Rusların Cinayetleri ve Adam Kaçırmaları İnguşetya’da Kirli Savaşı Büyütüyor
Rusya’nın güney cumhuriyeti İnguşetya’daki pek çok kişi gibi Petimat Albakavar’da korku içerisinde yaşıyor. “Kimse doğru düzgün uyuyamıyor. Yapamıyoruz çünkü her an kapımızı polis çalacakmış gibi tüm sesleri dinliyoruz” diyor Petimat.
10 Temmuz günü şafak vakti, Petimat’ın 26 yaşındaki büyük oğlu Batyr, İnguş polisi olduğu iddia edilen silahlı adamlarca evden alınarak götürüldü. Kapının önünde belirdiklerinde evde yaşayanların pasaportlarını görmek istediler ancak herhangi bir kimlik göstermeyi reddettiler. Gözleri keder ve acıyla hayattan bezmiş şekilde görünen Petimat, “Hemen arkalarından tüm polis karakollarını dolaştım. Ama oğlumu bulamadım. Polis ve hükümet yetkilileriyle şikayet dilekçeleri doldurdum ama kimse hiçbir şey bilmiyor” diyor.
“On gün sonra internette bir rapor bulduk, raporda oğlumun ismini taşıyan bir kişi isyancı lideri olarak tanımlanıyor ve ormanda öldürüldüğü anlatılıyordu. O Batyr’di. Pasaportu yanındaydı.”
İnsan hakları araştırmacılarına göre, Rus güvenlik servisleri komşu cumhuriyetler İnguşetya, Çeçenya ve Dağıstan’a yayılan isyanı bastırmak için mücadele ederken, Batyr gibi yüzlerce sivil “ortadan kayboldu”, işkence gördü ve öldürüldü. Haziran ayında, İnguşetya Devlet Başkanı Yunusbek Evkurov görünüşe göre bir suikast girişiminde bir araçtaki bombayla ciddi şekilde yaralandı. Güvenlik güçlerinin yarattığı korku dalgası eleştirilerek, dehşete düşüren ve sıklıkla karşılaşılmaya başlanan intihar bombacılarının ortaya çıkması gibi isyanı körüklediği ifade ediliyor.
Binlerce Rus birliği Suffolk (İngiltere’nin doğusundaki küçük bir idari bölge) büyüklüğündeki genel olarak İslamiyetin hakim olduğu bir cumhuriyet olan İnguşetya’ya gönderildi. Maskeli askerler her ana kavşaktaki kontrol noktalarında duruyor ve nüfus, sürekli güvenlik güçleri ile ispiyoncularının gözetimi altında yaşıyor.
İnsan hakları örgütü Mashr, kaçırılma ve öldürme olaylarının geçtiğimiz yıl 212 olan sayısının iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Bu yıl için sayı şimdiden 210’a ulaştı bile. Rus güçlerinin İnguşetya’da aktif olduğu 2002 yılından bu yana, Mashr raporlarına göre 1000 kişi ölü olarak bulundu ve 175 kişi de halen kayıp.
İsyancıların askerlere yönelik saldırılarında da artış gösterdi. Yedi yılda 200’den fazla İnguş ve Rus polisi ile askeri öldürüldü. İnguşetya’nın en büyük kenti Nazran’daki ana polis karakolunda görevli yerel bir çavuş olan İllias, “Olaylar şimdi gerçekten tehlikeli” diyor. “Tüm arkadaşlarımızı kaybettik. Hayatımız hergün risk altında” diye ekliyor ve “ama yaşamak için yapmak zorundayız” diyor. Bir intihar bombacısının 17 Ağustos’taki tek eyleminde İlias’ın meslektaşlarından 24’ü öldü.
Kremlin’in şahinleri, Kafkasya boyunca İslami bir halefelik kurma peşinde olan aşırılıkçılara karşı bir savaşın gerekli olduğunu görüşünü savunuyor. Ancak pek çok analist, güvenlik güçlerinin vahşi taktiklerine maruz kalan kurbanların mağdur akrabalarının, onların intikamlarını almak için, uluslararası cihad hareketiyle bağlantılı İslami elebaşlarına katıldığını ifade ediyor.
