Svenska Dagbladet isimli günlük İsveç gazetesi bir grup insan hakları savunucusunun Avrupa Birliği (AB)’den Rusya’ya baskı yapmasını talep ettiği mektubu yayınladı.

Başvurunun altında, Vissarion Aseyev (insan hakları savunucusu, Kuzey Osetya), Libkhan Bazayev (Kadının Asaleti, Çeçenya), Larisa Dorogova (Avukat, Kabardey-Balkar Anneleri), Anna Ek (İsveç Barış Organizasyonu, Başkan), Carl Gershman (Ulusal Demokrasi Vakfı, Başkan), Neil Hicks (Önce İnsan Hakları, Uluslararası Siyaset Danışmanı), Robert Hardh (Sivil Haklar Savunucuları, Yönetici), Svetlana Isayeva (Dağıstan Anneleri, Başkan), Ella Kesayeva (Beslan’ın Sesi, Başkan), Roemer Lemaitre (Rus Adalet İnisiyatifi, Genel Kurul Üyesi), Tanya Lokshina (İnsan Hakları İzleme, Başkan Yardımcısı), Madina Magomadova (Çeçenya için Barış Anneleri, Başkan), Magomed Mutsolgov (MASHR, Başkan), Oleg Orlov (İnsan Hakları Merkezi Memorial, Başkan), Varvara Pakhomenko (Demos İnsan Hakları Organizasyonu), Oleg Panfilov (Olağanüstü Koşullarda Gazetecilik Merkezi, Yönetici), Arsen Sakalov (Çeçenya için Yasal İnisiyatif), Marta Ter (Lliga dels Drets dels Pobles, Yönetici), Oksana Chelysheva (Rus-Çeçen Dostluk Komitesi), Martin Uggla (Demokrasi ve İnsan Hakları için İsveç İnisiyatifi, Başkan) ve Leon Willems (Basın Şuanda, Yönetici)’ın imzaları yer alıyor.

Başvuruda, “Geçtiğimiz bahar, Rus yöneticiler Çeçenya’da hayatın normale döndüğünü açıkladı. Oysa gerçekte Kuzey Kafkasya’da hiçbir şey normal değil. İnsan hakları savunucuları üzerindeki baskı arttı. Sadece son altı ay içerisinde beş meslektaşımız öldürüldü. Artık sorduğumuz soru sıradaki kurbanın kim olacağı? Bugünkü zirvede, İsveç ve AB, Rusya’dan insan haklarına saygılı olmasını talep etmelidir.

Bugün Kuzey Kafkasya’da yaşanılanların tek sorumlusu Rus özel kuvvetleri ve Rusya destekli yerel yöneticilerdir. İşlenen suçlar soruşturulmuyor ve zanlılar ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Cezasızlık, bu suçların işlenmeye devam edeceği ve biz, insan hakları savunucularının, çalışmalarımızı tehlikeli gören kişilerin potansiyel hedefi olmaya devam edeceğimiz anlamına geliyor” sözcüklerine yer verildi.

İnsan hakları savunucuları, AB’yi Rusya’ya insan hakları konusunda daha fazla baskı yapmaya davet etti. İnsan hakları savunucuları, Rusya’nın Kuzey Kafkasya’daki ve çoğunlukla Çeçenya’daki adam kaçırmalar, yargısız infazlar ve işkence olayları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 115’in üzerinde mahkumiyeti bulunduğuna dikkat çekerek, Rusya’nın insan hakları konusundaki uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini ifade ettiler. İnsan hakları savunucuları Rusya’nın güvenlik ve askeri güçleri ile bu güçleri yöneten makamlarda acilen reform yapılması gerektiğini belirterek, uluslararası insan hakları organizasyonlarının da Kuzey Kafkasya’da çalışmasına izin verilmesini talep etti.

Öte yandan, dün Stockholm’de gerçekleştirilen AB-Rusya zirvesinin ardından, zirveye ev sahipliği yapan ve AB’nin dönem başkanlığını yürüten İsveç’in Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Rusya’daki insan hakları durumu nedeniyle endişelerini ifade etti. Reinfeldt, “Rusya’daki insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında görüş alışverişinde bulunduk. Mevcut durum endişelerimizi arttıyor” dedi.