde yaşıyormuş gibi evimizi aradılar. Katilmişiz gibi davrandılar. Kadın olduğumuz halde çok kötü davranıyorlardı. 23 yaşındayım ve 6 aylık bir kızım var. Buraya geldiğim zaman Müslüman ülkeye geldim diye rahat yaşayacağımı düşünüyordum çok büyük umutlarım vardı ama bize kimse sahip çıkmadı” dedi.

Kurbanların cenazelerinin, 18 Eylül Pazar günü İstanbul Fatih Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından kaldırılacağı açıklandı.



Bir yanıt bırakın!

Aşağıya bir yorum ekleyin veya kendi sitenizden trackback yapın. İsterseniz RSS ile de yorumları takip edebilirsiniz.

Yorum yazmadan önce lütfen kuralları okuyunuz...

500 karakter kaldı.

Yorum yaparken kullanabileceğiniz etiketler:
<a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

Bu sitede Gravatar kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi ve üyelik için Gravatar sitesini ziyaret ediniz.