Magomed Mutsolgov, Mashr için çalışıyor. Bilgisayarında kaçırılanların parçalanmış cesetlerinin görüntülerinden oluşan sayısız resmi saklıyor. Meslektaşlarının pek çoğu tehditler nedeniyle İnguşetya’dan ayrıldı. Bazıları ise öldürüldü.
Tüyler ürpertici bilgisayar galerisinin içerisinde Petimat’in öldürülen oğlunun resmi de var. Batyr’nin vücudu kesiklerle kaplıydı, vücuduna elektrik verilmesiyle ortaya çıkan büyük kara lekeler vardı ve sağ omzu neredeyse gövdesinden kopmuştu. Mutsolgov’a göre, her hafta gençler güvenlik güçlerince alınıyor: “Bir isyancı olacağı şüphesiyle alınabilirler, bilinen bir asidir ya da isyancı olmasından şüphe edilen birisiyle görülmüşlerdir” diyor ve ayrıca açık bir şekilde Müslüman görüntüsü olanlar da alınıyor diyerek ekliyor.
“Güvenlik güçleri cesetleri geri verirken onları satıyor ama işkence izleri açıklama yapmayı zorlaştırmaya başladı, şimdilerde cesetleri sadece yok ediyorlar” diyor Magomed.
Bugüne kadar cinayetler ötürü kimse mahkum edilmedi. Rus, İnguş ve Çeçen organizasyonlarından oluşan farklı insan hakları grupları, aktif güvenlik güçlerinin sayısının kurbanların akrabalarınca yapılan başvuruların ve soruşturmaların neredeyse imkansız hale getirdiğini ifade ediyor.
Mashr, yoğun baskının gerekli olduğu inancı Rus gizli servisi FSB tarafından yönetilen Çeçen lider Ramzan Kadirov’a ve onun kötülüğüyle ün salan korkunç güçlerine dayandığını iddia ediyor. Kanal 4 tarafından hazırlanan ve Cuma günü yayınlanacak olan çatışma hakkındaki bir belgeselde*, özel bir soruşturmanın parçası olarak sistematik işkence ve öldürme iddialarında FSB’ye yer verildi, ancak herhangi bir tepki verilmedi.
Osama Basairov, Rusya’nın önde gelen insan hakları organizasyonlarından olan ve 2000 yılından bu yana İnguşetya’da artan hak ihlallerini gözlemleyen “Memorial” için çalışıyor. Osama, “Tüm soruşturmalarımızda, ölüm ya da kaçırılma ile bağlantısı muhtemel gerçek nedir diye herkese sorarız ve şimdiye kadar tüm olaylarda kurbanların isyancılarla hiçbir şekilde bağlantısı olmayan masum siviller olduğunu tespit ettik. Masum kişilerin öldürülmesi, her geçen gün daha fazla sivilin ormanlara giderek savaşa dahil olmasına neden oluyor” diyor.
Yüklüğünü huzursuz bir şekilde karıştıran Petimat Albakavar, oğlunun bir uçak mühendisi olarak çalışması için sahip olduğu lisansı gösteriyor. “Özel güvenlik giriş kartı vardı. Daha yeni bölümünün başına atanmıştı; çok fazla çalışırdı. Bir asi olacak kadar zamanı yoktu, her zaman sınavlarına çalışıyordu.”
*Anlatılmayan Dünya: Rusya’nın Kirli Savaşı isimli belgesel 25 Eylül 2009 tarihinde saat 19.35’te Kanal 4’te yayınlanacak.
Clancy Chassay
20 Eylül 2009/Guardian Gazetesi
Ingilteredeki kanal 4 bu konuda bir program yapmis ilgilenenlerin izlemesini tavsiye ediyorum
http://www.channel4.com/programmes/unreported-world/4od#2970942
Bir yanıt bırakın!